Çarpışma

21.Hastane/Avm

Selammun Aleykummmmm
Nasılsınızz
Ben çok iyiyimm.)
Kitabınn yeni bölümü,

Oy ve yorumları unutmayın.
İyi okumalarr<3

_______________________________________

Okula gelmiştik. Ve o kadar kötüydüm ki, anlatamam. Yol boyu bir kelme dahi etmemiştim. Çünkü dudaklarımın ne halde olduğunu diyemeyicek durumdayım. Çok kötüydü. Yok hakkaten ben Sinana eşek demekle hata etmemişim. Hakkaten de öyleymiş.

Arabanın durduğunu görür görmez çantamı düzeltmeye çalıştım. Yanımdakı eşekse yandan sırıtışla beni izlerken bir taraftansa "Küstünmü sen bana, Balkızı?" dedi. Öyle Kaşlarım çatık bir şekilfe baktım yüzüne. Çünkü dudağımı bu hale getiren o değilmiş gibi hala sırıtıyordu.

"Napmalıyım Sinan? Dudağımın haline baksana sen."

"Pansuman mı yaptırsak?"

"Dudağa pansuman?"

"Yapayımmı?"

"Sinan beni delirtme!"

Arabanın kapısını açarak, dışarıya indim. Hava dehşetler derecesinde soğuktu. Ama adımlarımızı büyük attığımızdan okulun içine girmek 15 saniyemizi aldı.

"Balkızı, birliktemi otursak bu Gün?"

"Olur otururuz,ama ilk önce benim Bestenin yanına gitmem gerek."

"Neden ki?"

"onda kesinlikle dudak kremi olmalı."

Dudağını güzelce kıvırırken sonraysa hemen yüzündeki gülümseme bir anlığına donup kaldı. Bişey anlamadan Sinanın baktığı yere bakınca, kolidorun yanında duran Tolgaya baktım. Bana bakıyordu. Ama Sinan ona öldürücü bakışlar attığından bakışları şu an da bende değilde Sinandaydı. Hiç bişey demeden selam bile vermeden yürümek zorundaydım, çünkü Sinana açıklama yapmak istemiyordum. Bu yüzden de Tolgayı görmezden gelerek, yürümeye devam ettim.

"O neden sana bakıyordu öyle?" dedi Sinan, ciddiyetli bir ses tonuyla.

"Bakıyosa, baksın Güzellik endam görsün dimi?"

"Gitsin başka kızlara baksın, benim olan bir kadına asla bakmasına izin vermem."

"Hadi ama, Sinan sende çok kıskançsın, alt tarafı uzaktan bana baktı o kadar." dedim ve sınıf katına geldiğimizi görüp, rahatladım. Ayaklarım, sınıcak gibiydi. Sabahın köründe bu okul merdivelerini kalkmak çok zor oluyordu. Ve bunu her merdivenleri kalktığım zaman kendime diyordum. Ama artık buna alışsam çok iyi olurdu. Çünkü artık 4 ay sayılır ki, okul başladı ben her gün bu sözü diyordum.
"Sinan sen sınıfa geç bende Besteye uğrayıp geleyim." diyerek kolidorda yürümeye devam ettim. "Anlaştık." diye kısa bir cevap vererek, o sol tarafa bense kolidorun sağ tarafıyla yürümeye başladım.

Bir şey fark ettim, bu gün okul çok sakinlikti. Mesela her zaman benim bu sınıf katım çok kalabalık olurdu ama şimdi bir çıt sesi bile yoktu.
Kapıların üstündeki 2B yazısını bulmaya çalışıyordum. Of Lila çok salaksın. Telefonun cebinde olarak neden aramıyorsun ki, kızı.

Lila gerçekten salaksın

Telefon cebimde değilki hala tamicide.

Galiba delirdimmi ne ayol, kendim diyorum kendim kendime cevap veriyorum. Neyse ya olur öyle şeyler. Kafama takıcak değildim. Pencere köşesinde dayanan ve telefonuyla konuşan Besteni görür görmez koşarak yanına gittim.