MÜPHEM BİR SEVDA

9| ABİ DAYAĞI

Selam bebekoslar.
Yeni bölümüm ve ben geldik.
Dilerim sizin için güzel bir bölüm olur.

Hepinizi çok çok öpüyorum. ⭐'a tıklamayı unutmayın.

Keyifli okumalar.

•••

Şipşak çekilen fotoğrafların etkisinde kalmıştım. Cesareti gerçekten gözlerimi irileştirmişti.

"Ben de kardeşimle bir foto çekilmeyeyim mi?" diyerek yanıma doğru takım elbisesiyle ilerleyen abimi görünce donakaldım.

Semih birden yanımdan çekildi ve hızlıca kenara geçti. Abim kaşlarını çatarak bir ona, bir bana baktı. Gülümsemesi donmuştu.

Başını tehditkâr bir şekilde sallayarak kollarını belime doladı. Kulağıma dolan fısıltısıyla titreyecektim neredeyse. "Evde konuşacağız."

Yutkundum. Birkaç flaş gözümüzün önünde patladığında, takındığım gülümseme sahteydi.

Abim, ellerini belimden çekmeden beni hemen yanındaki bir sandalyeye oturttu. "Senin bacağın neden kızarmış abiciğim?" dedi sorgulayıcı bir sesle.

Birkaç saniye duraksadım ve dudağımı ısırarak verecek bir cevap düşündüm.
"Çok kaşındı bacağım. Biraz sert kaşımışım galiba. Kızarmış."

"Ha. Dikkat et abiciğim." dedi tehditkâr bir ses tonuyla.

"Ederim." dedim sakince.
Semih ve beni fark etmiş olma ihtimali yüzde kaçtı?

Bir saatin ardından neredeyse herkes içmişti. Ben de biraz denemek istemiştim ama bağışıklığım güçlü olmadığı için çabuk düşmüştüm.

Midem bulandığında elimle ağzımı kapatarak öğürmemi engellemeye çalıştım. Abim, Mert abi ile beraber gülüşürken kaşlarını çatarak bana baktı. "İyi misin?"

"Yani. Biraz midem kalktı ama." dedim boğuk çıkan sesimle.

"İçme dedim sana. Abi sözü dinlesen şaşarım." dedi tövbe çekerek.

"Ben bir hava alıp gelsem daha iyi olacak." dedim elim ağzımda kapıya doğru koşarak.

İnsanların tuhaf bakışlarına karşılık vermedim ve kendimi bahçeye attım. Elimi ağzımdan çekerek derin bir nefes aldım. Başımı havaya kaldırarak damarlarımda kan gibi dolaşan alkolün etkisiyle dolan gözlerimi kapattım.

Telaşlı adımların yanıma yetiştiğini hissettim. "Sezin? İyi misin?"

Kenan'dı. Başımı salladım sakince. "İyiyim, bir şeyim yok."

"İyi gözükmüyor ama." dedi beni kastederek.

"Gerçekten." dediğimde bir kez daha öğürmüştüm. Sırtıma dokunduğunu hissettim.

"Sen iyi değil." Sırtımda gezdirdi parmaklarını ne yapacağını bilemiyormuş gibi. "Keşke içmeseydi o kadar."

"Evet, keşke içmeseydim. Midem hassasmış biraz." Ne yapacağımı bilemeden ileri geri yürüdüm ben de.