chapter 08: pantolon balığı kardeşliği

4.7K 77 44
                                    

bolumde rahatsiz edici icerikler var eger etkilenirim aman su olur bu olur falan diyorsaniz okumayin.

uzun (1800 kelime) ve ayipli!!!

benim hosuma giden bolumlerden birisi oldu😏

Yol boyunca birbirimize lise anılarımızı hatırlatmış, gülüşmüştük Mert ile. Geçmişe doğru baktığımda en güzel zamanlarım olduğunun farkına varıyordum lise döneminin.

Lise bittiğinde ve ben sözde ailemin evine ndüğümde, işte o zaman hayatım eskisinden beter hâle gelmişti.

Psikolojik olarak yıpranmıştım fakat onlardan uzaklaşarak kendimi iyileştirdiğime inanıyordum. Bu tek başıma olmamıştı.

Uzun bir karanlık dönem geçirmiştim.

Daha sonra o kadar karanlığın içinde bulduğum tek ışığa tutunmuştum.

Anlamamıştım o zaman, her an patlamaya hazır olan bir ampül ışığından başka birşey değildi o tutunduğum şey.

Gün ışığına ihtiyacım varken ve bunun farkında değilken o aptal küçük italyan ampulüne tutunmuştum.

Büyük bir hataydı ama tecrübe olmuştu diyerek düşünmemeye çalışıyordum. Ne de olsa artık üstesinden gelmiştim. Aşmıştım onu.

"Peki şeyi hatırlıyor musun? Beden hocamı-"

"Nasıl unutabilirim amına koyayım adam tanıdığım en seksi insanlardan biriydi. Kaç kere senle beraber onu düşünerek çektik." diyerek elimle otuz bir işareti yaparak gülmüştüm.

"Acaba nerede şuan ya." dediğinde apartmanın önüne gelmiştik. Bunu bende merak ediyordum aslında.

Öğretmenimize azmak doğru değildi ama her öğrenci mutlaka bir öğretmenine karşı ilgi duyardı. Bunun iyi birşey olduğunu savunmuyordum sadece oluyordu işte. Bizim ilgi odağımız ise götü güzel beden hocamızdı.

"Bilmiyorum ama büyük ihtimalle o güzel götünü birilerine tattırmıştır çoktan."

"Bilmiyorum dibine kadar hetero enerjisi veriyordu bana."

"İmkansız. Öyle kıça sahip birisi birilerine net vermeli. O göt sikilmek için yaratılmış gibiydi." Gerçekten öyleydi.

"Barış sana hiç yakıştıramadım. Görüşmeyeli yoldan çıkmışsın. Biraz edep!" diyerek beni hafifçe ittirdiğinde sırıtmış ve cebimden anahtarı çıkarmıştım. Bunu diyen kişi de bir sürü batağa batıp çıkmış azgın arkadaşımdı.

Saat sabahın beşiydi. Kargalar bokunu yemeye hazırlanıyordu.

İlk iş günümü sağ salim atlatmıştım. Tabi zaman zaman yaşanan garip olayları saymazsak. Bunlara gereğinden az tepki veriyor olmam aslında biraz korkunçtu.

Bu olaylar benden kaynaklı değildi o yüzden yapabileceğim bir şey yoktu diye düşünerek kendimi kandırıyordum.

O içkiye penisimi bandırmam hatta yetmeyip tükürmem kimin iradesine bağlı bir olaydı? Cevabı bilmemezlikten gelmek kabullenmekten daha iyiydi. Ben de öyle yapıyordum işte.

"Barmen!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin