Çarpışma

19. "Sıradan" Bir Okul Günü

Merhabaaa
Yeni bir bölümm
Nasılsınızzz
Umarım bu bölümü seversinizz
İyi okumalarr
❤️‍🔥❤️‍🔥

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\/\

Sinan:
-Biz gidicez ya, Pelinse Berke izin vermemiş, gitmesine, bende diyorum ki hani şu benim Balkızım en yakın arkadaşını ikna edip footbol'a gitmesine izin verse
Kaşlarımı çatıp
-Ben sana izin verdimmi ki, sen başkalarını düşünüyorsum?
Sinan:
-Pardon ama ben neden senden izin alıyorum?
Brn:
-Neden almıyormuşsun, Anlamadım?
Sinan:
-Biz seninle sevgi,,, derken söze yarıda kaldı, çünkü Bekir bey konunun ortasında odaya geldi.
Hemen konuyu değiştirip
"Ha evet tanıyorum onu dedim." yüzümü pencereye taraf çevirerek. Az daha duyucaktı her şeyi. Bekir odaya geldiği anda meraklı-meraklı bize bakarak
-Ee, ne konuşuyordunuz?
Sinan bana bakarak boğazını temizledi ve ardından duvara yaslanarak
-Hiç okuldan, sınıf arkadaşlarından falan.
Bekir kafasını sallayarak arkasına döndü bende kendimi tutamayıp, gözlerimle diolog kurmaya çalıştım. Kaşlarımı yukarı aşağı haraket ettirip gözlerimi kıstım. Bu da ne demek, biliyomusunuz,
(Sen o Footbol'a gitmeyiceksin.) demek çünkü hala konu kapanmadı. Keskin bakışlarla beni bi güzel süsdü ve ne demek istediğimi anladıktan sonra hayır gidicem diye kaşlarını sadece 1 kere eminlikle haraket yaptırdı.
Ay bu adam beni delirticekti. Sana dedim ki, gitmeyiceksin, neden zelil gibi tutturuyorsun ki, ben gidicem diye. Öfkeli öfkeli bakarken Bekir bize taraf döndü ve
-Ee Noldu susup kaldınız konuşsanıza,
Öfkemi Bekire püskürtüp
-Ne konuşalım Bekir söyle bizde konuşalım,dedim tavırla.
Sinan:
-Oyun mu oynasak?

Dediği sözün ardından:
-Yok ben sizle oynamam.

Sinan ellerini birleştirdi ve gözleriyle anlamsızca bakarak
-Zaten sana söylememiştim.

Kaşlarımı kaldırıp eminlikle
-İyiki de söylememişsin, diyip gözlerimi süzdüm. Bekir bana öldürücü bakarak bi taraftanda Sinanla (ps) oynuyordu. Bende işte onları izliyordum yapıcak bişey yok. Her 5 dakikadan bir Sinan behaneyle bana bakmak için arkasına dönüyordu. Gıcık şey. Bende her arkasına döndüğünde (ne bakıyosun Eşekk) diye bakıyordum.

Aniden Sinanın telefonu çalmasıyla, her kesin dikkati masanın üstündeki telefona çevrildi. Hemen istemsizce ayağa kalkıp telefondan kimin aradığına bakmak istiyordum. Acaba kim ya bu saatte, arıyo bu adamı. Kafamı boylayarak telefonun ekranındakı yazılanı okumaya çalıştım. Yatağın yorganını boyum yetişsin diye öyle bir sıkıştırıyordum ki, resmen elim acıdı. Ani haraket olarak dilimi küçücük çıkarttım. Bekirin sinirle
-Lila ne yapıyosun sen? Düzgün otursana demesiyle Sinanın içinden kıkırdıyan yüzüne bakıp, düzgence bir oturdum.
Sinan gülmesini bitirdikten sonra
-Lila rica etsem telefonumdan kimin aradığına bakarmısın?

Kaşlarımı çatarak yüzüne sinirle baktım. Abimin yanında ne diyordu bu ya, akılsız eşek.

Sonra sinirlendiğimi anlayarak sözünü düzeltip
-Oyun oynuyoruzda elimde iş var, bakarmısın? Demesiyle onaylayıp, ve arzuma kavuşmuş gibi ayağa kalkıp masanın üstündeki telefonu elime aldım.
"Adam gibi adam" arıyo, diyip gülmeye başladım. Bir anlığına aklıma o çarpıştığımız gecenin akşamını hatırladım. Gülmemek için dudaklarımı ısırmaya çoktan başlamıştım,bile. Sinan merakla beni izlerken bende merakını gidermek için
-Adam gibi adamın arıyo, diyip telefonu elime verdim. Elini telefona değilde elime koyarken hemen elimi çektim ve telefon yere düştü.
Bekirin bakışları havada, ola ola bana hiç bir şey anlamayarak bakıyordu.
"Efendim Efe?" dedi Eşek kaç dakikadır çalan telefonu cevaplayarak.
Bende ne konuştuklarını anlamaya çalışıyordum. Bir taraftan saçlarımla oynarken kulağım Sinandaydı.
"Ne olum ne?" dedi şaşırarak ve heyecanlanıp
"Evlenme teklifi mi ettin?" diyen Sinanı duyar duymaz, kim evleniyo abov? Allahım sen keçilerime mukayet ol.