Sarışın olan çoktan uyumuştu.
Felix'ten
Sabah gözlerimi hafifçe açtığımda gördüğüm tavanla şok geçirdim. Bu oda... Galiba hwang'ın evindeydim. Korkarak soluma baktığımda gördüğüm yüzle bunu netleştirmiştim. Başım felâket bir şekilde ağrıyordu. Yavaşça kalktım ve lavaboya doğru ilerlemeye çalıştım ama belimi saran eller engel olmuştu. "Bir an hiç sabah olmayacak sandım, e sabah olduğuna göre intikam alabilirim." Belimden çekerek geri yatırmıştı sırtım göğüsüne değiyordu. "Ne intikamı ya yine ne yaptım?" Cidden ne intikamı bir şey mi yaptım hiçbir şey hatır- yok öyle bir şey olmadı değil mi? Tek hatırladığım bir şey varsa oda yatmadan önce Hyunjin'i öpmem. Hayır ben hayal kuruyorum evet ben hayal kurdum. "Sakın hatırlamıy-"
"Gerçekten hatırlamıyorum hiçbir şey sadece yemek yedik değil mi?" Sözünü hızlıca kesmiştim bu şekilde ama sonra beklemediğim birşey yaptı. "Ben konuşurken lafımı bölme cevaplaman gereken yerde konuş." Diyerek bi elini belimde sıkılaştırırken diğer elinide dudaklarıma götürerek kapatmıştı. "En son nereyi hatırlıyorsun." Diyerek elini dudaklarımdan çekti. Bende cevap vermem gerektiğini anladım. "Sadece yemek yediğimizi ve seni ö- hayır sadece yemek yediğimizi hatırlıyorum, inanmıyorsan yemin edim." Diyerek kafamı hızlıca ona çevirdim o ise sadece sırıtıyordu. "Gerisini hatırlamıyorsun yani?" Soru sorarmış gibi konuşmuştu hatırladığımı biliyor muydu? "Şey belki bir kaç birşey ama emin değilim."
Geri önüme döndüm ve sırtımı biraz daha göğüsüne bastırdım. "Hatırlatmamı ister misin doktor?" Bunu dedikten sonra nefesini boynuma doğru vermişti. Bir saniye doktor evet ben ve klinik. "Doktor demişken kliniği unuttum ben kesin Hannah çok kez aramıştır." Kollarının arasından çıkmaya çalıştım ama çok sıkı sarılıyordu. "Saat daha çok erken ayrıca klinik için de erken." Nefesini boynuma daha çok verip "sen benim soruma cevap ver." Diyerek dudaklarını boynuma değdirmişti. Kesinlikle kulaklarıma kadar kızarmıştım. "H-hangisine cevap verim?" Hızlıca yanıtladı. "Hatırlatmamı ister misin demiştim ya hani?" Aman be itiraf etmek daha mantıklı değil mi itiraf mı etmeliyim.
"Of be tamam öptüm işte seni ama alkolden dolayı yoksa seni asla öpmem." Diyerek zorda olsa belimi dikleştirerek yatağın başlığına dayamıştım. Daha sonra oda benim gibi oturmuştu. "Ve sen sonra hemen uyudun, uyuma dediğim halde." Sesi git gide yükseliyordu. "Dediğimin yapılmamasından hoşlanmadığımı biliyorsun değil mi, bebeğim?" Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı kendimi tutamadan sordum. "Uyumamam mı gerekiyordu gerçekten?" Kafasını sallayıp ellerini ellerime geçirerek kendi dizlerinin üstüne koyup oynamaya başlamıştı. "Niye ki ayrıca nasıl kontrol edebilirdim ki uykumu sarhoştum o zaman." Hemen yanıtladı beni. "kabul ettiğine göre intikam vakti." İntikamdan kastı neydi bunun. "Ne intikamı ya?" Ellerimi bırakıp yanaklarıma doğru ellerini getirdi ve yüzüme yaklaştı öpücek miydi bu beni. "Beni öpüp uyumanın intikamı."
Diyerek dudaklarıma kapanmıştı beklediğimin aksine çok hafif bir şekilde öpüyordu. Ben donup kalmıştım ama o anda elimi refleks olarak omzuna atmıştım. Baktım ki geri çekilmiyor karşılık verdim.Yazardan
Bir süre sonra ikili birbirlerinden ayrılmışlardı. "Ben lavaboya gitsem iyi olucak." Diyerek kaçmıştı felix. Lavabonun aynasından yüzüne bakarken aptalca sırıtmaya başlamıştı. "Karşılık verdiğime sevinmeli miyim?" Diyerek kendi kendine konuşuyordu. Daha sonra üstündekileri fark etmişti sarışın oğlan. Üstünü değiştirdiğini hatırlamıyordu. Büyük ihtimalle Hyunjin değiştirdi diye geçirdi içinden o sırada da kapı tıklatılmıştı. "Felix çıkıcak mısın artık?" En azından ismiyle sesleniyordu gerçi biraz önceki gibi bebeğim dese Felix'in daha çok hoşuna gidecekti. "Şey çıkıyorum şimdi." Birkaç saniye sonra kapıyı açarak çıkmıştı. "Hazırlan hadi ben götürürüm seni zaten ilk seans bana." Tüh kötü oldu en azından olanları unuturdum. "Tamam ama bana kıyafet vermek zorundasın." Gülerek yanıtladı karşısındaki sarışın olanı. "Söylerim getirirler şimdi." Diyerek odadan çıkmıştı. Bir kaç dakika sonra elinde lacivert bir takımla dönmüştü Hyunjin "al bakalım tam senin bedenine göre." Felix takımı alarak lavaboya girip giyinmişti. Çıktıktan sonra odadaki aynanın karşısında kravatını düzelten Hyunjin'le göz göze gelmişti. "Hazırsan çıkalım mı doktor?" Sarışın olan başıyla onaylayarak aşağı inmek için kapıya doğru yönelmişti. Arkasından da hyunjin geliyordu.
Bu sefer 400 kelimeyi geçti ve 597 kelime oldu kısa olduğunu bende düşünüyordum söz bundan sonra 600 700 kelime olucak iyi okumalar oy vermeyi unutma askk💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O Doktoru İstiyorum
Fanfictionpsikolog olan Lee Felix bakalım yeni hastasıyla başa çıkabilecek mi? Umarım okunur🤗