Geçide yaklaştım.Gözlerime inanamıyordum.Gerçekti.Dark'a baktım.Gözleri parlıyordu, mutluydu.
-Sana inanıyorum.Doğru söylediğine inanıyorum...
Bir süre daha orada kaldık.Ama gitmeliydik.Tuğlayı yerine yerleştirip geçidin kapanmasını izledik.Aslında bir an önce geçidin içine girmeyi isterdim ama önce olanları 1147'ye anlatmalıydım.
-Eeee.Diğerleriyle de tanışmak istemez misin?
-Tabi, olur.Ben de seni bir arkadaşıyla tanıştıracağım.
-Peki.Anlaştık o zaman.
Artık ikimiz de gülümsüyorduk.Daha rahattık. Yol boyunca pek konuşmadık.Konuştuğumuz zamanlarda da o arkadaşlarından ve kaçış planından bahsetti.Ben ise sadece "-evet ,-tabi” gibi onu dinleiğimi gösteren şeyler söyldim. Ancak onu tam olarak dinleyemiyordum.Aklımda binbir düşünce vardı.Bugün olanları düşünüyordum.Geçit vardı, nemde kitapta yazıldığı gibi. Resimdeki duvar da benziyordu.Ancak hâlâ emin olamıyordum.Ya geçidin sonu kapalıysa, ve bir kandırmacadan başka bir şey değilse?Dark'ın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
-İşte geldik.
Küçük ve eski bir kulübenin önündeydik.Açıkçası terkedilmiş gibi duruyordu.Dark düşüncelerimi okumuş gibi" Merak etme buranın dışı bizim kamuflajımız. İçi çok güzel. " dedi.Yavaşça önündeki basamaklardan çıktık.Eski bir masanın olduğu küçükbir verandası vardı.Dark belli bir ritimde beş kere kapıya vurdu. Kapı açıldı ve biz de içeri girdik.Gözlerine inanamadım.Dark haklıydı.Burası gerçekten mükemmeldi.İçeride bize meraklı gözlerle bakan iki kız ve birde erkek vardı.Sanırım az çok hepimiz aynı yaştayız.Belki ben bir yada iki yaş daha küçük olabilirim.
-Sizleri yeni biriyle tanıştıracağım...Şeyle..Şeyyy....
Fısıldayarak"Kargaşada soramadım, adın neydi"dedi.Bu sırada kızlardan biri gülmeye başladı.Dayanamayıp bende güldüm.
-İsmim 207.
-Ah...Şey, bunlarda Red-812 , Zen-469 ve Strong-375 ama biz ona kısaca Sto diyoruz.
(Hepsine tek tek baktım.Red denen kız 17yaşlarındaydı.Ufak tefekti.Saçları parlak kızıl rengindeydi ve kısaydı.Saçlarını farklı ama ona kesinlikle yakışan bir model yapmıştı.Üzerinde siyah kalın askılı bir atlet ve dar paça siyah bir pantolon vardı.Benim giydiğim kıyafetlerle alakası yoktu.
Zen isimli diğer kız ise benden biraz daha uzundu.Onun üzerinde de siyah ,pileli hoş bir etek ve uzun kollu bir bluz vardı.Kulağında ve bileklerinde parlak ve küçük taşlardan yapılmış takılar vardı.
Sto'da ise siyah düz kesim bir pantolon, üzerinde yarım kollu ,gri bir tişört vardı.Hepimize oranla çok daha iri ve kaslıydı .19-20yaşlarında görünüyordu.
Sonra Dark'a baktım.Siyah düz kesim bir pantolon giymişti.Koyu mavi bir tişörtü ve üzerinde de siyah bir ceketi vardı.Bende ise o iğrenç gri kıyafetler.)
-Sanırım herkes kendine bir isim vermiş.
-Evet ,söylediğim gibi.Sayılar biraz karışıyor da,dedi Dark.
-Kıyafetleriniz çok hoş görünüyor.
-Teşşekkürler.Bu kez konuşan Zen'di.
-Sence bu kıza güvenebilir miyiz acaba Dark! diye söylendi Red .Öfkeli görünüyordu.
-Elbette güvenebiliriz.Zaten ona herşeyi anlattım.Ayrıca beni bugün askerlerden kısmen 202 kurtardı.
-Şeyyy, ismim 207 Dark...
-Ah üzgünüm!
-Önemli değil.
...
...
...
Daha bir sürü konuşma oldu.Herkez birbiriyle tartışıyordu. Biri hariç; Sto.Sadece izliyordu.En sonunda bana döndü. Sadece bana bakıyordu.Açıkçası izlenmekten biraz rahatsız olmuştum.Sonra ağır adımlarla önüme kadar geldi.Artık Herkez susmuştu.Sadece bizi izliyorlardı.
-Bize ve amacınıza inanıyor musun? dedi sert bir sesle Sto.Açıkçası biraz korkmuştum.
-Evet inanıyorum.Özgürlüğe inanıyorum.
-O zaman bu tartışma burada bitmiştir.Artık 207 'de bizden biri.Şimdi kendine bir isim bul.Akılda kalıcı olsun.
İsim mi? İyi de ne olmalı ki?Red-kızıl saçlar / Zen-parlak taşları olan takılar / Strong-kaslı ve iri bir beden / Dark-karanlığı seven + siyah saçlı ve siyah gözlü...
Benimse sadece rengi beyaz gibi duran saçlarım ve mavi gözlerim var.İşte bu! Mavi gözler....
-İsmim artık Blue ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZGÜRLÜK
AdventureGün ışığı için savaşan bir kız ve ona destek olan başkaları...Bu ölüm-kalım savaşını kim kazanacak?