1.2

28 8 127
                                    

2021.10.19:

Gözlerimi açtığımda kocaman beyaz bir odadaydım. Etrafımda bir sürü elektrikli şeyler vardı. Ağzıma bir şey takmıştılar ordan burnuma su sızıyordu sanki. Damarlarıma yayılan sıvı bedenimi soğutuyordu.

"İnna...lillahi.. Va... İnna.. İleyhi.. Raciun" dedim zar zor. Uzun zamandır sık sık bunu duyuyordum. "Şüphesiz Allah'tan geldik ve şüphesiz yine Allaha döneceğiz"

Bir süre sonra kızıl saçlı bir hemşire odama girdi elindeki dosyalara bakarak yanıma geldi. Aniden başını kaldırıp hafif açık gözlerime baktı ardından koşarak odadan çıktı.

Kapı açık kaldığı için koridorda oturup başını yere eğmiş bi kız gözüküyordu. Başında çiçek desenli beyaz eşarbı vardı üzerinde beyaz gömlek ve siyah etek vardı. Parmaklarını oynatarak bir şey mırıldanıyordu. İnce beyaz elleri ise daha görmediğim yüzünün gözelliğini bağırıyordu sanki.

Merakla gözlerimi biraz daha açtım. Eline bi kaç damla yaş dökülmüştü. Ağlıyormuydu? Neden? İnce bi hıçkırık sesi duydum. Çok güzeldi sesi ama neden ağlıyordu ki? Bir süre sonra bu görüntüyü beyaz şeyler kesti. Başımı hafif kıpırdatıp doktora baktım.

"Ammar bey uyandınız demek. Sizi tekrar aramızda görmek ne güzel" demişti adam. "Şimdi sizi biraz rahatsız edeceğiz" deyip yanıma geldiğinde koridordaki kızın buraya baktığını gördüm benim ona baktığımı fark edince gözündeki yaşları silip başını aşağı eğdi.

Çekik ve siyah gözleri vardı...

Doktora baktığımda ayağıma iğne batırıyordu. "Buralardan hiçbir işaret yok.. Ayakları henüz iyileşmemiş.. Hastanede kalacak bir süre daha. Siz hastaya içecek getirin uzun süredir açmıyordu gözünü. Bizde ailesine haber vereceğiz" deyip gitti.

Uzun süre? Duvara baktığımda sabah olduğunu gördüm. Bayadır uyuyormuşum gerçekten. Gözüm tarihe kaçtı... Ben... Gerçek bayadır uyuyormuşum.

Dönüp yine koridora baktığımda kız orda yoktu. Boş boş koridor duvarlarına bakarken içeri hemşire girdi. Beni oturur hale getirip ağzıma bardağı yaklaştırdı. Başımı çevirdiğimde ise " neden içmiyorsun"

"İst.. İstemiyor.." konuşmakta istemiyorum. "Ama olmaz öyle biraz güç toplaman gerek" başımı iki yana salladığımda "peki suyu buraya koydum istediğinde içersin" deyip gitti.

Bir süre boş duvarı izlerken adım sesleri ile merakla yine koridora baktım. O kızda yine gelip orada oturdu. Ben onu öylece izlerken elindeki Kuranı açıp okumaya başladı.

Ne kadar süredir bilmiyorum ama o Kur'an okuyor ben ise onu dinliyordum. Narin sesi az biraz burdan duyuluyordu. Ağladığı çok belliydi sesinden. Neden ağladı ki? Kimin yanına geldi acaba?

Parmağına gitti gözlerim evli mi acaba diye. Yüzük yoktu. Su içmek için yanımdaki rafa uzandım. Suya elim yetmiyordu. Parmaklarımı bardağın içine salıp yanıma çekecekken bardak eğildi bedenimin üst kısmını eğip diğer elim ile bardağı tutmak isterken ayağımı kıpırdatamadım.

Bardaktan su yere dökülürken bardak aniden yere düşüp kırıldı. Kur'an okuyan kız korkup başını kaldırıp bana baktı. Kur'an-ı okumaya devam etti ardından durup kapatıp yanıma geldi. Yataktan tutup yatağa geri yatmak istesemde alınmadığı için öylece sallanır şekilde kalmıştım. Çaresizce bana bakan kız bir şeyler mırıldandı. Ardından etrafa bakındı.

Eteği su olmuştu.. Köşede duran sopayı alıp bide koltukta duran yastığı bana uzattı. Yastığı aldığımda eli ile ensesini gösterdi. "Anlamadım?" dediğimde "onu" deyip yastığı gösterdi. Eli ile hayali bir şeyi ensesini koyar gibi yaptı. Yastığı enseme dayadığımda sopanın bi ucunu yastğa dayayıp beni hafif ittirmeye çalıştı. "Böyle ince ittirirsen alınmaz" dediğimde anlamayan bakışlarla bana baktı.

"Anlamıyor" dediğinde güldüm. Yabancıydı galiba. " Press the stick tighter " 'çubuğu daha sıkı bastırın' "ooh! Okay!" 'oh tamam!' berbat ingilizcemi anlaması mükemmel di. Sopayla daha sert ittirdiğinde sonunda yatağa adam akıllı yata bildim. Ama azacık acıtmıştı. Yüzümü buruşturduğumda " iyimi?" dedi.

"İyi iyi" deyip güldüm. Nerden öğrendi acaba Türkçe'yi. Yani baya berbat ama sevimli. Sopayı yerine koyup yerdeki cam kırıklarını topladı. O sırada odaya aniden babam annem ve... Yasir!? O yurt dışında değilmiydi?

"Kızım? Sen kimsin?" kız irklip elindeki büyük cam kırığını yere atınca eli çizilmişti. "Ben.." deyip mırıldandığında babam "hay Allahım elini kestin daha dikkatli olsana" dedi.

Babam bana bakınca bakışlarımı kaçırdım. Annem kızı yanına alıp odadan çıktığında Yasir yanıma geldi. "Allaha şükürler olsun seni bize bağışladı. Nasıl hissediyorsun kendini?" pişman? Üzgün? Bilmiyorum.

"Elhamdulillah." dediğimde kendim bile dediğime şaşırdım Babam ise şok geçirmişti. Ağladığını gördüğümde bende istemsizce ağlamaya başladım. Kalbim küt küt atarken babam yanıma gelip bana sarıldı.

"Söz iyileş seni bırakmayacağım adam olana kadar sana dinini öğreteceğim. Rabbim seni bu yüzden geri verdi bize. Bu senin şansın" dediğinde gülümsedim. "Sayende... Bunca süredir dinim ile ilgili bir çok şey öğrendim.. Sürekli gelip burada bir şeyler anlatıyordun"

Dinimi özledim. Çocukluğumu... Adam olacağım baba söz! Babamın arkasından görünen kıza baktım yanakları kızarmıştı. Annem bir şeyler anlatıyor o ise anlıyormuş gibi başını sallıyordu. İstemizce gülümsedim.

"Baba anneme söyle eziyet çekmesin. Kız yabancı anlamıyor" babam anneme bakıp gülümsedi. "Hanım işte herzamanki gibi.."
"Hanım kız anlamıyor" dediğinde babam kız başını kaldırıp bana baktı. Gülümsüyordu benim ona baktığımı görünce kaşını çatıp bakışını kaçırıp ayağa kalktı..

Neden öyle yaptı ki..


"Dangalak kız Müslüman Müslüman erkek öyle dik dik kadınlara bakmaz göz zinası diye bir şey var. Neden kızı rahatsız edercesine bakıyorsun?" herzamanki Yasir. Düştü yine çenesi anca toparlar. "Öylesine"

"Aynen bende dedem. Yedi yaşım var ya yedim bunu. Daha yeni uyandı bi Bismillah de ne o öyle uyanır uyanmaz ilk görüşte aşk"

"Of Yasir yeter!" bu benim ikizim mi gerçekten!? "Neyse şimdi sen bilmezsin. Kızın annesi hasta o yüzden burda. Yani bir süre daha karşı karşıya geleceksin rahatsız etme kızı"

"Neden hasta?"

"Kader?" mal ya harbi kıt bu! "Ne hastası Yasir ne hastası onu soruyorum" hee dercesine başını salladı "bilmem ki ameliyat olmuş okadarını biliyorum. Neyse yeter bu kadar kız sohbeti."

Bipolar mı bu? Neden ağladığını anladım galiba... Keşke annesi çabuk iyileşse. Başımı pencereye çevirip "nolur annesi çabuk iyileşsin Allahım"

"Ne diyon Ammar?" Yasirin sorusuna ofladım. Başlasın yine tantanalı günler.

Munis TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin