chapter 18: katana

2.3K 65 48
                                    


bu bolum 'uvey' babali bolumlerin baslangici, yani rahatsiz olucaksaniz okumamanizi oneriyorum (siddetle)

-bide sikis yok🧕🏻-

ayrica onceki bolum yani 'jop' bolumunde bekledigim reaksiyonu alamadim daha karanlik sulara inmem lazim sanirim (oyle yapicam)


neyse iste eger uvey zortu sevmiyorsaniz just don't read this chapter👺

İYİ OKUMALAR!!!!!!!🐄

Meriç önünde kapıyı açarken Hakan arkasında onu bekliyordu.

"Açamadıysan ben açabilirim Meriç."

Meriç arkasını dönmeden "Sorun değil, kilit biraz eskimiş uzun zamandır kullanılmadığı için."

Hakan kafasını 'anladım' manasıyla sallayıp Meriç'i beklemeye devam etti.

Meriç babası Agah'ın yardımcısıydı ve Hakan onu uzun bir süredir tanıyordu. Bir süredir görüşmemişlerdi ama Meriç hâlâ aynı görünüyordu. Hakan bile kendisinde bazen değişiklikler yapsa da Meriç sevdiği birşeyin değişmesinden nefret eden bir yapıya sahipti.

Hakan da bunu bildiği için pek şaşırmıyordu aslında. Hâlâ aynı siyah takıp elbiseyi ve siyah kravatı takıyordu. Aynı olduklarını da üstlerindeki 'M' nakışından anlamıştı.

"Nasılsın muhabbeti dönmedi hiç." Hakan, Meriç'i severdi. Babasına her konuda yardımcı olması dışında Hakan'a da bir sürü konuda yardımcı olmuştu.

"Üzgünüm. Nasılsın?"

"Asıl sen nasılsın? Geçenlerde evlendiğini duydum."

Meriç duyduğu şeyle duraksadı. Daha sonra da bir hamlede eskimiş kilide soktuğu anahtarı çevirdi ve kapı açıldı.

"Evet, evlendim."

Hakan aralarında başka bir konuşma geçmeyeceğini anladığında kendisini kötü hissetmişti.

Uzun süredir görüşmüyor olabilirlerdi ama Hakan bunu sorun etmiyordu, eskisi gibi olmaları Meriç izin verirse beş dakika bile sürmezdi. Hakan o derece sıcak bir insandı yani.

Evden içeri girdiklerinde Hakan bu eve ilk defa geldiği için etrafa bakındı.

Babası Agah bu eski evi yeni almıştı ve düzenlemeye karar vermişti. Türkiye'ye ne zaman gelse otellerde sürtüyordu ve bu durum onu rahatsız etmeye başlamıştı. Havuzlu ve iki katlı abartısız bir ev bulmasını istemişti Meriç'ten ve Meriç de bunu hızlıca yapmıştı.

Hakan içeriye doğru adımlar atmaya başladığında salona girdi. Kocaman bir yerdi ve eski döşemelerle birlikte eski eşyalar vardı. Tabi aralarında yeni geldiği belli olan birkaç parça da vardı. Büyük bir televizyon ve karşısındaki koca beyaz koltuk gibi.

"Çok güzelmiş!" Hakan burayı çok sevmişti, tıpkı küçükken yaşadıkları eve benziyordu hem evin dışı hem de evin iç kısmı olarak. İçinde hissettiği nostalji duygusunu duyduğu erkek sesi bir anda yok etmişti.

"Vay vay kimler gelmiş."

Hakan hızlıca sesin geldiği yöne baktığında babasının uzun bir koridordan salona doğru geldiğini gördü. Elinde bir şişe içkiyle birlikte reçelli olduğu belli bir sandviç vardı.

"Sen gelir miydin buralara?" Hakan babasına doğru gülümseyerek ilerledi.

"İşim düştü yoksa niye geleyim ki?" babası gülerek elindeki içkiyi yere bıraktı ve Hakan'a doğru kollarını açtı.

"Barmen!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin