-İsmim artık Blue...
-Aramıza hoş geldin...Hep bir ağızdan söylemişlerdi.Nedense içimdeki korku ve yalnızlık duygusu da o an kayboldu.Mutlu olmuştum ve gülümsüyordum.Bu büyülü anı bozan şey iseZen ve Red'in bana bakışlarıydı.Üzerimde bir tuhaflık olup olmadığına baktım.Kıyafetlerimin üzeri biraz kirlenmişti ve botlarım da tozlanmıştı.Başka da bir şey yoktu.Yani , sanırım yoktu.
-Şeyyy...Bir sorun mu var?
-Kıyafetlerin , biraz şeyyy... dedi Zen.
-Eskiler.diye tamamladı Red. Onları değiştirmeliyiz.Kıyafetlerimi değiştirmek mi?Biraz şaşırdığımı söylemeliyim.Yine de çok hoş olabilir tabii...
-Sizin ki gibi mi olacak?
-Ne sandın?Vay canına!!! Hayatımda duyduğum en iyi şey bu sanırım. Ama bir dakika.Benim öyle kıyafetlerim ya da onu alacak param yok ki!!!!.....
-Peki kıyafetleri nereden bulacağım?
-Sen istediğin kumaşı getir yeter.Zen çok iyi bir terzidir. diye cevap verdi Dark.İstersen birlikte almaya gidelim.Fakat çok dikkatli olmaıyız.Yakalanırsak biteriz.Merkezdeki bir yerden alacağız .Bize indirim yapacaktır.
-Evime de uğrayabilir miyiz?Arkadaşım beni bekliyor da.
-Olur ama çok hızlı olmalıyız.
-Peki.Yeni kıyafetlerim olacaktı.Bundan daha iyi ne olabilirdi ki? Artık yeni bir hayatım ve yeni dostlarım oldu.İşe gitmeyecektim, sürekli saklanacak ve kaçacaktım.Belki de hayatım eskisinden daha zor olacaktı. Peki nasıl hissediyordum?Küçük bir kuş gibi güçsüz ve küçük, onun kadar özgür...
Merkeze sadece birkaç sefer geldim.Buraya sadece çok (gerçek anlamda çok) parası olan gelir.Bu yüzden buraların müşterileri azdır .Yine de merkezden çok para kazanırlar.Tıpkı kara borsada satmak gibi.Sadece bunlar aynı şeyi yasal yollardan yapıyorlar.
Dark ile farklı dükkan ve tezgahların arasından geçtik.Sonunda diğer büyük dükkanların arasına zorla sıkıştırılmış gibi duran bir dükkanın önünde durduk. Yavaşça içeri girdik.Loş bir ışık yanıyordu.Etrafı görmek zordu.Duvara sabitlenmiş raflara ve tezgahlara baktım.Çeşitli otlar, farklı renk ve şekillerde taş ve tılsımlar eski kitaplar buraya farklı bir hava katmıştı.Tuhaf olan şey ise burada hiç kumaş yoktu.Bir tane bile.Dark yüz ifademden ne düşündüğümü anlamış olmalı ki bana "Sadece bekle ve gör" dedi.Dükkanda ilerledikçe ve küçük bir masa ve arkasında da küçük bir koltuk olduğunu gördüm.Masanın önünde durdum.Koltukta ufak tefek yaşlı bir kadın oturuyordu.Kafasını kaldırıp bize baktı.Bembeyaz uzun saçları benimki gibi mavi gözleri vardı.Bana çok tanıdık gelmişti.Koltukta doğruldu ve dik oturmaya başladı.İşte o zaman boynundaki eski kolyeyi gördüm.
-Büyükanne!!!
-Benim güzel kızım sonunda doğru yolu bulmuş.Geleceğini biliyordum.Onu bana getirdiğini için teşekkür ederim Dark.İnanamıyordum.Bu gerçekten büyükannemdi.Tam karşımda duruyordu.Onu bir daha hiç göremeyeceğimi sanıyordum.Ama bir saniye...Doğru yol derken neyden bahsediyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜRLÜK
AdventureGün ışığı için savaşan bir kız ve ona destek olan başkaları...Bu ölüm-kalım savaşını kim kazanacak?