5

604 69 18
                                    


"Avukat sonunda gelebildin, oysa ben sen erken gel diye senin deyiminle suçluların suçlarını itiraf etmesini sağlamıştım. Ve ben bekletilmekten hiç hoşlanmam avukat"

Alparslan Karakurt!

Şuan odamda benim koltuğumda oturuyordu. Akın'sa yatıyordu.

YATIYORDU!?

Hızla oğluma doğru koştum. Ona bir şey yapmışsa yaşayamazdım. Yanına gelince nabzını kontrol ettim.

Uyuyordu.

Çok şükür uyuyordu.

Ona doğru eğildim ve saçlarına öpücükler kondurdum.

"Merak etme avukat oğlum ben geldiğimdede uyuyordu. Hem ne kadarda benziyorsunuz. Sanki hık demiş burnundan düşmüş" diyip kendi esprisine güldü.

Bende onu hiç takmadım. Sadece oğluma bakıyordum.

En sonunda koltuk sesini duydum. Sanırım ayağa kalkmıştı. Bana doğru yaklaşan adım sesleriyle arkama dönmek istedim. Ama dönecek cesareti şuanlık kendimde bulamamıştım.

Bir anda omzumu tuttu ve tek eliyle beni kaldırdı.

Güçlüydü.

Bu 10 metre öteden kaslarımla, zenginliğiyle ve sert duruşuyla belli olabiliyordu. Boyunda fazlasıyla uzundu. Şuan ben onun omzuna geliyordum. Her zamanki gibi şık bir takım elbise giymişti.

Yalan yok yakışıklıydıda.

En sonunda konuşmak için ağzımı araladım.

"Sne buraya nasıl girebildin?" Sırıttı. Çok fazla mı gülüyordu bu adam?

Bana doğru eğildi. Sıcak nefesi yüzüme çarpmıştı. Yüzümü kaşıma isteğini geri gönderdim.

"Avukat elim sandığından dahada uzundur."

Gözlerine baktım sadece.

O bana vende ona bakıyordum. Aklıma gelen şeyle bir anda sırıttım.

Gözlerin gözlerimin gözlediği yolları gözleseydi, gözlerinle gözlerim göz göze gelirlerdi güzel gözlüm.

Kahkaha atmaya başladığımdaysa gözlerim kısıldı ve geriye doğru gittim. Muhtemelen şuanda Alparslan benim deli olduğumu düşünüyordu.

"Komik bir şey mi var avukat" Doğrulmuş ve eğildiği için büzüşen takımını düzeltmişti.

Gülmemi durdumdum. Ve "Hayır yok"

"Babaa" Duyduğum kısık sesle oğluma döndüm. Uyuyordu hala. Yanına adımladım hızla. "Efendim oğluşum" dedim saçlarını okşamaya başlarken.

"Suu" Gülümsedim. Tam ayağa kalkıp su alıcakken bana uzatılan suyla Alparslana baktım. "Babaa suu" Oğlunun ısrarıyla çok düşünmeden suyu aldım ve oğlumu doğrulttum. Gözlerini açmamıştı ama Ağzı açıktı.

Yavaş bir şekilde ona suyu içirdim.

İçtikten sonra direk kafasını yastığa koydu ve uyumaya başladı.

Uykucu velet.

Ayağa kalktım. Niye geldiğini öğrenmem lazımdı.

"Ne için geldin buraya"

Arkasını döndü ve koltuğuma oturdu tekrardan. Sandalyede yayıldı ve "Hiç yeni avukatını özledim." dedi.

Ahh. Birde bu mesela vardı.

Onu avukatı olup onu hapise tıkıcaktım. Belki 2 yüzlülük gibi gözükcekti. Ama sorun yoktu. Mafya liderini çökertme lazımdı.

Yapmacıktan gülümsedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gerçek Ailem - Erkek VersiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin