13. Bölüm

70 2 0
                                    

Bölüm Şarkısı = Müslüm Gürses-Gönül Nikahı

Keyifli okumalar.

Mutlu olduğun anlarda hayat mutluluğu çok görür insana. Hejan'a hayat mutluluğu çok görmüştü. Aslında bu kadını ve çocuğu umursamayıp, Baran ile mutlu olabilirdi ama Hejan yapamazdı. Belki öyle bir şey yoktu ama yinede düşünmeden edemiyordu ve bu düşünde kalbini kurşundan çok acıtıyordu.

"Hejan, güzelim aç kapıyı konuşalım" Baran gelmişti. Yanında oturan Hawara bakmış göz yaşlarını silmişti.

"Hawar kapıyı aç, sonra bizi yanlız bırak lütfen" göz yaşlarını sillesine rağmen hâlâ ağlıyordu.

Hawar kafasını sallayıp, dedigini yapmıştı. Abisi kardeşine bakmış sonra yatağın üzerinde oturan kadına, kadınına karısına bakmıştı.

Derin nefes almış yanına oturmuştu ellerini tutmak istemiş ama, Hejan izin vermemişti.

"Ellerin benim ellerimi tutmasın Baran Ağa, çocuğunun tutsun baba sevgisine muhtaç nede olsa" en son aklına babası gelmişti, gülümsemişti.

"Özür dilerim güzelim" en sonda cesaret edip gözlerine bakmıştı.

"Yok sorun değil özür dileme" bir kız çocuğunu babasından ayirmak istemiyordu.

"Öyle bir şey yok Hejan, benim çocuğum yok. Tamam dilan ile zamaninda bir şey yaşamış olabiliriz ama ondan bir çocuğum olmadı benim" Derin derin nefes alıyordu Baran çünkü nefes almak ona çok zor geliyordu.

"Olmuş işte Baran olmuş" sesi sona doğru yükselmişti. "Belki benim bir bebeğim, çocuğum olmaz belki ben hiç anne olamam ama sen baba oldun bak dışarıda kızın" en sonda ayağa kalkmıştı bağırıyordu ama farkinda değildi Hejan.
"Ben senden bi' çocuğum olsun isterim biliyormusun, senin gibi bir oğlum olsun sana benzesin ama olmaz belki, KARNIMA GELEN KURŞUN YÜZÜNDEN BELKİ BENİM ÇOCUGUM OLMAZ DUYDUN MU BARAN ŞERWAN SENIN KARINDAN BELKI ÇOCUGUN OLMAZ" en sonda yere çökmüştü Hejan, hıçkırarak ağlıyordu..

"Şştt güzelim sakin ol yapma n'olur" yanına oturmuş ona sarılmıştı Baran.

Sesleri duyan herkes odaya gelmişti. Hawar, Azat..

"Abi sen Baran abimi al, yengem onu gördükçe daha da kötü oluyor he bide şu dilan mıdır nedir onuda alın götürün" Sadece Azat'ın duyabileceği şekilde söylemişti Hawar.

"Abi hadi gel biz senle hava alalim, Hawar burda bir şey olursa arar o beni" demiş ve kaldırmıştı Azat Baran'ı.

Baran Hawardan onay beklercesine ona bakmıştı, kafasını sallayınca odadan çıkmıştı.

"Yengem iyimisin" yanına hemen çökmüştü Hawar.

"Uyumak istiyorum Hawar, bir daha hiç uyanmamak istiyorum" yerinden kalkmış yatağa yatmıştı. Ağlamaktan kızaran ve şişen gözlerini kapatmıştı Hejan. Hawar ise yanında ona bakıyordu.

Azat Baranı dışarıya çıkarmıştı. Baran etrafında Dilan'ı arıyordu. Onun yalan konuştuğunu biliyordu çünkü.

"Azat bana Dilanı bul" demesi ile Dilan mutfaktan çıkmış karşısında durmuştu.

"N'oldu" hiç bir sey olmamış, Hejan sinir krizi geçirmemiş gibi gülüyordu ve bu Baranin sinirlerini bozuyordu.

"Yürü gidiyoruz" kolundan tuttuğu sürüklemeye başlamıştı. Bu kadından hiç haz etmiyordu.

"Aşk yuvamıza mı Ağam"

"KES SESİNİ, AZAT ARABAYA GEÇ" eğer yanında Azat olmasa bu kadını kesinlikle öldürürdü. Arabayı bi' uçurumun kenarına sürmüştür Baran. Orda durmuştu, kadını arabadan indirmiş karşısına geçmişti.

TÖRE KURBANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin