Gambler//minsung

0.3

_____________________♤_____________________
Onun odasından çıktığında kumarhanedeki herkesin odak noktası olmuştu.
Sonuçta Bay Lee yatmayacağı kisiyi odasına almazdı. Ama çocuk hem odadan çok kısa sürede çıkmış hem de sağlam bir şekilde yürüyordu.

Üzerindeki bakışları umursamadan bara doğru yürüdü jisung.
Arkadaşını tekrardan selamlayıp boş bar taburelerinden birine oturdu.

Hyunjin🗣: Bu yeni çocuğun o odadan hiçbirsey yaşamadan çıkmasına imkan yok. Üstelik tam da patronun tipiyken.

Jeo🗣: Belki de Peter kazanmıştır? Olamaz mı Sam?

Hyunjin🗣: Saçmalama bebek ekmek. Patronun kaybetme imkanı yok.

Jeo🗣: İddia'ya girmek ister misin?

Hyunjin🗣: Jeongin-ssi cidden onun kazandığını düşünmüyorsun değil mi?

Jeo🗣: o çocukta farklı bir şey var hyungbae-nim. Yoksa sen patrona o kadar güvenmiyor musun?

Hyunjin🗣: pekala girelim iddiaya... kazanırsam alexander mcqueen botlarını isterim.

Jeo🗣: Ben kazanırsam da kapıdaki korumayı bana ayarlayacaksın.

Jeongin ve Hyunjin Jisung'u uzaktan izlemeye başlar.

P: Tek shot tekilla alacağım minne.

Seung🗣: Hemen geliyor Jis.

P: Gerçek ismimi kullanma. İnsanlar beni tanımamalı.

Seung🗣: Oh! Üzgünüm o kadar çok takma isim değiştiriyorsun ki hatırlamak zor oluyor... İşte tekillan.

P: Teşekkürler.

Lee🗣: Seungmin bana bir yeşil peri karıştır...
(Yeşil peri bir diğer ismiyle absent dünya üzerindeki en fazla alkol oranına sahip içkidir. Yan etki olarak halisülasyon görmeye sebep oldugu icin bazi ülkelerde yasaklanmıştır.)

Jisung duyduğu şeyle oldukça şaşırmıştı. Yeşil perinin %75 lik alkol oranıyla bircok ülkede yasak olduğunu biliyordu. Bu alkolün 1 yudumunun bile karaciğer üzerinde büyük bir etkiye sahip olması bunun sebebini açıklıyordu. Patron gerçekten de 1 kadeh içebilecek miydi?

Seung🗣: elimde yanlızca 12'lik var patron... Yeterli olur mu?
(Alkol şiselerindeki bu sayılar alkolün kaç yıl bekletilip olgunlaştırıldığını gösterir.)

Lee🗣: Yeterli... Sek olsun.
(Alkolü sek içmek demek icine su, buz veya herhangi bir madde karıştırmadan saf halde içmek demektir.)

Seung🗣: Emin misiniz patron? Bu baya bir ağırdır.

Lee🗣: Elbette eminim... bugün bir beyfendi dünya üzerindeki herşeyi unutmak istememe sebep oldu...

Jisung kendine bakarak konuşan patron nedeniyle zorlukla yutkundu. Ve bakışlarını kaçırdı.

Seungmin jisung'un duymasını istemeyerek patronun kulağına egilir ve fıdıldar.

Seung🗣: Peter az önce sizin odanızdan çıktı patron. Onunla yatmadınız değil mi? O benim yakın bir arkadaşım da...

Lee🗣: Seungmin ben... onu yenemedim...

Seung🗣: Vay be... öyleyse ortalık fena karışacak. Özellikle de insanlar patronun bir çaylağa yenildiğini öğrendiğinde...

Lee🗣: O bir çaylak değil seungmin... bunu bir ilkokul çocuğu bile anlayabilir.
Göz teması kurarken zihinbazlık yaptığında şüpheleniyorum...

(Zihinbazlık: Bir kişiyle bakışırken manipüle yöntemi ile aklını kontrol etmektir.)

Seung🗣: Abartıyorsum gibi geliyor. Beki de yanlızca eli iyidir.

Lee🗣: Yakında göreceğiz...

Seungmin onun kulağından uzaklaştı ve alkolü hazırlamaya devam etti.

P: Seungmin... 1 shot daha lütfen...

Seung🗣: Hannie tek shotta sarhoş mu oldun sen?

Lee🗣: Hannie mi? Onun gerçek ismi Han mı?

Seung🗣: Ah! Hayır hayır... bir arkadasımla karıştırmış olmalıyım.

Onun lafı çevirmesiyle patron kaşlarını çatar.

P: Seungmin ya neden yalan söylüyorsun... Han benim soyadım...

Lee duyduğu cevapla sırıtır.
Jisung sarhoşluğun etkisiyle kelimeleri uzatarak konuşur. Gözleri kısılmış ve yüzü kızarmıştır. Patrona bir bakış atıp yeniden konuşur.

P: Bu yakışıklı niye burda...?

Lee onun bu tatlı halini görüp genişçe sırıtır.

Lee🗣: Yakışıklıklı mıyım? Ne kadar yakışıklıyım?

P: Hmmm... çok... yunan tanrısı.

Seung🗣: Normalde hiç böyle tatlı olmuyor...

Lee🗣: Evet... onu bugün deneyimledim zaten.

P: Yaaa...! Ben normalde de tatlıyım... di mi yakışıklı bey...?

Lee🗣: Çok tatlısın Han-ssi...

P: sen benin ismimi nerden biliyors-...

Bir anda uyuyakalmasıyla sözü yarım kalır.

Lee🗣: Keşke hep sarhoş olsan...

_____________________♤_____________________