Okula bir iki gündür gitmiyordum. Tuğçe'nin denize itme olayı yüzünden hasta olmuştum. Bir, iki gündün rapor almıştım.
Benim evde hasta yattığım günler babaannem gelmişti. Sabah ben uyanmadan gelip kahvaltımı hazırlayıp beni kaldırıyordu. Kahvaltı yaptıktan sonra ilaçlarımı içip odama geçiyorum. Masamın üstündeki kitabımı alıp yatağa oturuyorum. Ben normalde gündüz uyuyan bir insan değilim ama hasta olduğum zamanlar gündüz uyuyorum. Babaannem ben kaldırdıktan sonra hazırladığı çorbayı ve bitki çayını içiyorum. Bizimkilerin çıkış saati olduğu için onları arıyorum. Normalde yanıma gelmek istiyorlar ama hasta olduğum için gelmemelerini söylemiştim. Akşam ise babaannemle sohbet edip televizyon izliyoruz. Babaannemin aşağı indiği zaman arkadan kapıyı kilitleyip, yatıyorum.
Bu iki günüm böyle geçmişti.
Çalan alarm sesiyle uyandığımda alarmı kapatıp yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkamak için banyoya giderken, mutfakta ki babaannemi fark ettim. "Günaydın babaanne." Ocağa çayı koyup bana döndü. "Günaydın kuzum, erken kalktın bugün neden?"
"Okula gideceğim babaannem."
"Bugün de gitme istersen kuzum, annenle konuştuk bugün de evde dinlenmenin senin için daha iyi olacağını düşünüyoruz."
Annem de şehir dışında olsa bile hastalandığım zamandan beri nasıl olduğumu arayıp soruyordu. Benim uyuduğum zaman babaannemi arıyor nasıl olduğumu sorup sohbet ediyorlardı.
Normalde bugün okula gitmek istemiyordum zaten karnım ağrıyordu. Babaannem bana böyle bir teklifle gelince "Tamam babaannem." dedim ve yanağını öptüm. O da benim yanağımı öpüp " Hadi git yat sen kuzum, ben kahvaltıyı hazırlayınca seni kaldırırım. "Tamam." deyip gülümsedim ve odama gidip yattım.
"Kuzum kalk hadi kahvaltı hazır." Babaannemin sesini duyduğumda gözlerimi hafif açtım. "Tamam babaanne." dedim uykulu bir sesle. Babaannem anlımı öptü " Hadi kalk kuzum." dediğinde gülümsedim ve yataktan kalktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.
Masaya oturduğumda babaannem ikimize de çay koyuyordu. Babaannem sabah dedemle kahvaltı yapıyordu ama benim yanımda da çay içip bir şeyler yiyordu benimle. Dedem sabah kahveye gidince oda benim yanıma iniyordu.
Babaannemle kahvaltımı yaptıktan sonra odama geçip telefonumu elime aldım. Bizimkilere
"Ben bu gün de okula gelemiyorum." yazdıktan sonra telefonumu masanın üstüne bıraktım. Dün masanın üstüne bıraktığım ve en heyecanlı yerde uyuduğum kitabı elime alıp okumaya başladım.
Telefonumdan gelen mesajla kitabımı yatağın üstüne koydum. Hem Murat'tan hem de gruptan mesaj vardı. Grubumuzu Ömer kurmuştu, aslında kendilerinin bir grupları vardı ama o grupta ben olmadığım için ilk başta Ömer beni ekleyecekti ama Rüzgar "Rüya ile yeni bir grup açalım, yıllar önce annelerimizin telefonunda olan grup kendi telefonlarımızda olsun artık." dediğinde hepimiz gülümsedik.
Grubu Ömer açmıştı ama hiç birimizin aklına o zamanki grubun ismi gelmiyordu. Biz bir yandan grubun adını düşünürken Kerem'i annesi aradı. Kerem annesiyle konuşurken biz bir yandan düşünmeye devam ediyorduk. Kerem annesiyle tam telefonu kapatacakken "Anne bizim eskiden sizin telefonunuzda bir grubumuz vardı hatırlıyor musun?" Kerem'in sordu soruyla hepimiziz annesinin vereceği cevabı bekliyorduk. Kerem telefonu hoparlöre aldı.
"Küçükken konuştunuz grup mu?"
"Evet, anne."
"Emoji vardı sanırım, pek hatırlamıyorum oğlum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız kayması
Jugendliteratur8 arkadaştan biri yıllar önce bilinmedik bir nedenden dolayı ayrılmak zorunda kalır. Yıllar sonra kız ayrıldığı arkadaşlarıyla karşılaşır fakat ne kız nede arkadaşları onu hatırlar... Hiç bir şey eskisi gibi değildir...