ep3- disreputable school

374 71 42
                                    

iyi okumalar, oy ve yorum :3

"Sınıfın popüleri olacağım." Minho tavana bakarak yatağında dönüyordu. Doğum günü olduğu için 24 saat boyunca saniyesine kadar kölelik yaptırdığı abisiyle sohbet ediyordu. Şimdi ise yatağa geçmiş, yarınki okulu için heyecanlanıyordu.

"Kimseyle yakınlaşma Minho. Kendini de ezdirme." Kısık sesle söylemişti bunu. "Kapalı alanlardan uzak dur, genel olarak hocaların olduğu yerlerde dolaş." Abisinin bu kadar korumacı olması yüzünden derin bir nefes almıştı bıkkınlıkla.

"Ne olduğum bile belli değil, bence bana bir şey yapmazlar." Rahatlığı Bangchan'ı hayretlere düşürüyordu. Fakat oldukça gergindi bu konu hakkında.

"Bazı kişilerden uzak dur, sınıfı fark etmeksizin uzak dur. Deltayla sakın iletişime geçme." Minho onu mızmızlanarak onaylamış, ardından hızla yerinden hoplayıp yatağında doğrulmuştu.

"Ne! Delta bu okulda mı?" Abisi ona döndüğünde umutsuz bir vakaymış gibi bakmıştı. Ardından işiyle uğraşmaya devam etti.

"İlgisini çekmezsen iyi olur, Minho. Aksi takdirde eğitim hayatına veda etmek zorunda kalırsın. Karşılaşmamayı veya yüzüne bakmamayı denemeni öneririm." Bir şeyi hatırlamış gibi başını kaldırmış, ardından tekrar eğmiş ve önündeki ipliklerle uğraşmaya devam etmişti.

"Fakat bir kere bulaştığında karşı çıkmamayı aklında bulundur."

"Anladık be. Sanki çete yuvasına gidiyoruz. Alt tarafı farklı kurtların olduğu bir okul, ben biraz sıradan kalacağım sadece." Yatağına geri yatmıştı. Uykusunun geldiğini hissetmişti. Tek istediği her gece gördüğü kabusların bu sefer zihninde yer edinmemesiydi.

"Ben uyuyorum. İyi geceler abi." Gözlerini kapatmıştı. Turuncu saçlı gülerek karşılık vermiş ve gözleri kapalı olan kardeşine bakmıştı.

"İyi geceler küçük omega."

...

Minho, yüzüne çarpan su ile yerinden sekmişti. Camış gibi yattığı için annesi tarafından gazaba uğratılmıştı.

"Geç kalacaksın, kalk!" Minho'nun üstünden yorganı çekerek kendine gelmesini sağlamıştı. Minho, uykusunu yok etmek adına başını sallayıp yüzündeki suyu da elinin tersiyle silmişti.

"Anne!"

"Ne anne ne anne! Hazırlan çabuk!" Minho'nun okul formalarını üstüne atarak odadan çıkmıştı. Bangchan ise hala totosunu dönmüş yatıyordu.

Minho yerinden sekerek ayağa kalkmış, okul öncesi rutinini yapmıştı. Heyecan damarlarında dolaşırken telefonunu şarja takmış, yüzünü yıkamış, dişini fırçalamış, bakım yapmış, ütülü üstünü giymiş, saçını yapmış, çantasını hazırlamış ve telefonunu şarjdan çıkarmıştı. Ayakkabılarını da kapının önünde sekerek giymiş, annesinin uzattığı harçlığı almıştı.

"Yolda poğaça al." Annesine teşekkür etmiş ve kapıyı açarak koşar adımlarla sokağa çıkmıştı.

"Boğazımdan poğaça dışı bir şey geçmeyecek olan serüvenim başlasın." Bildiğini düşündüğü yolda ilerlemeye başlamış, telefonundan da navigasyon açarak yanlış yolda yürümemeye dikkat etmişti. Uzun bir süre yürüdükten sonra okula yaklaşmıştı.

Okula yaklaştıkça çantaları olan öğrenciler çoğalmış, kendisine bakan gözler de artmıştı. Ortalığı garip ve korkunç bir koku kaplayarak Minho'yu rahatsız etmişti. Bunların kurt baskınlığı kokusu olmadığına emindi, sonuçta Minho o kokuları almıyordu. Alsa da hissetmiyordu diyebiliriz.

Delta Of Thitra ~minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin