Baran, babasının dediklerinden sonra odadan çıkmak için kapıya gitmişti. Kapıyı açtığında kardeşini gördü, babasının dediklerini duymuştu biliyordu. Kardeşi ıslak gözleri ile ona bakmıştı
"Abi konuşalım mı" demişti. Baranda kardeşini almış arabaya binmişti. Onu en sevdigi yere götürüyordu.
Oraya vardıklarında arabadan inmişlerdi. Hawar konuşmaya başlamıştı bile.
"Abi, seninle konuşmak istiyorum, gerçekleri bilmeni istiyorum. Beni sadece dinle lütfen. Babamın dedikleri yanlış ben öyle bir şey yapmadım." Derken gözleri dolmuştu. "O kız... Hejan, onunla evlen Abi eğer benim sende biraz değerim varsa evlen. Seni zorlamak istemiyorum ama..." susmuştu. Aklına Hejanın yaşadıkları gelmişti
"Ama ne ama Hawar" demişti Baran merak ediyordu. Sevdigi kadından haber bile alamiyordu.
"Ama o kız çok kırılgan Abi. Yaşamadığı şey kalmadı. 5 yaşında babasını kaybetti, bir kız için baba ne demek ben çok iyi biliyorum benim babam beni sevmesede ben biliyorum. Annesi sevmedi, abisi sevmedi 18 yaşina gelince abisi ile çok güvendiği annesi onu Hakkari'deki bir aşiret ağasına vereceklerdi, ama Hejan istemedi. Polise gitti yardım istedi benden, Abi o kız benden yardım istedi ben daha 16 yaşındaydım hiç bir sey yapamadım. Onun vicdan azabı var hâlâ bende. Abisi evlenmeyince evde 'orospu' diye seslendi ona ya evlenmedi diye. Miran Ağa çok acımasız. Kaç kez kardeşini öldüresiye dövdü, kaç kez kız hastanelik oldu." Tekrar sustu Hawar, bunlari biliyordu evet bir ara cok iyi arkadaştılar. Ama abisi olacak piç konuşmalarını engellemişti.
Baran duydukları karşısında şok olmuştu, her gece hayali ile uyuduğu kadın bu kadar acı çekmişti. O rahat rahat gezip eğlenirken Hejan çok acı çekmişti.
"Tamam abim, tamam. Evleneceğim onunla en kısa zamanda o cehennemden alıp kurtarıcam onu" demişti kardeşine.
Eve gelmişlerdi akşam yemeğini yiyip herkes odalarına geçmişti. Yarın, yarın akşam onu bu eve getirecekti Baran, onun daha fazla acı çekmesine dayanamazdı. Ama o istiyormuydu bilmiyordu.
Yarin sabah olmuş babasına gidicem demişti ama babası önce haber verelim sonra alırsın demişti. Bir hafta vardi sevdiği kadına kavuşmaya bir hafta vardi..
~Aksoy Konağı
Hejan odasında oturmuştu yarin bu evden gidiyordu. O günden sonra ne annesi nede abisi onunla konuşmuştu. Sadece bir kere babasının mezarına gitmiş daha da evden çıkmamıştı, Abisi "orospu gibi gezme fazla evleneceksin sen" demiş dışarıya çıkarmamıştı.
Hejan'ın aklında olan şey acaba beni sevecekler mi, kabullenecekler mi, diye düşünüyordu. Belki o severdi Baran'ı ama Baran onu severmiydi bilmiyordu aklına gelmiyordu. Yatağından kalkmış bavulunu toplamaya başlamıştı. Kıyafetlerini koymuştu fazla bir kıyafeti yoktu onun babasından kalan fotoğrafıda almıştı, bu kadardı onun bu evdeki varlığı, eşyaları. Duş almış uyumustu yarın yeni hayat yeni yaşam vardi onun için.
Ertesi gün uyanmıştı erkenden bu evde son saatleri idi. Odaya yengesi gelmişti tekrardan. Yengesi konuşmaya başlamıştı
"Bak Hejan koskoca ağaya gidiyorsun, hareketlerine dikkat et. Onu memun et ailesiyle iyi geçin. Sen bu evden bugün çıkıyorsun daha da gelemezsin, o evden de ancak kefenle çıkarsın" demişti yengesi.
Yengesini dinlemiş bir sey dememişti. "Memnun et" demişti yengesi onun için..
Üzerine yengesinin isteği üzerine beyaz bir elbise giymişti Boğazlıydı başında ona uygun bir şal takmıştı. Makyaj yapmamıştı, yengesi "orospu değilsin sen" demişti ona karşı.
Yaklaşık iki saat geçmişti, Baran Aksoy konağına gelmişti Hejanı almak için. İçeriye girdi Miran hemen "hoşgeldin" demişti, bu adam cidden çok yüzsüzdü Baran ise başı onaylanmıştı, bu adam tüm sevdiklerine zarar veriyordu. Bekledi Miran bir seyler anlatıyordu ama onu dinlemiyordu o, sonra onu gördü beyazlar içinde, sevdiği kadını Hejanını gördü Tekrar aşık oldu.
Hejan ise yengesinin dedigi üzerine dışarıya çıkmıştı. Onu görmüş içinden "Ben severim ama sen beni sevecekmisin bilmiyorum" demişti. Yalan yok ilk defa görmüştü evet ama etkilenmişti Hejan. Abisinin karşısına geçmişti, ona sadece nefretle bakmişti Hejan ona Abi demeye utaniyordu artık...
~Bir saat sonra Şerwan Konağı
Hejanı almaya sadece Baran gelmis diğerleri nikah hazırlığı için kalmıştı. Bugün önce resmi ardından ise dini nikahlari vardi. Araba koca konağın önünde durmuştu. Baran Hejana dönüp
"Burası artık senin evin Hejan. Şimdi eger iznin olursa içeriye girerken elini tutabilir miyim" bir çocuk gibi izin almıştı ona dokunmak için. Gözlerine baktı onay bekledi. Hejan gözleriyle evet dedi. O an Baranın kalbi hızlı hızlı atmıştı. Önce arabadan Baran inmiş ardında da Hejan inmişti. Baran arabadan indirdiği Hejan'ın elini sıkıca tutmuştu, bir daha hiç bırakmamak ister gibi.
Avluya masaya geçmişlerdi çoktan. Şahitlerde gelmişti nikah kıyılacaktı.
Nikah memuru nikaha başlamıştı. Önce Hejana sormuştu"Sen Ahmet kızı Hejan, Agir oğlu Baran Şervan ile evlenmeyi kabul ediyor musun" demiş, Hejanın cevabını beklemişti
Hejan ise sessizce "evet" demişti. İçi çok buruktu babası yoktu. Gözünden yaşlar süzülmeye başlamıştı. Nikah memuru ise aynı soruyu Barana sormuştu.
"Sen Agir oğlu Baran, Ahmet kızı Hejan Aksoy ile evlenmeyi kabul ediyor musun"
"Evet" demişti Baran biraz yüksek sesle. Nikah memuru ise
"Bende Mardin belediyesinin bana verdiği yetki ile sizi karı koca ilan ediyorum. Hayırlı olsun, gelini öpebilirsiniz" demiş nikah cüzdanını Hejana vermiş ve gitmişti.
Baran Hejanın elini tutmuş kaldırmıştı, yüzünü avuçlarına almış onun duyabileceği şekilde ona
"Evine yuvana hoşgeldin, güzelim" demiş ve alnından öpmüştü. Dini nikahta kıyılmış mehir olarak 20 kilo altın verilmişti Hejana. Şimdi ise odalarına çıkmış kocasını bekliyordu, korkuyordu Hejan sadece içinde korku vardı..
Yorum yaparsanız ve oy verirseniz cookk mutlu olurum, tesekkurlerrr (ilk kurgum.. 🫠🥲)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE KURBANI
Teen FictionAbisinin yüzünden istenemeyeceğini düşündüğü bir evlilik yapan Hejan.. Onu daha önce görmüş aşık olmuş Baran.. İkisini kader birleştirdi...