Gambler//minsung

0.4

_____________________♤_____________________
Lee🗣: Seungmin bana onun evinin konumunu gönder.

Seung🗣: Daha yeni tanıştığınız birini evine mi götüreceksiniz patron ben götürürüm...

Lee🗣: İşinin yoğun olduğunu biliyorum seungmin... Ayrıca... onu ilk görüşüm olmadığına eminim.

Seungmin patronunun sözlerine şaşırdı ve daha fazla diretmenin anlamı olmadığını düşünerek patronun isteğini yerine getirdi.

Seung🗣: Pekala patron konumu gönderdim.

Patron istediğine kavuşunca arsızca sırıttı. Karşısındaki minik bedeni kucaklayarak çıkışa doğru ilerledi.

Jisung yarı uykulu yarı uyanık sekilde konuşuyordu

P: nereye götürüyorsun beni bay yakışıklı...? Hmm kokunuz çok güzelmiş...

Kollarını onun boynuna sıkıca dolamıştı.

Lee🗣: Şu hallerin var ya... beni delirtecek. Odama girdiğinde pek bir iddialıydın. Şu haline bak.

P: ...

Lee🗣: Kafayı yiyeceğim bu kadar tatlılık fazla...

Jisung gözlerini kapatıp uyuyakalınca tıpkı sincaplara benzemişti. Minho kucağındaki manzarayı çok beğendi  onun birkac fotoğrafını çekti.

Tabii bu sırada flash ışığından rahatsız olan çocuğun kendine sokulmasina da izin verdi.

Kimseye yüz vermeyen sert ve kaba patron... Pokerde kaybettiği minik çocuğu evine taşıyordu.

Onu arabasının içinde sürücü koltuğunun sağına oturttu. Kendisi de şoför koltuğunda yerini aldı. Genelde kendisi
Sürmezdi ama şoförünün iş çıkış saatine yani gece yarısına kadar gelmeyeceğini biliyordu.

Telefonunu çıkardı ve az kalmış olan şarzına bir küfür savurdu. Hızlıca oraya varması gerekiyordu. Evin kumarhanenin yakınlarında olduğunu görüp rahat bir nefes verdi. Arabayı sürmeye bir yandan da kaçak gözlerle yanındaki minik bedeni incelemeye başladı.

Seungmin'in ağzından kaçırdığı bilgiye sırıtarak yola devam etti. Barmen ona "Hannie" demişti ve soyadının Han olduğunu anlamıştı. Henüz adını bilmese de kesinlikle onunla bu konu hakkında dalga geçmeyi aklından not aldı.

Konuma vardığında çocuğu yeniden kucakladı ve asansör olmamasına saydırarak 4 kat merdiven çıkardı.

Sonra jisung'un ceplerini karıştırdı. Bir tane anahtar bulmuştu ama... Patron bir anda kahkaha atmıştı. Çocuk be kadar sert bir imaj yaratmaya çalışsa da kesinlikle tatlı oluyordu. Bunu anahtarına taktığı tüylü sincap anahtarından yola çıkarak düşünmüştü. Sonunda gülmeyi kestiğinde çocuğun yükünü tek koluna verdi ve anahtarı deliğe soktu. İçeri girdiğinde oldukça ideal orta durumlu bir ev olduğunu düşündü ve biraz daha ilerledi.

Bir dakika?! Jisung ailesiyle mi yaşıyor?
Mutfaktan ona doğru elindeki bıçakla ona kötü kötü bakan kadının başka açıklaması olamazdı ya?

Kumara atılan insanlar genelde ailesini kaybetmiş veya ailesinden ayrı olurlardı. Minhoyu şaşırtan bir diğer nokta buydu.

Kadının bakışlarinı es geçmeye çalıştı ve yanına gelen saçı sakalı karışık adamla hafif ürktü.

🗣"Nerdeydi bu orospu?! Yine bir yerlerde erkeklerin altına giriyordu değil mi?! İbne!"

Evet diye düşündü.
Lee🗣:"Hayır" diye yanıtladı.

Şu an neden çocuğu koruduğunu bilmiyordu. Ama uyurken kendisine öyle masum gelmisti ki...

Kucağındaki bedenin yüksek sesten hafifçe kıpırdandığını fark etti.

Lee🗣: Lütfen sakin olun bayım ben Han'ın... arkadaşıyım. Birlikte sohbet ederken uyuyakalınca onu getirdim.

🗣: Ne diye alkol kokuyor bu ibne?

Lee onun ibne kelimesini yeniden kullanmasıyla sinir katsayısının arttığının farkındaydı.

Lee🗣: Oturduğumuz mekanda alkok alanlar vardı. Üzerine sinmiştir. İzninizle...

Patron adamın berbat yüzüne bakmaya biraz daha tahamül edemedi ve hemen gerisindeki kapıdan içeri girdi. Kapının üzerindeki yapıstürma ve süslemelerden anlamıştı onun odası olduğunu.

Sanki kırılacak bir cammış gibi nazik davranıyordu. Onu yatağa yerleştirdi. Üzerini örtmeyi de ihmal etmedi tabii.

Biraz odayı incelemeye başladı. Duvarda türlü türlü çizilmiş resimler vardi. Çocuğun resime yetenekli olmasina oldukça şaşırmıştı. Yeniden o melek gibi yüzüne baktı. Ay ışığının yansıması altında ne kadar da masum ve güzel görünüyordu. O an çok yanlış bir şey yaptı büyük olan. Çocuğun yanına yanaştı ve alnına dökülen saçları kenara itti. Ardından oraya minik bir öpücük bıraktı. Belki çocuk istemezdi ya da kendisi sonradan pişman olabilirdi.

Ama aklındaki düşünceler umrunda değildi. Kendini ana kaptırıp giden patron. Evden çıkıp arabaya bindiğinde etrafa salak salak sırıttığından birhaberdi...

_____________________♤_____________________

Arkadaşlar kusura bakmayın önce semeyi aşık etmek daha zevkli oluyo. Sonra kendine yediremememsi falan hosuma gidiyo.

Fic yavaş yavaş beğenilmeye başladı bundan sonra daha sık bölüm gelir takipte kalın♡♡♡