2. BÖLÜM

86 18 0
                                    

Bu gün her zamankinden daha erken kalktım. Sabah erken kalktığım için hazırlanmaya çok zamanım vardı. İlk başta elimi yüzümü yıkadıktan sonra direk aynamın karşısına geçtim, canım bu gün makyaj yapmak istemişti. Açık kahverengi gözlerimi ortaya çıkarmak için hafif makyaj yaptım, hafif allık ve ruj sürdüm. Kumral rengi olan saçlarımı yarım topuz yaptım, geriye kalan saçlarımı da tarakla güzelce taradım. Altıma mavi renk şort giydim, üstüme de sarı renkli tişört giydim. Daha zamanım olduğu için okul çantamı hazırladıktan sonra biraz telefona bakındım. Ben telefonumu kapatmak üzereyken saati fark ettim, okula gitme saatim gelmişti. Çantamı alıp kapının önüne çıktım, beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıktım. Kulağıma kulaklığımı takıp okula doğru yürümeye başladım, kulaklıkta sevdiğim şarkılardan biri çalıyordu. "Bi' tek ben anlarım" Şarkıyı dinlerken bazı sözlerini mırıldanıyordum.

Her anın aklımda her kıvrımın                                                                                                                              Sanmasınlar asla seni benden ayrı                                                                                                                Savrulur savrulur saçlarında hayatın                                                                                                                        Seni sorsunlar benden bi' tek ben anlarım

Şarkıyı bir yandan mırıldanırken okula gelmiştim bile, kulaklığımı çıkarıp çantama koydum. Derse geç kalmamak için merdivenleri hızlı adımlarla çıktım. Sınıfa girdiğimde yine aynı yere oturdum, herkes farklı yerlere oturmuştu ama ben yine aynı yere oturdum. Benim dün önümde oturan arkadaşlar o esnada sınıfa girdi ve onlarda aynı yerlerine oturdular. Ben şaşkın bir şekilde onlara baktım, farklı yerde otururlar diye düşünmüştüm. Herkes yerine oturduktan sonra Rüzgar bana dönüp laf attı. "Bakıyorum da yine aynı yerine oturmuşsun." Tabi o bana laf söyleyince durur muyum, tabi ki de durmam hemen cevabını verdim. "Sizde aynı yerinize oturmuşsunuz."  O sırada Ömer konuşmaya dahil oldu. "Tam sana dediğimiz gibi yine cam kenarındasın ve yine kitap okuyacağına eminim." Gülerek söylediği beninde güldürmüştü, tam olarak tanışmasak da benim yine ne yapacağımı anlamıştı. "Ya siz ciddi misiniz? Cidden aranızda bana böyle mi hitap ediyorsunuz?" Bana böyle hitap etmeleri beni  güldürdü niye  bana böyle hitap ediyorlardı ki? Ben  bunu düşünürken İnci hemen soruma cevap verdi. "Evet Rüya sanan aramızda böyle hitap ediyoruz." Daha demin aklıma gelen soruyu hemen sordum. "Neden bana böyle hitap ediyorsunuz?" Sorumun üzerine Murat açıklamaya başladı. "Sana böyle hitap etmemizin sebebi dün sınıfta hoca gelesiye kadar kitap okudun ve ara sıra camdan dışarıya bakıyordun. Hoca gelince bile yoklama alırken kitaba bakıyordun, senin adına yaklaşınca kitabı bıraktın. Sen burada deyince herkes sesini ilk defe duyduğu için sana baktı, hoca gelesiye kadar herkes herkesin sesini duymuştu ama senin sesini duymadıkları için sana baktılar. Sende herkes sana bakınca camdan dışarı baktın." Murat'tan sonra konuşmaya Buse devam etti. "Hatta biz arkamızda kim oturuyor diye eda ile bakınca kitap okuduğunu fark ettik. Senden kitap okuyan kız diye bahsediyorduk ama sen ara ara camdan dışarı bakınca."  Murat ve Buse'nin açıklamaları kızların bana kitap okuyan kız demesi beni şaşırtmıştı. "Sen cam kenarında oturunca, kitap okuyup camdan dışarı bakınca ben kızlara "Hoca geldi bu cam kenarında oturan kız hala kitap okumaya devam ediyor." deyince onlar sana bakıp evet demişlerdi. Ben öyle deyince sana kitap okuyan kız yerine cam kenarında kitap okuyan kız demek daha uygun olduğuna kara verdiler. Bizde sana aramızda böyle demeye başladık." Ben şaşırmış bir şekilde Eda'yı dinledim, bir ara kitap okuyan kız olmuştum. Şimdi de cam kenarında kitap okuyan kız olmuşum, benden böyle bahsettiklerini duymuştum ama bana kitap okuyan kız dediklerini duymamıştım. Benim şaşırmış bir şekilde onlara baktığımı fark edince gülmeye başladılar. Ben şaşkınlığımı üzerimden atamadan cevap verdim. "Tamam anladım." Benim bu halime daha çok gülmeye başladılar. Ben şaşkınlığımı üzerimden atıp onlara bakarken Murat'ın bana baktığını fark ettim. O sırada içeri hoca girdi, hoca girince hepsi önüne döndü. 

Yıldız kaymasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin