3.3

17 4 0
                                    

Gözlerim kapalıyken gözüme kadar giren güneş ışığı yüzünden homurdandım ve yorganı başıma kadar çektim. Burnumu dolduran okyanus kokulu parfüm ile hafif tebessüm ettim. Çok güzel kokuyor acaba neyin kokusu?

Kolumu uzattığımda elim birinin bedenine değmişti. Kaşlarım çatılırken bunun erkek ensesi olduğunu farkettim. Gözlerimi yavaşça araladığımda karşımda kıvırcık saçlı mışıl mışıl uyuyan birisi vardı. Hemen üstüme baktım.

Üzerimde beyaz kısa kollu pijamam vardı ve başım açıktı... Yanımdaki erkek homurdanıp bana doğru döndü ardından sarılıp kendisine doğru çekmeye çalıştı. Karnına tekme atıp yüzünü yastıkla kapatıp üzerine yorganı fırlatıp masada duran telefonumu alıp odadan kaçtım.

Banyoya girip kapıyı kilitleyip aramalara girdim. Adeni arayıp stres yaparak bi otarafa bi bu tarafa yürüyordum. Sonunda telefonu açtığında "aden! Evimde yabancı bir adam var!" dediğimde Adenin oflama sesi geldi.

"Nerdesin?" dediğinde banyoya bakındım. "Banyoda" dedim. Aden "musluğu aç yüzünü yıka" dediğinde musluğu açıp yüzümü yıkadım. "Dün nerdeydik?" diye sordu.

Dün... Dünnn... Dün! Düğünümüz vardı! Sonra Ammarla eve geldik... "Esselamu aleykum" dediğimde selamımı alıp telefonu kapattı. Banyonun kilidini açıp dışarı çıktım.

Etrafa bakınırken kapının yanında duvara yaslanmış kolunu önünde birleştirip Ammar bana bakıyordu. Hemde baya ciddi... Tüylerim diken diken olurken hafif ürkmüş şekilde yanına yaklaştım. "İlk günden canıma kastetmeye çalıştın ha?" dediğinde masum bir tebessüm kondurdum yüzüme.

"Ben bi an yabancı sandım.." dediğimde Ammar iç çekip "korktun mu?" dedi. Başımı salladığımda yanıma gelip sarıldı. "Sen sabah namazını nasıl kıldın acaba" dediğinde kaşlarım çatıldı. "Sabah namazını kıldık mı ki?" dediğimde Ammar geri çekilip bana baktı dikkatle. "Evet kıldık... Meva doktora mı gitsek?" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Gerek yok! Doktor zaten dedi bazen ufak çaplı unutkanlık olucak zamanla geçicek diye" dedim. Ardından yatak odasına gittim. Ammar peşimden geldiğinde durup arkama döndüm. Kapıda öylece donup kaldı. "Çıksanaaa" dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"Niye?" dedi. "Çıksanaaaa!" bilgecan dedenin sesiyle dediğimde gülüp çıktı. Kapıyı kapatıp dolaptan beyaz eteğimi ve siyah kısa kollu giysimi çıkarıp giydim. Uzun siyah çoraplarımıda giydikten sonra saçımı topuz yapıp odadan çıktım.

Ammar yatağı toplamış bile..

Merdivenleri 2şer 2şer inip mutfağa girdim. Ammarın çay demlediğini görünce gülümseyip buz dolabını açtım. "İşin yok mu senin?" dediğimde Ammar çayı ocaktan kaynamadan alıp "izin aldım iki günlük" dedi.

Bu gün perşembe, yarın cuma... "E izin bittiğinde cumartesi ve pazar oluyo-" dediğimde gülümsedi. "O zaman 4 günlük izin istedim varsayalım." buz dolabından iki yumurta domates ve salatalık çıkardım.

"Sahi yumurta domates salatalıktan başka bişi yok akşam ne yiyeceğiz?" diye sordum buz dolabına bakarak. Ammar arkadan gelip eğildi çenesi başıma değiyordu, elinin birini buz dolabının kapısında olan elime diğerinide tezgaha koyduğum elimin üstüne koydu.

Kaşlarımı çatıp ellerimi çektim ardından arkama dönüp ayağına bastım. Kendini sıkıp gözlerini kapattı ardından elini çekti. Hemen ordan çekilip dolaplara baktım tava için.

"Meva yalnız hani ben senin kocanım ya"

"Hıhı"

"Hareketlerin diyorum öyle hissettirmio"

Munis TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin