"Hwang yaptı."
Felix'ten
Hızlıca ayağa kalkarak Jeongin'in bana bakmasını sağlamıştım. "Ne diyorsun jeon hiç bir şey anlamıyorum." Gözleri gittikçe küçülüyordu. "Bak şimdi seni almaya geldiği akşam varya." Lafını yarıda kesip heyecan yaratıyordu aklınca. "E ne oldu?" Geri devam etti. "Bak şimdi ondan sonra oldu herşey sen bunu öpmüşsün ya buda ondan sonra keçileri kaçırdı." Ne diyordu bu çocuk hiç birşey anlamıyordum ama devam etmesine izin verdim. "Biz Changbin ile hep konuşuyorduk da Hwang hep 'O kliniği yok etmezsem herkesle görüşücek konuşucak sarılacak hatta o adamla bile konuşucak' diyormuş." Gözlerim kocaman açılmıştı o adam dediği Chan'dı tabikide. "Bu sabanda seni chan hyungla görmüş ya kesin o yapmıştır yoksa sen hiçbir zaman kirayı geciktirmezsin." Gerçekten yapmış mıydı böyle birşeyi. "Arabanın anahtarını verir misin Jeongin?" Evet yanına gidicektim yüz yüze konuşmak en mantıklısıydı. "Hyung boşver gitme şimdi sinirlisin hem eşyaları halledelim sonra birlikte gideriz istersen." Hayır kesinlikle gitmem gerekti. En azından içimi dökmem lazımdı. "Yok ben tek başıma hallederim sen ver anahtarı." Mecbur kalmıştı vermeye anahtarları aldığım gibi arabayı çalıştırmam bir olmuştu sanki o kadar hızlıydım yani. On beş yirmi dakika içinde gelmiştim zaten. Adresi bilmediğim için internete yazmıştım zaten hemen çıkmıştı. İçeri girerken birkaç güvenlik durdurmuştu adımı söyleyince içeriye almışlardı beni. Hyunjin'in odasının önündeki masada bir kız vardı. Büyük ihtimalle sekreteriydi herhalde. "Siz Lee Felix olmalısınız ama içeride birkaç konuk var biraz beklerseniz-"
"Beklemeye hiç gerek yok." Diyerek lafını bölmüştüm ve içeriye dalmıştım. Dört beş tane takım elbiseli adamlarla birlikte büyük masaya oturmuş konuşuyordu. O masayı alıp başına geçiresim vardı. "Felix, burda ne işin var?" Ben pat diye girince herkes bana bakıyordu tabikide ama aldırmadım. "Konuşmamız gerek, yani bu odadaki herkes çıksın, sen hariç." Diyerek Hyunjin'i işaret etmiştim. Oda diğer adamlara bakarak kafasını sallamıştı. Bu komutla diğer herkes dışarı çıkmıştı. "Özür dilemek için mi geldin?""Ne özrü be ne yaptım ben ya sadece arkadaşımın arabasına bindiğim için mi oldu bunlar?!" Sırıtarak ellerini masaya koymuştu. "Zeki olduğunu biliyordum bebeğim ve bu yüzden hızlıca anlayacağını da biliyordum."
Oturduğu sandalyeden kalkıp bana doğru birkaç adım atmıştı. "Bana sakın öyle seslenme hyunjin!" Hâlâ bebeğim diyebiliyordu. "Neden bebeğim sinirleniyor musun?" Gerçekten sinirlerimle oynuyordu ve ben çoktan bu oyuna gelmiştim. "Kes ben buraya bunun için gelmedim." Bir dakika ben buraya neden gelmiştim? Lanet oldun arabadayken çok kez prova yapmıştım ne diyeceğim konusunda. "Şey için geldim." Sırıtarak birkaç adım daha attı. "Kliniğin hakkında konuşmak için mi gelmiştin?" Aslında evet ama cümle kuramıyordum. "Arabaya bindiğim için mi yaptın?" En azından bunu öğrensem yeterliydi. "Yalan söylemeyi sevmem, evet ama tek o değil kliniktekiler ile o kadar yakın olman benim canımı çok pis yaktı, bende çözümü böyle buldum." Elimdeki en değerli eşyamı almıştı resmen fark etmiyor muydu ne kadar üzüldüğümü. "Hyunjin onlarla yakın olmam lazım çünkü insanları sevgi iyileştirir." İstese kesinlikle o sevgiyi onada verirdim hemde fazlasıyla. "O zaman bana da gösterir misin o sevgiyi?" Aramızda birkaç santim kalacak şekilde yavaşça adımlamıştı tam önümde durarak. Başını aşağı eğerek göz göze gelmemizi sağlamıştı. Biraz yaklaşınca omuzlarına tutunup "Önce konuyu halletseydik."
"Lütfen önce beni iyileştir söz veriyorum ne istersen yapacağım." Kafamı sallayarak onaylamıştım. Zaten oda hiç beklemeden yapışmıştı dudaklarıma ilk başta gıcıklık olsun diye karşılık vermedim ama sonra belimdeki elleri sertleşince karşılık vermiştim. Bir süre sonra ben onun omuzlarını sıkıp nefes alamadığımı ifade etmiştim. Oda yavaşça dudaklarımdan ayrılırken hızlıca nefes alıp veriyoruduk. "Yine yenildim?" Diyerek oflamıştım bunun üzerine Hyunjin bana gözlerini dikerek bakmıştı. "Ne konuda?"
"Hep böyle oluyor yanına gelmeden önce kavga edişimizi kafamda kuruyorum ama sonra dudaklarımın önünde buluyorum seni." Bu dediğime gülerek bana sımsıkı sarılmıştı. "Her şeyi geçtim kokun bile beni iyileştiriyor, felix hayatım ol." N-ne diyorsun hyunjin demek istiyordum ama ağzım açılmıyordu. Sonunda konuşmaya cesaret bulabilmiştim. "Hyunjin insan biraz kibar olur olur musun de bari." Gülerek ayrılmıştı daha sonra ellerini ellerime geçirerek konuşmaya başlamıştı. "Lee Felix yani benim doktorum, hayatım olur musun?"Selamlar kafam çok karışık bu konuda sizden yardim istiycem
Sadece tanıtım amaçlı üşenmeden bakıp fikirlerinizi söylerseniz çook mutlu olurum çünkü ona göre fici devam ettiricem yada yayından kaldırıcam şimdiden teşekkür ederim sizi seviyorum💗💗💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Doktoru İstiyorum
Fanfictionpsikolog olan Lee Felix bakalım yeni hastasıyla başa çıkabilecek mi? Umarım okunur🤗