3.Bölüm: Düşler ve Gerçekler

579 85 33
                                    


"Söyle,nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
yeniden bir nil olup taşar mıyım çöllere
kim giydirir başıma tacını nihayetin
kim takar bileğime hürriyet künyesini
karada balık gibi nasıl yaşarım, söyle"

-Nurullah Genç

-Nurullah Genç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Göğüs kafesimdeki hürriyetine meftun kuşları esir eden, unutmak için direndiğim hatıralarla yolumu denk düşüren bu hisse kinliydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Göğüs kafesimdeki hürriyetine meftun kuşları esir eden, unutmak için direndiğim hatıralarla yolumu denk düşüren bu hisse kinliydim.

Bu evin taş yoluna, kiraz ağacına, bahçe duvarına, en çok da bana yıllarca açılmayan bahçe kapısına öfke doluydum.

Yaşaran gözlerimden bir damla yaş akmadı, hızlı soluklarım arabanın içinde yankılanırken Acar sessizdi. Geniş merdiven basmadığında kollarını arkasında bağlamış babamla göz göze geldim, yüzünde gururlu bir ifade vardı. Çenesi kibirle yukarıda tutuyordu.

Parlak ayakkabılarının zeminde bıraktığı tok ses eşliğinde bana yaklaştı, arabanın kapısını açtı.

"İn." Etrafa bakındım, beş kişi daha vardı. Hepsi takım elbiseliydi ve hiçbiri bana bakmıyordu. "İn Mihrimah. "

Dışarıya doğru bir adım attım, bana elini uzatan babama yalnızca bakabildim. "Hoş geldin."

"Hoş mu geldim?" Yoğun hayret içeren sesim güçsüz bir tınıdaydı. Beni sarmalamak için hazırda bekleyen kolları boş kaldı. "Gerçekten mi?"

"Odan hazır, dinlenmek ister misin?"

Gözleriyle üst kattaki pencereyi işaret etti.

"Gitmek isterim." Avuç içlerimi birbirine kenetledim. Rüzgarın etkisiyle salınan hamağa değdi bakışlarım. Yıllar önce geldiğimde de farklı bir modeli vardı.

"Mihrimah," sanki annemin sesi rüzgarların arasından sızıp geldi, başımı sağ omzuma yatırdım. Küçüklüğüm koşuşturdu yine bu bahçede. "Gel sallayalım seni."

"Babam gelsin sallasın, onun evine geldik ama hâlâ yok." Küçük, mızmız kız çocuğu belirdi kırmızı sandaletleriyle. "Görmek istemiyor mu beni?"

Gün ve GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin