chapter 27: francisco

1.7K 56 26
                                    

bu sabah ilk bolumun okunma sayisina bakarken gozum aciklamasina kaydi... kurgu sozde 8-10 bolum olucakti ve simdi 27. bolumdeyiz amk

bazen planlanan seyler gerceklesmiyor iste bu da ornegi😞

artik su uvey zortunu bitirmek istiyorum cunku basroller barisla kuzey hani ve onlara zaman ayiramadick bir suredir💔

oyle iste bu sht bitince direkt bizim ikilinin iliskisi uzerinden devam edicez, yine araya bir iki kisi ekleriz ama belli de olmaz👺

neyse iyi okumalar💪🏻

"Hay amına-"

"Küfür etme amına koyayım."

Hakan ensesine yediği hafif tokatla susmuştu. Elindeki süpürgeyle birlikte yerdeki konfetileri temizliyordu. Üçüncü kez söylenmeye başlayınca Agah dayanamamış ve ensesine bir şaplak atmıştı.

Agah yanından uzaklaşınca Hakan tekrar söylenmeye başlamıştı.

"Ne bokuma konfeti patlatırsın ki-"

"Şşt!" Dibinden gelen sesle gözlerini Meriç'e çevirdi Hakan.

"Gelir şimdi. Bir tane daha şaplak mı yemek istiyorsun?"

"Hayır.." Hakan yanında kendisiyle birlikte konfetileri temizlemeye çalışan Meriç'e hak verdi. Babası da etrafın bu kadar dağılmasını beklemiyordu ki gerilmeye başlamıştı. Asıl önemli olan misafiri bir saat daha erken gelecekti çünkü. Etraf bu kadar dağınıkken nasıl iş konuşabilirlerdi ki?

"Keşke başka birilerini tutsaydık. Evde o kadar da önemli birşey yok gelip giderlerdi ne güzel."

"Agah Bey rakiplerinin kendisine takık olduğunu biliyor. Kamera koyma ya da onun gibi birşey yapsalar çok kötü bir pozisyonda buluruz kendimizi."

Meriç'in dediği şey Hakan'ın mantığına uyduğunda Hakan derin bir nefes alıp vermişti.

Daha bir buçuk saat önce babasına çok utanç verici bir şekilde yakalanmış, üstüne üstlük de edepsiz bir teklif almıştı.

Bunu atlatamadan bahanesinde kullandığı kızıl saçlı kadının flörtöz tavırlarına katlanmıştı. Herkes giderken kadın arkasına dönüp kendisine bir öpücük fırlattığında Hakan öğürmemek için kendini zor tutmuştu.

Kadın gayet güzel bir kadındı ama işte yapacak birşey yoktu. İlgi alanına girmiyordu Hakan'ın.

Hakan göz ucuyla ileride elinde telefonla havuzun yanında dikilen adama baktığında ilgi alanının içinde olan şeylerden birini görmüştü. Bu ne kadar yanlış olsa da bu konuda yapabileceği birşey yoktu.

Üvey babasından etkilendiğini kendisi kabullenmişti ama bunun karşılıklı olmadığını bildiği için kendisini geri tutuyordu. Aslında karşılıklı olsa bile ne yapacağından yine emin olamazdı. Her gün karşılaştığı bir durum değildi sonuçta.

Agah elindeki telefonu kulağına götürdü ve havuzun yanında yürümeye başladı.

"Aç hadi.." yine sekreterin sesini duyduğunda ofladı ve elindeki aleti fırlatmamak için kendini tuttu.

"Sikik Francisco!"

Eğer telefonu açarsa buluşma yerlerinin değişmesi gerektiğini söyleyecekti Agah. Ev belki Francisco gelene kadar temizlenirdi ama risk almak istemiyordu. Bir restauranta gitmek en iyi seçenekti şuan.

"Barmen!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin