𝐁𝐨̈𝐥𝐮̈𝐦 𝐘𝐢𝐫𝐦𝐢 𝐀𝐥𝐭ı : 𝐄𝐟𝐬𝐮𝐧

25 3 0
                                    

𝐄𝐟𝐬𝐮𝐧 : 𝐁𝐮̈𝐲𝐮̈

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝐄𝐟𝐬𝐮𝐧 : 𝐁𝐮̈𝐲𝐮̈.
.
.
.
︶꒦꒷♡꒷꒦︶

Steve Rogers, kimi Yenilmezler tarafından yargılayıcı bakışlarla ödüllendirilsede herkesin kabullendiği şey onun hâlâ Kaptanları olduğuydu. Çünkü ne olursa olsun o da kendi içlerinden bir parçaydı.
Tıpkı Tony, Ultron'u yaptığında kimsenin dönüp ona katil demediği gibi burada kimsenin Bucky'e katil deme hakkı yoktu.

İkiside istemsiz yapılan eylemlerdi ama çok can almışlardı.

Steve, herkesin gelmesini yersiz bulduğu için işine yarayacağını düşündüğü birkaç kişiyi özellikle yanına aldı. Eğer temiz bir iş çıkararak adamla dövüşmeden onu bayıltmak istiyorsa Alessi'yi yanına almalıydı yani Alessi ona böyle söylemişti.

Steve, ona küçük olduğunu özellikle vurguladığı için pişman olsada onu da yanına almasının doğru karar olduğunun farkındaydı. Öte yandan Pietro'da ona sormadan kardeşi Wanda'yı alarak olaya dahil olmuştu ve buna diyecek sözü yoktu. Nitekim tıpkı o da Bucky gibi Hydra'nın bir oyuncağı olarak istemese de kirletilmişti. Onun da alacağı bir intikam vardı.

Natasha ve T'challa en önde yürüyen Steve'in hemen arkasından hızla yürürlerken onlarıda Pietro, Alessi ve Wanda takip ediyordu. Alessi, kimsenin konuşmadığı bu ortamı oldukça gerici bulsada kendisi de tek kelime etmeye cesaret bulamadı.

Birlikte oda benzeri bir yere vardılar. Daire şeklinde olan bu odanın her tarafı kalınca camlarla kaplanmıştı. Camların ardında küçük, sarı ampüllerle aydınlatılmış odacıklar vardı. Psikopat doktor, Kış Asker'lerini öldürüp onların cansız bedenlerini bu odalara hapsetmişti.

Wanda, cansız bedenleri görünce bir elini ağzına kapattı. Buraya gelirken böyle bir şey göreceğini düşünmemişti. Yine de bozuntuya vermeden etrafına baktığında. Tony'nin odanın kapısından içeri girdiğini fark etti. Zırhının kaskını çıkarmış sakince Kaptan'a doğru yürüyordu. Herkes ondan gelecek ani bir hamleye hazırlanırken o sadece Steve'in yanında durup etrafa bakınmakla yetindi. Bir şey söyleyecekken odacıklardaki bedenleri görüp durdu.

"Sizi rahatlatacaksa uykularında öldüler."

Yavaş ama cızırtılı bir ses yükseldi. Herkes ne olduğunu anlamak için etrafına bakınırken Bucky silahını kuşanarak etrafı kolaçan etti fakat mavi gözleri o adama dair hiçbir şey bulamadı. İyice tedirginleşiyordu.

"Senin gibi daha çok kişi istediğimi mi sandın?"

"Ne oluyor be?" diye sordu silahına daha sıkı sarılarak. Adam bariz bir şekilde kendisinden, Kış Asker'inden, bahsetsede bunu görmezden geldi. Diğer herkes gibi.
"Yine de onlara minnettarım." dedi, ses keyifle. "Seni buraya getirdiler."

Birkaç mekanik aletin sesi yankı yaptığında Clint okunu kuşanarak etrafını sardı. Odanın ortasında bulunan ve demirlerle çevrelenmiş şeyin etrafından dolanarak sesin sahibine yöneldiler.

"Lütfen Yüzbaşı. Sovyetler bu odayı UR100 roketlerinin patlamasına dayanması için inşa etti."

Steve, kalkanını eline alarak emin adımlarla ona doğru ilerledi. Yüzünden tek mimik daha seçilemiyordu. "Viyana da onca mazlumu bizi buraya getirmek için mi öldürdün?" Adam camın ardından kendini gösterdi. Aralarında ki diyalog gittikçe tatsızlaşıyordu.

Alessi, adamın beklenmedik bir hamle yapacağını düşünerek birkaç Adım geriledi Wanda'yla Pietro'nun tam yanında durdu. Wanda, ona sorarcasına baktığında derin bir nefes aldı, gözleri adamdaydı ama fısıldamak için Kızıl Cadı'nın kulağına yaklaşmıştı. "O adam bir şey yapacak Wanda, hissediyorum. Zihnini okuyup aklından geçenleri öğrenmelisin."

Onaylandığını, hafifçe kafa sallamasıyla birlikte anladığında Kızıl Cadı birkaç saniyeliğine susarak adama odaklandı. "Ona dedin?" Pietro, hız gücüyle ne ara olduğunu anlamadan diğer yanında belirdi. Dirseğini umarsızca Alessi'nin omzuna yaslayarak yüzüne doğru eğilmişti. Mavi gözleri, onun bir anlığına şaşıran çimen yeşiliyle kesişti. Ama Alessi, yine bu yakınlığı bozdu çünkü Wanda ona seslenmişti.

"Alessi," Wanda çatık kaşlarla ona döndü. Adamın zihninde gördükleri pek hoşuna gitmemişti. "Tony'e annesiyle babasını öldürdüğü anı izletecek. Onu sevmesemde bu çok canice ve Yenilmezlerin bir arada bulunmasını istiyorsan-istiyorsak bu engellenmeli."

Wanda, kendi ailesinin ölümünü birebir izlemişti. Bu küçüklük travması Daima ona eşlik eden kabuk bağlamış bir yara olsada izleri asla geçmiyordu. Bir başkasının, bu başkası Tony Stark olsada, bunu yaşamasını istemezdi. "Onu bayıltabilir misin?" diye sordu Alessi'ye dönerek.

Genç kız, usulca kafa salladı. Onu bayılırsam bunu yapmasını engellemiş olacak ayrıca o kaçmadan hükümete teslim edebileceklerdi.
Emir komuta zincirinin başı Steve ve onun ardından Tony olsada şu an ki tek çare onun güçleriydi.

Derin bir nefes alarak başını hafifçe yana eğdi. Gözlerinde saklı kalan katran siyahı kendini gösterirken bir elini açarak adamın olduğu tarafa doğru havada tuttu. Çok geçmeden adamın ağzından acılı bir inilti kaçmıştı. Kahverengi göz bebekleri Alessi'yi bulduğunda başındaki yoğun ağrıya hitaben tutunacak bir yer aradı fakat yoktu. Yapabileceği tek şey dizlerinin üstüne çökerek yere büyük bir patırtıyla yığılmak oldu.

Kuşkusuz bütün bakışlar Alessi'ye döndüğünde gözlerini hemen normale döndürmüş olduğu için şükretsede kaşları kendiliğinden çatıldı. "Ne? Neden herkes suçlu benmişim gibi bakıyor?" Steve, kaşlarını havalandırdı. Bunu apaçık bir şekilde kendisine söylediğini hatırladığında yanılmıyordu. "Bunu senin yapmadığını mı söylüyorsun yani?"

"Evet." dedi, hiç düşünmeden. O katıksız salak herifi öldürsede pişman olmazdı ancak onu neden bayılttığını söylerse bu defa Tony pek sakin kalamazdı. Ki uzaktan bakıldığında bile oldukça suratsız ve sinirli görünüyordu. Bir savunma bulamamasına rağmen öylece ağzını açmıştı ki Maximoff oğlanı söze atlayarak onu kurtarmış oldu.

"Belki de kendini bir yılan zehriyle ödüllendirip bizi bu ızdırıptan kurtarmıştır." Pek inanmamış görünselerde Pietro umursamazca dudak bükerek kaşlarını kaldırdı. Özgüvenli duruşundan bir an olsun ödün vermeyerek T'challa'nın odada defalarca yankı yapan sesini dinledi.
"Umarım öyle olmamıştır. Onu kendi ellerimle öldürmek istiyorum."

"Her neyse." Tony, harekete geçme zamanını hatırlattı. Adamın ölmemesi gerekiyordu. Yenilmezlerin ve Barnes'ın suçsuzluğu her ne kadar istemese de ispatlanmalıydı. "Ölüp ölmediğini kontrol edelim hadi."

________________·˚ ༘₊· ͟͟͞͞꒰➳

Lethal Green | Pietro Maximoff Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin