Bulușma

69 7 7
                                    

Ian 'ı izledim. Bana planı anlattığından beri telefonun bașındaydı. Her șeyi organize ediyordu. Savaş gerçekten bașlayacaktı. Bu ne kadar hoşuma gitmesede yapacak hiçbir şey yoktu. Karșımızdaki insanlar diplomasiden bahsetselerde bize karșı çıkacaktı . Çünkü biz onların daimi köleleriydik. Madenlerde, fabrikalarda çalışıp, istedikleri her şeyi temin ederdik. Ama bu bir son bulacaktı. Yer Altı insanları da diğerleri kadar özgür ve eşit olacaktı. 

Telefonla konușmayı bitirene kadar Ian'ı bekledim. Bitirince yanına gittim. Kașlarını çatmıștı ve doğruca bana bakıyordu. Gözlerinde kararlılık vardı. 

-Ian ben de size destek olmak istiyorum. Ne yapmam gerekiyor. Bana söyle. Az önce düşündüm ve haklı olduğuna karar verdim. Metropol insanları bizi asla dinlemez. 

-Yarım saat sonra tünelden insanları çıkaracağız. Onların başında durabilirsin. 

-Bir saniye bu nasıl oldu? Așağısı asker kaynıyor. 

-Onlarda görevlerinden pek memnun değillerdi. Çoğunun desteğini aldık. Kimse mezar gibi bir çukurda kalmak istemez. Değil mi? Metropol insanı olsalar bile yeraltında kalmayı onlar seçmedi. Bu görev onlar için zorunlu. 

-Vay canına. Bunu hiç beklemiyordum. Peki o zaman. Beni tünele götürür müsün? 

-Tabi ki hazırlan bakalım. 


Odama gidip üzerime siyah pantolon ve tişörtümü giydim. Saçlarımı at kuyruğu toplayıp kapıya doğru gittim. Ian beni orada bekliyordu. Vakit kaybetmeden yola çıktık. 

Oraya vardığımızda bir kaç kişi daha vardı. Ian onlara selam verip tünelin kapağının başına gitti. Birlikte metal kapağı kaldırdılar. Burayı en son kullanan muhtemelen bendim. O günü hayal meyal hatırlıyordum. Sonra kötü anılar üzerime gelmeye başladı. Fakat güçlü olmalıydım. O insanlara yardım edecektim. Dark için bunu yapmalıyım. 



Tam yarım saat sonra insanlar gelmeye başladı. Bașlarinda büyük annem vardı. Onu görür görmez yanına gidip sıkıca sarıldım. Onu çok özlemiştim. 

-Büyükanne, Dark nerede? Yoksa ona bir şey mi oldu? 

-O en sonda. İnsanları yönlendiriyor. Birazdan gelir. 

Heyecanla onun gelmesini beklemeye başladım. Diğer taraftan da insanlara yardım ediyordum. Aralarında dostlarım da vardı. Bir saat kadar sonra Dark da oradan çıktı. Birbirimizi görünce sıkıca sarıldık. 

-Seni çok özledim. Hem de çok. 

-Ben de seni. Umarım Ian seni üzmemiștir. 

-Hayır, tam tersine ona bir teşekkür borçluyum. Ama önce yapmamız gerekenler var. 

-Kesinlikle. Herkesi meydana götüreceğiz. Ortalık biraz karışacak. Umarım fazla kan dökülmeden bu işi hallederiz. 

-Umarım... 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖZGÜRLÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin