Felix yolun kendi evine gitmediğini anlamıştı.
Felix'ten
Yemekte neler olmuştu öyle kabul etmem gerekirse evet etkilendim. Şuan nereye gittiğimizi bilmiyorum ama yol karanlıktı. Ben düşünmeye devam ederken sessizliği bozmuştu. "Konuşmayacak mısın benimle?" Tüh keşke konu açsaydı şimdi cevaplamak zorunda kalıcaktım. "Ne diyim ki?" Soruya soruyla cevap vermek mantıklıydı en azından o cevaplayacaktı. "kızdın mı bana?" Hayır lütfen hayır soru sorma. "Birşey yapmadınki." Her konuştuğumda daha çok yandığımı hissediyordum. "Bilmem belki sinirlenmişsindir diye düşündüm." Bu kadar kibar olmasaydı çoktan arabadan atlamıştım hatta binmezdim bile ama çok iyi davranıyordu. "Yok sorun değil diyebilirsin istediğini." Şuan ölmek için iyi bir andı değil mi? Bakışlarımı ona çevirdiğimde gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu niye böyle aptal bir şey demiştimki. "Peki istediğimi yapabilir miyim?"
"Hm" Hayır yok çok boşluğuma geldi ama ya geri alsam lafımı ne olurdu ki. "Yani şey aslın-" sözümü sol el elimde hissettiğim ellerle yarıda kestim. Lafımı geri almak için çok geç olduğunu anladım. Cidden kıpkırmızı olduğumu hissedebiliyordum. Cama doğru dönerek yolu izlemeye devam ettim. O ise başğarmağıyla elimi okşuyordu. "Biliyor musun tanıştığımızdan beri hep bunu düşündüm." En azından sessizlik bozulmuştu. "Neyi?" Diyerek cevap verdim. "Ellerin ellerimde nasıl durur diye, tahmin ettiğim gibi arasında kayboldu." Bunu derkende elimi yukarı kaldırarak inceliyor gibi bakıyordu. "Yola bakar mısın lütfen, söz sonra iyice bakarsın." Sırıtarak önüne doğru dönmüştü. Bir müddet sonra arabayı durdurdu. "Ve işte geldik, in bakalım." Kemerimizi çözerek arabadan indik. Elinde ise bir poşet vardı. Kaputa oturarak bana döndü ve gözleriyle yanını işaret etti. Bende uzatmadan oturdum. Daha sonra poşetten bir kutu bira çıkararak uzattı. Reddetmedim.Yazardan
Felix kapağını açarak direk içmeye başlamıştı. Hyunjin'de biraz sonra içmeye başlamıştı. "İçmesem daha iyiydi ben çabuk giderim bak hem uğraşamazsın sarhoş halimle." Gülerek söylüyordu bunları belkide çoktan sarhoş olmuştu. Hyunjin gülerek Felix'in sol elini tuttu ve gözünün hizasına getirerek konuştu. "Her halinle başa çıkabilirim buna emin ol." Bir süre ikiside konuşmamış, Felix içmiş hyunjin ise felix'e hayran bir şekilde bakıp gülüyordu. Sessizliği beklenmedik bir şekilde sarışın olan bozmuştu. "Yüzümü ezberlediğine göre" Hyunjin'e yaklaşarak devam etti "uyuyabilirim izin veriyorsun değil mi?" Kafasını omzuna koyarak gözlerini kapattı. "Benden bana yaklaşmak için hiçbir zaman izin almana gerek felix." Sağ elini sarışın tutamlara atarak okşamaya başlamıştı. Tabikide Felix çoktan sızmıştı. Hyunjin telefonundan saate baktığında gece on bir olduğunu görmüştü. Hafifçe sarışın olanın kafasını omzundan uzaklaştırırken diğer eliylede diz kapağının altından ellerini geçirmişti. Kucağına alarak rahat yatması için arka koltuklara yatırmıştı sarışını. Sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdıktan sonra kendi evine sürmeye başladı.
Birazdan bir bölüm daha atabilirim çünkü evde canım sıkılıyor ve yapcak başka bir şeyim yok. Daha 2 gün önce ara vericem falan diyordum kararsızlıkta bir dünya markası olabilirim oy vermeyi unutmayalım bu fic hakediyor.💗💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Doktoru İstiyorum
Fanfictionpsikolog olan Lee Felix bakalım yeni hastasıyla başa çıkabilecek mi? Umarım okunur🤗