Yıldız kayması

5. BÖLÜM

Tuğçe tam karşımda durmuş bana bakıyordu. Onun burada ne işi vardı?

"Bakıyorum beni gördüğüne sevinmedin Rüya."

"Sadece şaşırdım.

Cidden Tuğçe'nin burada ne işi vardı aklım almıyordu.

"Neden şaşardın ki?"

" Seni birden burada görünce..."

"Atlas sana okul değiştireceğimi söylemedi mi?"

"Söyledi ama bizim okula geleceğinden bahsetmemişti."

Ya bu kızın bizim okulda ne işi var, tamam en yakın arkadaşımın sevgilisi ama okulda da katlanmak zorunda değilim buna ya. Önceden de anlaşamazdım şimdi de anlaşamıyorum.

"Bu arada madem yanımda oturacaksın kalkarsan sevinirim, ben cam kenarında oturuyorum da."

"Tamam, sen geç orda otur."

Tuğçe kalkınca yerime geçtim, oda yanıma oturdu. Dersin başlamasına daha zaman olduğu için sınıf birkaç kişi dışında boştu. Ben kitap okurken Tuğçe, telefonuna bakıyordu. Onun bana bakmadığından emin olunca çantamdan telefonumu çıkarıp hemen kitabımın arasına koydum. Tuğçe'ye belli etmemeye çalışarak Atlas'a mesaj attım, hemen çevrim içi oldu.

"Tuğçe'nin bizim okula geleceğinden neden bana bahsetmedin?"

"Benimde sizin okula geleceğinden sonradan haberim oldu, gece yatmak üzereyken mesaj attı. Yoksa benim de haberim yoktu.""

"Keşke sana daha erken haber verseydi sende bana haber verirdin. Ben kızı görünce ağzım açık kaldı. Bizim okula geleceği aklımın ucundan geçmedi."

" Bana da geç söyledi dediğim gibi. "

Çaktırmadan bir yandan da Tuğçe'yi kontrol ediyordum bana bakıp bakmadığını. Erken söylese şaşırırdım zaten.

"Bu arada o gün boşuna ağladın bak yine yakın okullarınız."

Atlas'ı seviyorum kaç yıllık dostum ama Tuğçe'yi, Atlasla sevgili olduklarından beri sevememiştim. Bide kızla aynı sınıfa düştük şansa bak ya.

"Evet artık her okul çıkışı sizin okuldayım, okul çıkışı sen, ben, Tuğçe takılırız artık."

Ya cidden ben her gün bu kıza katlanmak zorunda mıyım.

"Olabilir, bakarız. Neyse ben sonra yazarım sana, görüşürüz."

"Bu bakarızı tamam olarak anlıyorum ben, görüşürüz."

Atlas'la mesajlaşmamı bitirdiğim gibi telefonu çantama koydum. Ben kitap okumaya tam devam ederken Tuğçe bana doğru döndü.

"Rüya bir şey soracağım."

Ben aynı şekilde Tuğçe'ye döndüm.

"Sor Tuğçe."

"Hani senin yıllar önce ayrıldığın arkadaşların vardı buldun mu onları? Hatta bir bileklik takıyordun onlarla anısı mı ne varmış."

"Sen nerden..."

Tuğçe bunları nerden biliyordu? Bu olan olayları bir tek Atlas biliyordu, oda söylemiş olamaz çünkü bu konularda hassas olduğumu biliyordu.

"Şey... Bir kere sen ve Atlas'ın konuşmasına tanık olmuştum da oradan biliyorum."

Atlas'la bizim konuşmamıza mı tanık olmuştu...

"Yanlış anlama o zamanlar bileğinde bileklik vardı şimdi olmayınca şaşırdım."

Elimden geldiğince sakin olmaya çalıştım.