chapter 24: baba evi cinsel gerilimi

2.3K 42 2
                                    

bu bolumu okumadan once 'katana' bolumunu unuttuysaniz onu okumanizi oneriyorum cunku onun devami gibi birsey
🧍🏻

yine 👺UVEY👺 babisko konulu bir bolum

yorum oy zart zurt yaparsaniz da tatli olur hani😜

iyi okumalar🗣️🗣️

Yüzüne bir kez daha su çarptıktan sonra banyodan çıktı. Üstüne birşeyler giymesi gerektiğini biliyordu ama bunun için çok üşengeçti bu sabah.

Kıyafet giymeyi biraz daha erteledikten sonra az önce çıktığı yatağına geri girdi ve yorganı da kendine daha fazla alan açmak için ayağıyla itti.

"Off." çoğu sabah uyandığı gibi yine baş ağrısıyla uyanmıştı Hakan. Bundan ne kadar nefret etse de uyku düzeni sik gibi olduğu için bu ağrıyı yaşamak zorunda kalıyordu.

"Nerede şu telefon ya." diye söylenerek eliyle etrafa bakındı. Telefonunu yastığının altında buldu ve saate baktı. Neredeyse öğlen olmuştu.

Karnının guruldamasıyla ofladı tekrar. Daha yatağa yeni dönmüştü, kalkıp aşağı inmek ve kahvaltı hazırlamak istemiyordu.

Aklına gelen şeyle küçük bir aydınlanma yaşadı. Burası babasının eviydi yani kahvaltısını başkası hazırlayabilirdi.

Hızlıca ayağa kalktı ve kendisine özel hazırlanmış olan odadan çıktı.

Altında sadece kırmızı ve lüks olduğu belli olan bir baksır varken merdivenlerden aşağı indi. Babası ona üst kattan bir oda ayarlanmıştı ve Meriç de dün Hakan'ın yerleşmesine yardımcı olmuştu. Çok uzun sürmemişti bu ve Hakan da uzun süredir tatil yapmadığı için tüm yorgunluğunu uyuyarak atmıştı. Baş ağrısı olmasaydı daha güzel olurdu tabi.

Girişin önüne geldikten sonra başka bir koridora girdi ve sağdan ilk kapıya adımladı. Ev o kadar büyüktü ki mutfağa gelene kadar daha da acıkmış ve yorulmuştu.

"Günaydın oğlum."

"Günaydın." Hakan babasına öylesine bir selam verdikten sonra hızlı adımlarla buzdolabının önüne gitti. Kapağı açıp içine baktı ve aradığı şeyi bulunca gülümsedi.

Süt şişesini aldıktan sonra ayağıyla geri kapattı kapağı ve elindeki şişeyi açarak sütü diklemeye başladı.

Ocağın ateşini kısarak yan tarafa, oğluna doğru bir bakış attı Agah.

Üstündeki bakışı hisseden Hakan da elindeki şişeyi indirdi ve babasına aynı bakışlarla bakmaya başladı.

"Sen dikleyerek mi içiyorsun hm?"

Hakan'ın unuttuğu şeyle başını biraz eğdi ama göz temasını kesmedi, kesecek olursa babasının bundan hoşlanmayacağını biliyordu çünkü.

"Dalmışım özür dilerim. Biraz basım ağrıyor da."

Agah "Kapakta ağrı kesiciler var. Birazdan kahvaltı hazır olur sonra atarsın bir tane."

Hakan babası önüne dönse bile ona bakarak kafasını sallamıştı.

"Geç otur masaya." Hakan babasının dediğini yaparak masaya yöneldi. Mutfak amerikan tarzıydı bu yüzden çok da adım atmasına gerek kalmamıştı.

"Barmen!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin