1.5

33 7 228
                                    

1 hafta tamamlanıyordu bu gün. Banyoya girip bi güzel duş aldım sonra saçıma bakım yaptım saçımı kurutup taradıktan sonra ördüm. Yüz bakımı ardından dolabımdan uzun süredir dolabımda olan asla giyinmediğim Pembe çarşafımı çıkardım. Dolabı kapatacakken içerde yerde duran beyaz minik kutuya takıldı gözlerim..

Ardından dolabı kapattım "henüz değil" diye mırıldanıp çantamı aldım. Kırdım param parça ettiğim telefonum çöp kutusundan bana sinirli emoji yolluyordu.

Gülümseyip askılıkta duran anahtarı aldım ve kapının kilidini açtım. Sabah saat 6:50 olduğu için herkes uyuyor olmalıydı.

Koridora geçtiğimde bilgisayar sesi duyunca çatık kaşım ile salona baktım. Tıkır tıkır tıkır bilgisayar tuşlarına basıp kulakcığı ile oyun oynayan bir adet kardeş!!! "Mansûr!!!" diye bağırdığımda kardeşim yerinden sıçradı. "Estağfurullah! Sen kimsin in misin cin misin?"

"Salak! Benim Meva Meva!" dedim sinirle. "Aa ablaa sen çıktın mı odandan yaa" dedi. Sinirle elime terliği alıp üstüne fırlattım. "Git uyu! Yada Kur'an oku! Kıracağım o bilgisayarı sonunda ona göreee" dediğimde somurtup gözlerini devirdi.

Ayakkabımı giyerken oda bilgidayarı kapatıp yanıma geldi. "Nereye?" dediğinde omzumu silktim "azacık hava almak istiyorum" dedim. "Tamam ama saat 9 da evde ol" dediğinde ters ters baktım Mansûra.

"Oldu paşam başka??" gülüp eyvallah dercesine elini göğsüne koydu. Kafasına bi şaplak atıp gülerek kapıyı açtım. "Esselamu aleykum va Rahmetullahi va Barakatuhu" dediğimde selamımın aynısı ile bana yanıt verdi.

Evden çıktıktan sonra koşarak merdivenleri inerken aniden başım döndüğü için bi merdiveni boş bıraktım. Merdivenden uçup yere düşecekken pat diye birinin göğsüne çarptım. İlkin omzumu tuttu ama hemen elini çekti. Kararmış gözlerim kendine gelirken başımı kaldırıp geri çekildim.

Hayretle duvara bakan Ammara baktım. Yüzümü buruşturduğumda "ben.. Özür dilerim" dedi. "Neden?" dediğimde şaşırmıştı. "Sana.. Dokundum ya" dediğinde başımı salladım. "Bir daha olmasın. Özüre gerek yok.." dedim.

"Sabah saba nereye? Yani.. Eğer yanıt vermek istersen"

"Hava almak istiyordum." dediğimde başını salladı. Yanından geçip gittiğimde derin nefes aldım. İyiyim.. İyiyim.. Bu bir kaç süre içinde baya yorgun düşmüş olacağım ki ikidir gözlerim kararıyor.

Çantama baktım. Fazladan biriktirdiğim paralara baktım... Markete gidip kendime bi kahve alıp onu içtikten sonra 3 poşet su ve 2 poşet atıştırmalık 1 kaç adet mama ile marketten çıktım.

Yolda yürürken karşıma bi kaç kedi yavrusu çıktı yere mama döktüğümde kedi poşete yaklaştı. Suyu kokladığını görünce bi şişe su çıkarıp kapağını açtım. Kapağa su doldurup kediye verdim.

Kedi sudan doyunca mamaya yöneldi. Bende ayaklanıp yoluma devam ettim. İki tane küçük çocuğun oturup peçete sattıklarını görünce içim cız etti. "Selamun Aleykum ne kadara bu peçeteler?"

"Tanesi 2 lira abla" dediğinde çocuk peçeteleri saymaya başladım. Toplamda 45 adet peçete vardı. Hepsinin toplamını ödeyip çocuklara su ve kraker verdim. "Abla teşekkürler ama..."

"Hediyem olsun" dedim saçlarını okşayarak. Ardından ayaklandım. Sular ve atıştırmalıklar bitince.. Bende bittim! Yoldaki bi banka oturup soluklanıyordum. Saat kaçtı acaba?

Munis TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin