Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
6. BÖLÜM: ARDELANOĞLU
Ertesi Gün- Ardelanoğlu Konağı
Anlar ve anılar, doğumlar ve ölümler, ayrılıklar ve kavuşmalar... Hayatta her kaybedişin yerini bir kazancın aldığı gibi, her kazancın yerini de bir kaybediş alırdı. Hayat buydu, kuralı buydu.
Ancak Ardelanoğlu Konağında bir kaybedişin matemi yoktu. Herkesin içine bir huzur çökmüş, bir ferahlık yerleşmişti. Mutluluk yüzlerinden okunurken, kaybettikleri kimsenin umurunda değildi. Her şey olması gerektiği gibi ilerliyordu sanki. En azından ailenin erkekleri dışında hepsi öyle düşünüyordu. Su akar yolunu bulur derlerdi. Su akmıştı, Berzan Ardelanoğlu Hevi Baleri'i bulmuştu. Yollarını da bulurlardı elbette.
Dilşad Ardelanoğlu, kurduğu kahvaltı sofrasına büyük bir neşeyle bakmıştı. İçi içine sığmıyor, kendini oldukça neşeli hissediyordu. Bu neşesi günlerdir sürse de, sabah ezanından beri onu oturduğu yerde durdurmuyordu. Dudaklarının arasından keyifle bir şarkı mırıldanırken daha fazla dayanamamış ve "Allah!" diyerek bağırmıştı salona girerken. Minik oyun havası artmış ve bir anda salonun ortasında göbek atmaya başlamıştı. Saatin yedi olmasını da umursamıyordu, ona şaşkın şaşkın bakan ailesini de. Bugün Dilşad Ardelanoğlu'nun en mutlu günüydü, bunu kimse bozamazdı.
"Annem de delirdi sonunda." dedi Cihan Ardelanoğlu annesine şaşkın şaşkın bakarken. Karısıyla evlendiği günde annesinin böyle bir sevinç gösterisini görmüştü. Ancak bunu sabahın yedisinde yapmamıştı. Ki o zaman işler kesinlikle böyle değildi. Çünkü Cihan, karısı Melek ile isteyerek evlenmişti. Şimdi ise ortada bir berdel vardı. "Hayır kocacım." dedi Melek anında kocasına itiraz ederken. Oyun havası oynayan kaynanasını haklı buluyor, kendisi de oynamak için sabırsızlanıyordu. "Annem seviniyor."
"Ay anne..." dedi Roza Ardelanoğlu merdivenlerden neşeyle inerken. Salonun ortasında göbek atan annesini sorgulamamış, kıvırtarak onun yanına gitmişti. Moda anında girmiş olmasını kimse umursamamış, Azad Ardelanoğlu gülerek bakmıştı oynayan karısı ve kızına. "Oyna Dilşad Hanım, mis gibi gelin geliyor size."
"Kurtulduk kızlar kurtulduk." diyerek Heja de onlara katıldığında, Melek de dayanamamış ve kocasının yanından ayrılmıştı. Evin erkekleri şaşkınlıkla onlara bakarken, Roza bir şarkı açmıştı. Bu oynayan kadınların ritminin artmasına neden olurken, annesi ve yengelerini daha da hızlandırmak için ufak bir zılgıt çekti. Bugün Ardelanoğlu kadınlarının kutlu ve mutlu günüydü. Hem Berivan'dan kurtuluyor, hem Berzan'ı evlendiriyorlardı. Üstelik gelinleri oldukça güzel ve zekiydi. Cesurdu da. Tam Ardelanoğlu Hanımağası olacak bir gelindi.
