Bu konu hakkında Alex ile konuşmalıydım. Sanırım bu çocuk gerçekten çok iyi manifest yapıyor. Saat 22.55'ti ama bu işin saati olmayacağı baştan belliydi. Bu aptal davanın daha ne kadar ileri gideceği muammaydı. "Alo, Alex buluşmamız lazım yeni gelişmeler var." "Hemen geliyorum. Neresi ve hangi saatte?" "Bizim karakolun karşısındaki parkta ve ne kadar erken gelirsek ve acele et. Davayla ilgili olacak bu yüzden diğerleri de gelebilir." "Gloria, diğerlerini rahatsız etmeyelim şimdi. Hemen geliyorum." ve telefonu kapattım. Evim buluşacağımız yere yakındı. Çantamı alıp çıktım. 5 dakika sonra buluşacağımız yere gelmiştim. 2-3 dakika sonra da Alex geldi. Oturduğum bankın önüne geldiğinde yüzüne muzip bir gülümseme takındığını gördüm. Derin bir iç çektim. "Bu saatte burada sanırım sadece sevgililer buluşuyor. Biz de konsepte uysak mı?" "Alex! Saçmalığı kes. Burada önemli şeyler konuşacağız. Muzipliği terk et artık." Sanırım fazla sesli konuşmuştum. Herkes buraya bakıyordu. "Önünüze dönün! Burada film oynamıyor." diye bağırmamla herkes önüne dönmüştü. Telefonumu elime aldım ve haber metnini ona okudum.
" Son zamanlarda işlenen uzuvları eksik cinayetler hakkındaki doğruluk olasılığı yüksek iddia herkesi şaşırttı. İddiaya göre kurbanlar daha önceden kadınlara karşı yanlış yapmış kişiler. Tüm kurbanların suç dosyalarında kadınlara karşı işledikleri suçların yer alması da bu iddiayı güçlendirdi. Acaba gerçekten katilin kadınlara karşı bir hassasiyeti mi var? Ya da onları korumak mı istiyor. Bazı kadınlar katilin aslında adaleti sağlamak istediğini düşünse bile öldürülen hayvanların da olması bu düşüncenin doğru olmadığını kanıtlar niteliğinde. Bu dava ne zaman aydınlanacak merak konusu. Uzmanlar bu acayip dava hakkında herhangi bir açıklamada bulunmuyor. Dava gizemini korumaya devam ediyor."
Ardından Alex'e döndüm ve "Sizin gezegeninizde de davanın kurbanları kadınlara karşı suç işlemiş kişiler mi?" dedim. Alex hayır der gibi baktı ve başını salladı. "Bizim gezegenimizde ölenler hırsız ya da hırsızlık suçuna karışmış kişiler." Biraz düşündük. Ardından aklıma gelen bir şüphe üzerine telefonumu aldım ve orijinal istatistiklere baktım. Alex bana döndü ve " Ne oldu? Aklına bir şey mi geldi?" dedi. "Evet, doğru düşünmüşüm. Şuna bak. Bizim gezegenimizde en çok işlenen suç kadın haklarına aykırı davranma suçu. Yani eğer sizde de en çok işlenen suç hırsızlıksa... Bunun anlamı sanırım gezegenlerde en çok işlenen suçları işleyen kişiler hedef alınıyor." Alex aydınlanmış gibi bana baktı. "Evet, Gloria. Doğru söylüyorsun. Bizim gezegenimizde maalesef gelir farkı çok fazla. Ya açlıktan ölecek kadar fakirsin ya da bir aylık maaşınla pahalı bir villa alabilecek kadar zenginsin. Üstelik yardımlaşma geleneği de yok oldu. Zaten her şey böyle başladı. Yardımlaşma azaldıkça ekonomik eşitsizlik arttı ve insanlar hırsızlığı ölümden kurtulmak için tek çare olarak gördü. Bu yüzden maalesef hırsızlık yaygınlaştı." Bunu söylerken üzüntüsünü iliklerime kadar hissettim. Halkına gerçekten değer veriyor olmalıydı. Elimi omzuna koydum. Teselliye ihtiyacı vardı. "Merak etme Alex. Halkın iyi olacak. Bu aptal dava kapanınca birbirimize yardımcı olmaya devam edeceğiz. Halkın yardımlaşmayı, halkım kadına değer vermeyi öğrenecek." Gözlerime bir çocuğun saflığı ve umuduyla baktı. "Umarım Gloria. Umarım sözünde durursun." Elimi omzundan çektim. "Hey, ben söz falan vermedim!" Alex aynı içimi yumuşatan gözleriyle bana baktı. "Söz vermelisin ama." "Alex söz veremem. Hayatın önümüze ne çıkaracağını bilemeyiz. Bir sözün yükünü alamam." Üzgün tatlı bir çocuğa benziyordu bu hali. Kendime "Hadi ama Gloria kendine gel! Zaten karmaşık bir davanın içindesin bir de aşk işleriyle uğraşamazsın." diyordum ama bakışları insanın kalbini eritecek kadar sıcak, insanı içine hapsedecek kadar yoğundu. Daha fazla etkilenmemek için bakışlarımı başka yöne çevirdim. Bu bakışlara son vermeliydi. "Peki tamam. Söz veriyorum." Şimdiyse mutlu çocuklar gibi saf, yumuşak ve gerçek bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Hemen doğruldum ve "Peki geç oldu artık gitmeliyiz. Yarın erkenden davayı araştırmaya devam edeceğiz." dedim. Ardından hızlı adımlarla evime doğru yürüdüm. Eve vardığımda kendimi yatağa attım ve bedenimi uykunun şefkatli kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüler Geçidi
FantasyKomiser Gloria, bazı uzuvları eksik olan cesetler bulunmasıyla amansız bir davaya atılıyor. Ama bilmediği bir şey var bu dava yalnızca dünya'nın sorunu değil. Bu ilginç dava kanlı ölümle süslenmiş dikenli yollardan geçiyor. Komiser Gloria bu ölümle...