chapter 11: birazcık takıntı

4.3K 77 96
                                    


uyariyorum, sikintili bir bolum.
ayipli biseyler var

ayrica biraz abarttim gibi..

yaza yaza tecrube kazaniyorum o yuzden hata ya da o tarz biseyler varsa olabilir gozuyle bakin👁️☝🏻

cooook uzun bir bolum o yuzden hatalarim vardir muhtemelen.

tekrar uyariyorum, rahatsiz olucaklar okumasin!
🗣️🗣️

"Perşembe çok gerisi değil mi ya, bugüne bakamıyor muyuz direkt?"

"Bakabilsek neden söylemeyeyim Barış?"

Bal gibi de söylemezdi aslında çünkü Barış'la zaman geçirmek için şuan mükemmel bir ortama sahipti Gökhan. Üstelik bu ortamı kendisinin sağlaması bile gerekmemişti.

Tanrı'nın ona kirazları yedirmek istediğini düşünüyordu fakat yarın sabah yediği muz yüzünden iş yerine aksayarak gidecekti.

"İleri alalım!" diyerek ekranlara doğru yanaştı Barış. Şimdi dip dibeydiler ama Gökhan tekerlekli sandalyede oturuyordu bu yüzden altta kalmıştı.

Tıpkı birazdan altta kalacağı gibi şimdi de alttaydı yani.

"Barış ben burada seni aklamak için zamanımdan fedakarlık yapıyorum. Rica edersem sende sabırla bekler misin? Olmuyor yani ne yapabilirim ki." diyerek kendinden hiç beklenmedik bir şekilde kibarca dert anlatmaya çalışır gibi konuştu Gökhan.

Bu çocuğu tavlamak için ilk önce kibar bir adam rolü oynayacaktı. Daha sonra onu aklayan kişi olarak geceyi evinde tamamlarlar diye düşündü. Eğer olmazsa da başka bir yol denerdi. Her türlü istediğini almak için çabalardı çünkü o Gökhan'dı. Alamazsa hırs yapardı ve hırs onun için sahip olunması en tehlikeli duygulardan biriydi.

"Haklısın. Kusura bakma." diyerek sessizleşmişti Barış.

Şuan hedef aldığı kamerada müşterilerle ilgilenen Mert dışında kimse yoktu. Kameralar demek ki akşam tekrar kayıt etmeye başlamışlardı.

İkili bir süre Mert'i ekranda izledikten sonra saatin sabah olmasıyla mekâna giren sabah vardiyası çalışanlarını gördüler.

Eğer Barış geçen gün erotik rüya görmek yerine uykusundan uyanıp buraya gelebilseydi o da sabah vardiyasında olacaktı. Şimdiyse geceye mahkum olan barmenlerden biriydi.

Sabaha vardiyası bittiğinde cuma akşamına gelmişlerdi. Ekranda Yıldırım ve Mert vardı bu sefer. Daha sonra Mert kadrajdan çıktığında Hakan gelmişti ve Yıldırım ile dip dibe konuşmaya başlamışlardı. Konuşan ikiliyi bölen şey yüzü belli olmayan bir adamdı. Adamın dediği şeyle kafasını iki yana salladı Yıldırım ve daha sonra adam oradan uzaklaştı.

Hakan ise yine sinirli bir şekilde Yıldırım'a bir kaç şey söyledikten sonra kadrajdan çıkmıştı. Arkasında da durgun bir Yıldırım bırakmıştı.

Tekrar sabah vardiyası geldiğinde Barış da Gökhan da sessizdi. Gökhan bir yolla Barış'a yakınlaşmak istiyordu ama az once kamerada gördüğü şey onu biraz düşünürmüştü.

Hakan ile Yıldırım arasında birşeyler olduğunu biliyordu ama onları daha önce böyle tartışırken görmemişti. Bu da doğal olarak tuhafına gitmişti.

"Barmen!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin