"Barmen!"

chapter 04: kılıç tokuşturması

bolum adi herseyi acikliyor bence
(ayrica mantik aramak yok😞)

Tabelasında 'Maroon' yazan bara adım attığım anda mekanın büyüsü beni içine çekmişti. Daha önce buraya gelmemiştim, sadece Mert'in anlattığı kadar biliyordum. Genelde sarhoş olmak istediğimde evime yakın başka bir bara giderdim fakat bundan sonra bunun değişeceğini biliyordum. Sonuçta burada çalışacaktım başka bir bara gitmek olmazdı artık.

Henüz hava yeni yeni kararmaya başlamıştı ve mekandaki insan sayısı her dakika artıyor gibi gözüküyordu. Maaşlarımız iyi olur diye düşünüyordum, geleni ve geliri çok bir yer olduğu belliydi.

Geneli kırmızı ve tonlarında olan harika bir dizaynı vardı. İnsana tanıdıklık hissi veriyor diyebilirdim. Belki bu kadar çok müşterisi olmasının nedeni buydu.

Bir kaç adım sonra barın diğer tarafında birileriyle konuşan, siyah saçlarını dağınık bir topuz yaparak toplamış bedeni gördüm. Hararetli bir şekilde karşısındaki iki adamla konuşuyordu. Onlara doğru yürümeye başladığımda beni fark etmiş olacak ki gözleri üzerime çevrildi.

Küçük bir gülümsemeyle elimi kaldırıp selam verdim. Beni görmesiyle konuştuğu adamları öylece bırakıp bana doğru hızlı adımlar atmaya başladı. Başlıyorduk işte.

Mert hızlıca üzerime doğru atıldığında kollarını boynuma sarmış ve yavaşça sallanmaya başlamıştı. Alışık olduğum bu hareket karşısında gülmüştüm. "Hoşgeldin! İşin düşmese görüşemeyeceğiz pezevenk herif."

Onu özlemiştim.

Dediği doğruydu. İşim düşmese muhtemelen diğer ortak arkadaşlarımızın da olduğu rastgele bir etkinlikte denk gelirdik. Pek iyi bir arkadaş sayılmazdım galiba.

"Yok be oğlum. Özlemişim seni." dediğimde kollarını boynumdan çekti fakat benden uzaklaşmadı.

"Ben de. Ben de." diyerek sırtıma dostça bir kaç kez vurdu.

"Sen buraya ilk defa geldiğin için bilmen gereken bir şey var. Barmenler arasında olan bir şey." dediğinde ona mal mal bakmıştım. İllegal bir boka karışmak istemezdim daha ilk günümde. "Normalde ilk günün diye yapmayacaktım ama az önce diğerleri yapmam gerektiğini öne sürdü."

Ben ağzımı açıp ne olduğunu sorgulayacak iken o bir anda ellerini belime atıp beni kendine çekti. Alt bedenlerimiz birbirine değerken ne olduğunu anlamaz bakışlarımı aşağı doğru indirdim.

Son zamanlarda sürekli birden birilerine doğru çekiliyordum amına koyayım.

Bir sonraki hamlesinde Mert küçük hareketlerle kendisini bana sürtmeye başlamıştı. Son zamanlarda yaşadığım olayların tuhaflıkları aklımı oynatıcak diye korkmaya başlamıştım. Adam resmen sikini sikime sürtmeye başlamıştı bir anda!

"Mert-"

"Şşt. Bekle." dedikten sonra daha sert bir şekilde sürtmeye başlamıştı. Altımda gri eşofman vardı amına koyayım. Herşey sergilenmek üzereydi. Amacı neydi anlamıyordum.

"Bu hareketi son bir yıldır yapıyoruz, kendi aramızda bir şaka gibi bir şey. Bir çeşit selamlaşma!" dediğinde kalkmış penislerimizi birbirine sürtünüyordu ve bunda bir problem görmüyordu herhalde.