Baran karşısında gördüğü Hejan ile şok olmuştu. O gecenin bu gece olacağını bilmiyor ve düşünmüyordu. Hejana bakakalmıştı çok güzeldi teni, kokusu adeta, Barani etkilemiş baştan çıkarmıştı.
"Bebeğim..." diyebildiği tek kelime buydu. Yataktan kalkmış ve yanına gitmişti. Tam karşısında durmuştu.
"Baran ben senin olmak istiyorum, sana ait olmak istiyorum, senin teninde hayat bulmak dudaklarında nefes almak istiyorum" kalbi çok hızlı atıyordu. Bacaklari titriyordu resmen.
"Sen benimsin zaten güzelim, her şeyinle, bu gece sadece tenlerimiz birleşecek o kadar. Beni mutlu ettiğin için çok ama çok teşekkür ederim bebeğim" demiş ve saçlarını okşayıp alnına öpücük kondurmuştu. Tekrar konuşmaya başlamıştı hemen.
"Bebeğim, hayatım, güzel gözlüm, hazır hissediyorsa-" onu susturan şey, Hejanın dudaklarına kapanmasıydı. Dudaklarını dudaklarından çekip Hejan konuşmaya başlamıştı..
"Ben seninle her şeye hazırım ağam" demiş ve tekrar ellerini Baran'ın gömleğindeki düğmeleri çıkarırken tekrar öpmeye başlamıştı. Deli gibi onu istiyordu Hejan ayni şekilde Baranda...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hejan sabah uyandığında, Barana sarilmis bir şekilde yatıyordu. Dün gece çok güzeldi, artık tamamen hem kalben hemde bedenen Barana aitti.
Baran'ın yanına oturmuş, ellerini Baranın yüzüne koymuş okşuyordu. İçinden 'seni çok seviyorum' diye geçiriyordu. Baran uyanması ile Hejan'ın belinden çekmiş altına almıştı.
"Günaydın Birtanem" demiş kafasını boynuna gömmüştü Baran. Hejan'ın kokusu onu mest ediyordu resmen.
"Günaydın sevgilim" demiş ve ellerini Baran'ın boynuna dolamıştı.
"Nasılsın ağrın varmı" Hemen merakla sormuştu Baran, çünkü dün gece ağrısı vardi Hejan'ın.
"Çok az var canım, saat kaç bu arada" demiş ve yanağını öpmüştü.
"Saat şuan 11.43 canımın içi" Baran bu sabah çok mutluydu..
"Ya Baran niye uyandırmadın beni ya of şimdi herkes bi' ton laf edecek" kalkmaya çalışıyordu ama, Baranın kolları izin vermiyordu.
"Şştt sevgilim, sakin ol kimse bir şey diyemez hadi gel Hawara söyleyelim kahvaltı edelim olur mu"
"Olur tabii ama Dicle felan var, şimdi yanlış anlarlar." Rozerin Hanım ve yeğeni Diclenin bir şey demesinden korkuyordu.
"Ya bebegim neyi yanlış anlayacaklar, yeni evli bir çiftiz biz degilmi." En sonda göz kırpmıştı.
"Baran neyse hadi kalkalım, ya"
İkiside kalkmış oturma odasına geçmişti. Baran Hejanın elini sıkı sıkı tutuyordu.
"Saatin kaç olduğundan haberin varmi gelin Misafir var bu evde sende yeni gelin olduğun için hizmet edeceksin Dicleye eee belki yakında bu eve gelin gelir belli olmaz" hemen konuşmaya başlamıştı Rozerin Hanım.
"Sizede hayırlı sabahlar Rozerin Hanım. Hawar bize bir şeyler hazırlmısın sonra dışarıya çıkarız sen ben Hejan" demişti Baran. Rozerin Hanıma bir sey dememişti çünkü, karısı ona gereken cevabı vereceğini biliyordu.
"Öncelikle hayırlı sabahlar Rozerin Hanım. Dicle'yi kiminle evlendiriceksiniz bilmiyorum ama, kendisi bu evde misafir olduğunu düşünmüyorum çünkü dün geldiğinde maşallah çok sahiplendi mutfağı. Ayrıca saatin kaç olduğunuda biliyorum, biliyoruz ve kaçta kalktığımızda sizi ilgilendirmez diye düşünüyorum" Sakin bi' ses ile konuşmuştu Hejan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE KURBANI
Ficção AdolescenteAbisinin yüzünden istenemeyeceğini düşündüğü bir evlilik yapan Hejan.. Onu daha önce görmüş aşık olmuş Baran.. İkisini kader birleştirdi...