Okurken Him and I dinlemenizi tavsiye ederim
(Bölümle alakası yok günüm kötü geçti)İyi okumalar
Birbirlerinden bir şey saklamayan bir çift.
Yazardan
Changbin ve Jeongin sohbet ediyorlardı çünkü Felix uyuyordu çok ses oluşunca da gözlerini açıyordu. Böyle devam ederken kapının açılmasıyla sessizlik oluşmuştu. Gelen tabikide Hyunjin'di saat gece yarısına yaklaşmıştı fakat yeni geliyordu. Diğerlerinin yanına ulaştığında ceketini çıkarıp koltuğun birine bırakmıştı. "Siz yine mi geldiniz?" Memnuniyetsiz bir şekilde konuştuğunda Jeongin göz devirmişti. "Biz geldik ve şimdi gidiyoruz." Changbin yavaşça ayağa kalktığında Jeongin'de kalkmıştı. "Çok mantıklı bir karar canım kuzenim." Hyunjin gideceklerini anlayınca gülümseyerek konuşmuştu. "Ararsın beni sonra." Kapıya doğru ilerlerken Jeongin Felix'e doğru fısıldamıştı. Tamamen gittiklerinde derin bir sessizlik oluşmuştu. Hyunjin yavaş adımlarla Felix'in yanına oturarak sessizliği bozmuştu. "Uykun mu var senin?" Sarışın olan yavaşça kafasını salladığında Hyunjin gülümseyerek elini sarı saçlara atarak okşamıştı. Bu yüzden Felix daha fazla gözlerini kapatmıştı. "Beni odaya götürür müsün?" Gözleri kapalı bir şekilde konuştuğunda Hyunjin tekrar gülümsemişti onun gözünde fazla sevimli görünüyordu. Ayağa kalkarak sarışın olanın beline ve diz kapaklarının altına ellerini yerleştirerek kucağına almıştı. Felix'te eş zamanlı kollarını boynuna dolamıştı. "Neden bu kadar geç geldin?" Kelimeler ağzından zorla çıkıyordu resmen. "Halletmem gereken bir kaç işim vardı." Dediğinde Felix kafasını Hyunjin'in göğsüne bastırmıştı. Bir kaç adımdan sonra yatak odasına ulaştıklarında Hyunjin kucağında ki bedeni yavaşça yatağa bırakarak üstünü örtmüştü. Giysi dolabına ilerleyerek pijama takımı aldığında telefonuna bir bildirim gelmişti ekrana baktığında asistanından "Haklıymışsınız efendim." Mesajını görmesiyle kaşlarını çatarak yataktaki bedene bakmıştı.
Sabah kendi uyanmıştı Felix. Gözlerini açıp kapatarak tamamen açmıştı. Yanına baktığında Hyunjin yoktu şirkette olduğunu düşünmüştü. Yatağın yanında ki sehpanın üstünde olan dijital saate baktığında saatin öğlen olduğunu gördü. Yavaşça yataktan kalkıp lavaboya ilerlemişti. Günlük işlerini hallettikten sonra aşağıya inerek telefonunu aramıştı. En son mutfağa baktığında tezgahın üzerinde olduğunu görmüştü. Aslında Jeongin'i arayacaktı fakat vazgeçti zaten yarın kliniğe gideceklerdi. Tekrar çalışacağını hatırlayınca yüzüne bir gülümseme yayılmıştı. Bu sefer kararlıydı Hyunjin'e salı günü söyleyecekti. En azından ilk gün rahat bir şekilde seans yapmak istiyordu. Acıktığını fark edince kendine bir kaç şey hazırlamak için buzdolabını açtı.
Kahvaltısını yaparken telefonu çalmıştı Felix'in ekrana baktığında Hannah'ın aradığını görmüştü. Çiğnemeyi durdurduğunda telefonu açmıştı. "Felix!" Neşeli bir şekilde bağırdığında Felix'te gülümsemişti. "Çok mutluyum yarın için sabırsızlanıyorum!" Tekrar bağırdığında konuşmuştu Felix. "Bende çok heyecanlıyım keşke bugün pazartesi olsaydı." Dediğinde gülüşmüşlerdi. Arkadan da Chan'ın sesleri geliyordu. "Bende klinikte olacağım, unutmayın!" Kendini hatırlatıp duruyordu ve daha fazla gülüyorlardı. Telefon konuşması devam ederken kapının açıldığını duymuştu sarışın olan. "Hannah kapatıyorum sonra ararım." Dedikten sonra karşı taraftan onaylar sesler gelince kapatmıştı telefonu. "Hyunjin?" Emin olmak için kapıya doğru konuştuğunda sevgilisini görmesiyle rahatlamıştı. "Kahvaltı mı yapıyorsun?" Diye sormuştu ceketini çıkartırken. "Evet yeni uyandım sayılır." Garip hissetmişti Felix, sanki bir soğukluk gibiydi bu his. "Bugün pazar olduğu için işlerimi halledip geldim." Hyunjin açıkladığında kafasını sallamıştı sarışın olan. "Jeongin'le mi konuşuyordun?" Tekli koltuğa oturarak sormuştu. "Evet yarın dışarı çıkalım diyor." Hannah olduğunu söylerse Hyunjin'in soru soracağını biliyordu bu yüzden geçiştirmişti evet diyerek. "Akşam dışarda yiyelim mi?" Hyunjin sehpanın üzerindeki kitabını alarak kaldığı yerden başlayacaktı kafasını çevirip Felix'e baktığında cevap beklemişti. "Olur fark etmez bana." Dediğinde önüne dönerek kitabını okumaya başlamıştı. Felix'te yediği yeri toplamaya başlamıştı. Aralarında bir soğukluk olduğunu düşünüyordu sarışın olan. Belkide ona öyle geliyordu daha fazla düşünmeyerek kahve hazırlamıştı kendine ve Hyunjin'e, elindeki kupanın birini sehpaya bırakarak oturmuştu kanepeye. Kendi kahvesini yudumlarken Hyunjin'e bakıyordu fakat Hyunjin sadece kitabına odaklanmış görünüyordu. "Bakmak yerine konuşmaya ne dersin." Kafasını kaldırmadan konuştuğunda Felix şaşırmıştı, ona baktığını nasıl anlamıştı ki? "Ne konuşayim ki?" Dediğinde Hyunjin gülümsemişti. "İstediğini." Sarışın olan düşünmüştü ne diyeceğini ama bulamamıştı. "Bakmayı tercih ediyorum." Ve sessizlik. Felix bakıyor Hyunjin kitap okuyordu yaklaşık on dakikadır sessizce oturuyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Doktoru İstiyorum
Fanfictionpsikolog olan Lee Felix bakalım yeni hastasıyla başa çıkabilecek mi? Umarım okunur🤗