𝐁𝐨̈𝐥𝐮̈𝐦 𝐃𝐨̈𝐫𝐭 : 𝐕𝐚𝐯𝐞𝐲𝐥𝐚

105 11 11
                                    

𝐕𝐚𝐯𝐞𝐲𝐥𝐚 : Çığlık, feryat. Günümüzde sessizce atılanları da vardır, için yanar ama gülümseyerek atılır.

Sufisözlük'ten alıntıdır-

❝𝘗𝘢𝘩𝘢𝘭ı 𝘱𝘢𝘭𝘵𝘰𝘭𝘢𝘳𝘭𝘢 ı𝘴ı𝘵ı𝘭𝘢𝘯 𝘣𝘦𝘥𝘦𝘯𝘭𝘦𝘳𝘪𝘮𝘪𝘻, 𝘤̧ı𝘱𝘭𝘢𝘬 𝘳𝘶𝘩𝘭𝘢𝘳ı 𝘪𝘤̧𝘪𝘯 𝘯𝘢𝘴ı𝘭 𝘣𝘪𝘳 𝘨𝘪𝘺𝘴𝘪 𝘰̈𝘯𝘦𝘳𝘪𝘺𝘰𝘳? ❞

︶꒦꒷♡꒷꒦︶

Avucundan çıkan ışıklar bütün elini sürekli yayılan bir alev misali sarmıştı. Çok canlı parlak bir alevdi bu. Hayran olmamak elde değilken bir bakınca bir daha bakası geliyordu, insanın. İri yeşil gözlerini daha çok kısarak odaklandı ve avucunu çepeçevre kuşatmış olan bu alevi daha da büyüttü.

Alevler Alessi'nin omuzlarına kadar yükselmişti ve tahmini olarak yarım metre boyuna ulaşmıştı. Biraz tehlikeli görünsede asıl numarası bu değildi ve ne yazık ki asıl numarasını göstermek için henüz çok erkendi. Ayrıca kendisine verdiği sözü unutmuş değildi. Hayatında yıkım olmayacaktı artık.

Dudaklarına yayılan sinsi gülümsemesi, gözlerini kaplayan alaylı bakışlarla birleştiğinde oldukça korkutucu görünmüştü. Tam karşısında oturan gümüş saçlı genç oğlanın bu konuda şüpheleri olsada bakışları gücünü etkileyici bulduğunu gün gibi ortaya çıkarıyordu.

Alessi durmayıp alevlerini daha çok büyütürken neredeyse birkaç santim uzağında oturan Tony Stark'a sıçrayacaktı. Bunlar alev şeklinde olan yeşil ışıklarıydı. Hayat almaz, hayat verir ve hayat kaynağı olurlardı. Ama bunu kimsenin bilmesine gerek yoktu.

"Tamam-" dedi, Tony son heceyi uzatarak. "Bence bugünlük bu kadar yeter." Alessi, sinsi sırıtışıyla birlikte alevleride parmağını şıklatarak yok etti. Ondan güçlerini göstermesi istenmişti, şov yapması değil ancak şov yapmanın ve bazılarının ona olan şaşkın bakışlarını görmenin çok zevkli olduğu inkar edilemez bir gerçekti.

Yenilmezlerin kaldığı bu kuleye geleli yaklaşık bir buçuk-iki saat oluyordu. Natasha Romanoff özellikle herkesi buraya toplayarak iyi bir tanışma düzenlemek istemişti. Fakat gel gör ki bu çok uzak bir ihtimal olarak tarihe gömülmüştü.

Natasha'ya duygusal açıdan biraz zayıf bir kız olarak göründüysede ona olan tavrını bir kenara bırakarak kendisini kontrol etti. Zayıf ve kolay kırılan biri olarak görülmek istemiyordu. Türkiye deki okul hayatında bu konuda oldukça Tatsız deneyimler yaşamış biri olarak bu kararı veriyordu.

Herkesle tanışma şerefine erişemediğini fark etti ancak bunun için sonra da endişelenebilirdi. "Pekâla." dedi, derince bir nefes almayı ihmal etmeden. Gözlerini birkaç saniye boyunca etrafta gezdirdi ve en sonunda ona gözlerini kısarak bakan gümüş saçlı gençte durdu.

Tahminen yirmili yaşlarının başındaydı.
Öncedende belirtildiği gibi Alessi'nin özeneceği türden gümüş rengi parlak saçlara sahipti. Ağırlıklı olarak mavi giyiniyordu ve itiraf etmeliydiki bu haliyle oldukça yakışıklı duruyordu.

Ama bakışları onu rahatsız hissettirdi.
Tam bu sırada ortamın garip havasını-bayramda kimseyi tanımayan asosyal kuzen gibi hissetmişti-tam olarak bozmasada dağıtmış olan soruyla, bakışlarını Kaptan'a çevirdi. Onu bu durumdan kurtardığı için daha sonra dua edecekti.

"Bize güçlerinin ne işe yaradığından ve onları nasıl kullandığından bahseder misin?" Bu onda mülakata gelmiş algısı  oluştursada başını iki yana sallayarak kendisine geldi ve boğazını temizleyip cevap verdi. "Az önce size tam olarak gücümü gösteremedim kusura bakmayın."

Lethal Green | Pietro Maximoff Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin