1147’ye her şeyi anlattım. Fakat saçmaladığım düşünüyormuş gibi bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. Halbuki Dark’ı da anlattıklarıma kanıt olarak göstermiştim…
-Bak 207, yani BLUE(!) bana yalanlar uydurmana gerek yok.Bana açıkça söyleyebilirsin.Seninle yakalanmaktan korktum,bu yüzden adamın biriyle kaçtım ama sen korkma diye geri döndüm DESENE. Sen korkak tavuğun tekisin DESENE!
-Şeyy…Üzgünüm…
O yüzüme bunları haykırırken ben sadece başımı eğip kısık bir sesle üzgünüm diebilmiştim.Kendimi çok kötü hissediyordum.Dark’ın yüzüne baktım. Benden farklı değildi açıkçası.Utanıyordum .Hem de çok.En yakın arkadaşıma ihanet etmiş gibiydim. Evet ihanet etmiştim.
-BLUE, buradan gitmeni istiyorum.Zaten toparlanıp kendi evime geçeceğim.
-Burada kalmalısın . Seni bulabilirler. Hem zaten ben de gidiyorum, yakında… Hem zate…
-Beni anlamıyor musun? Yanındaki adamın yalanlarına kanmışsın sen .Buradan çıkış yok !Güneş diye bir şey Yeraltı insanları için yok! Metropol de yaşasaydın belki evet ama biz YERALTI’NDA yaşıyoruz.
-Ama benn…
-SUS!Ve buradan hemen git.Seninle konuşmak istemiyorum!GİT!
Duyduklarımla yüzüme tokat yemiş gibiydim . Dayanamayıp hızla çıktım oradan . Durmadan koştum nereye gittiğimi bilmeden… Sonunda koşmaktan nefes alamaz hale geldiğimde dinlenmek için oturdum .Ancak o zaman ağladığımı farkettim .Dark’ta geldi sonradan yanıma .Koşmaktan kıpkırmızı kesilmişti .Karşımda dikilmiş nefes almaya çalışırken de bir yandan konuşmaya çalışıyordu;
-Vay be !Amma da iyi koşuyormuşsun be.Üzülünce içinde Usain Bolt* çıkıyormuş valla…Yetişemedim sana…Offff…Öldüm resmen burda…
-Sen de olmasan beni burada kim güldürecek ha? diye sordum gözyaşlarım ve hıçkırıklarım arasında gülmeye çalışırken .Fakat gülmek istemiyordum .En yakın arkadaşım bana küsmüştü. Kardeşim bana küsmüştü…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜRLÜK
AdventureGün ışığı için savaşan bir kız ve ona destek olan başkaları...Bu ölüm-kalım savaşını kim kazanacak?