Munis Texting

3.2

"Aden iyi misin?" dediğimde Aden beni süzdü ardından gülümseyip: "sana bakarsak, daha az heycanlıyım" dediğinde ters ters ona baktım. Aden kolumdan tutarken kabinde bi o tarafa bi bu tarafa yürüyordum.

"Annem görünce çok sevinecek" dediğinde tebessüm ettim. Ara sıra ayaklarım ağrısada Elhamdulillah artık yürüye biliyorum. Kapı sesi ve ardından insanların sesi gelince kalbim küt küt atarken Adene döndüm. "Geldiler" dediğimde Aden hemen peçesini yüzüne indirdi.

Bende peçemi indirip öylece bekledim. Kapı çalınca "giir" dedim. Nursima içeri girdiğinde bize baktı ardından "eski günleri hatırladım" dedi. Gülümsedim. "Hadi çıkın millet sizi bekliyor" deyip gittiğinde Aden ile el ele tutup kapının önüne geldik.

"Bu kapı yeni bir hayata doğru açılan kapı" dediğimde Aden dönüp "Hogwarts ünisine açılan kapı falan mı" dedi. Kendimi tutamayıp kahkaha attığımda aden kolumu dürttü.

"Kapı çelik değil millet duyuyor" ciddileşip kapıyı açtık. Ardından kocaman beyaz ve mavi süsleri ilan salona doğru bir adım attık. Herkes alkışlarken annem bana hayretle bakıp ağlıyordu.

Ammarın annesi Sevde teyzede aynı şekildeydi. İçeri geçip sandalyemize oturduk. "Esselamu aleykum değerli konuklar.. Davetimize icabet edip onca yol katedip gelenlere teşekkürlerimizi ilan ediyoruz. Umulurki bu güzel günde kimsede bir kalp kırıklığı yaratmayız. Önceden eğer bilmiyorsanız yada unuttuysanız uyarmak isterim ki Bu güzel ve özel günde düğünümüzde Alkol, haram yiyecek, müzik, ve erkek kadın karışımı danslar olmayacaktır" dedim mikrofona doğru eğilip.

Herkes dikkatle beni dinlerken birisi ayağa kalkıp "bu ne biçim bi eğlence. Düğün mü yas mı belli değil!" dediğinde tebessüm ettim. "Umulur ki büyük küçük herkes Ahlakına ve Adabına uygun konuşsun. Alışılmışlıklardan uzak olan düğünümüzü beğenmecekler için söylüyorum. Hakaret gibi algılamayın fakat eğer düğünde bu güzel günde somurtacaksanız kapımız sonuna kadar açık" deyip geri çekildiğimde kadın yerine oturdu.

"Yemekler yendikten sonra ufak çaplı sohbetimiz olucak ve ardından yatsı namazı kılınacak. Kılmayanlar ise isterse gidecek isterse oturup bekleyecek" dedi Aden. Biraz sonra yemek getirilmişti. Bizimde önümüze koyduklarında kollarımızı sıvayıp besmele çekerek yemeğe başladık.

Herkes sohbet edip yemek yerken bazı çocuklar oyun oynuyordu bazıları ise salonda koşuyordu. "Aman canım gül gibi oldu kimse tansiyonla ve baş ağrısıyla dönmicek eve" dediğinde Aden başımı salladım. Etrafa bakınırken Züleyhayı ve Ailesini farketmiştim.

Hep beraber gülüp eğlenip yemek yiyorlardı. Aden baktığım tarafa bakıp "adam olmaya başladı sanki" dediğinde kolunu dürttüm. "İnsanlar hakkında böyle kaba olma"

Aden beni umursamayıp gazlı sudan bir kaç yudum içti. Doyduktan sonra tabaklar toplandı pasta getirildi. Pasta kesilip çay dağıtılınca Aden Mikrofonu aldı. "Sevgili akrabalarım, arkadaşlarım arkadaşlarımın akrabaları ve daha diğer Misafirler. Bilmenizi isterim ki şu dünya hayatı yıldızlar gibi bir gün kaybolacak. Sizi bu güzel günde üzmek istemiyorum ama.. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Zevkleri bıçak gibi keseni -ölümü- çok hatırlayın!" diye bir hadisi şerif vardır. Unutmayın şu dünya bizden öncekilere kalmadı ki bizede kalsın. Bazılarımızın babaları anneleri kardeşleri yakınları vefât etti... Ve hepimiz biliyoruz ki ölüm gerçektir bu yüzden her günümüzü akıllı ve verimli geçirmemiz gerek.." sanırım demek istediğini anlamıştım. Mikrofonu alıp: "Kardeşim eğer yanılıyorsam düzelt.. Ama sanırım Adenin demek istediğini anladım. Bazılarınız düğünün kısa sürecek olmasına müzik dans içki olmamasına üzülmüş kızmış olabilir. Ama bizim için bu en verimli bir şekilde zaman israfı yapmadan geçirile bilecek düğündür desem yalan olmaz."