KAYIP-12-

591 41 19
                                    

  Beğenmenizi umuyorum.Bu arada hayalet okuyuculara sesleniyorum,lütfen yorum ve oylarınızla destek çıkın.Keyifli okumalar...Multimedya:Beria'nın bulduğu kolye.

-Anne bu kolye de kimin?

      Odamda takı kutumun içinde çok hoş bir kutu buldum.Açtığım zaman içinden anahtarlı bir kolye çıktı.Kolyenin başlık bölümü 4 yapraklı yonca şeklinde.Sanırım şansı simgeliyor.Kolye gerçekten çok hoş bir kolye.Ama bana ait olup olmadığından emin olmak için anneme sormaya karar verdim.Ve şu an sorma aşamasındayım.

-Bakayım bir kızım.

Elimdeki kolyeyi anneme gösterdiğim zaman annem alıp inceliyor.

-Imm,hayır kızım bana ait değil.Sanırım senindir.Belki kendin almışsındır falan.

-Tamam o zaman kesin benim.Takmama yardımcı olur musun?

-Ah tabi ki.

    Kolyeyi gerçekten çok beğendim.Ve ben aldıysam gerçekten beğenerek almış olmalıyım.Bugün giydiğim kıyafetlerime de uyuyor nasılsa.Takmamda sakınca yok.Ah belki de hediyedir.Mesela Barış'tan olabilir.Çünkü Ahsen bana takı türü şeyler almaz.Kolay kolay beğenmem.Hep kendim yaparım takı alışverişlerini.Başkalarından da hediye kabul etmeyen biriyim zaten.Yani bu huyumun değişme ihtimali sıfır.Düşündüğüm teoride tek şık Barış kalıyor.Zaten birazdan beni almaya gelir.Eğer boynumda görürse mutlu olabilir belki.En azından onun da buna ihtiyacı var.Çalan korna sesi çantamı alıp hemen çıkmam gerektiğine işaret ve ben de aynen öyle yapıp dışarı çıkıyorum.Barış kot gömleği ,beyaz pantolonu  ve çıkardığı güneş gözlükleriyle  müthiş gözüküyor.Giydikleri esmer tenini ortaya çıkarmış.Eğer isterse kolayca model olabilecek bir fiziğe sahip.Gerçekten şanslıyım.

-Hoşgeldin,diyorum en sevimli sesimle ve koşarak boynuna sarılıyorum.Buna gerçekten çok şaşırıyor.Ama hemen oda kollarını sarıp beni döndürüyor.

-Prenses bugün ki mutluluğunuzu neye borçlusunuz bakalım?

Hemen ondan ayrılıp boynumdaki kolyeyi gösteriyorum.

-Bak ne buldum.Büyük ihtimalle sen aldın ve ben kolyeye aşık oldum.Asla çıkarmam boynumdan bunu.

Barış kolyeye uzunca bakıyor.Sanırım aldığını unuttu ama sonra bana gülerek,

-Bu kolyeyi ilk verdiğimde de böyle mutlu olmuştun zaten.

-Bence şimdi daha mutluyum.Çünkü ben hiç kimseden hediye kabul etmezdim.Sanırım ilk senden kabul etmişim yani Ahsen dışında.Ama onun hediyelerini saymaya gerek yok sonuçta kardeşiz onunla.

-Evet benden de hiç hediye kabul etmezdin sen.İlk hediyem buydu.O yüzden uzun uzun baktım kolyeye.

Şimdi anlaşıldı.Gerçekten mutlu olmuş gibi duruyordu.

-Neyse nereye gidiyoruz bakalım?

-Aslında söylemeyecektim ama bu seferlik söyleyeyim.Piknik yapacağız.

-Ama ben hiçbir şey hazırlamadım.

-Ben hazırladım daha doğrusu hazırlattım. Sen sadece yanına bir şapka alsan iyi edersin.

-Hemen alıp geliyorum.

     Hemen odama çıkıp şapka arıyorum.Elime ilk gelen şapkayı alıp hemen arabaya biniyorum.

-Hadi bakalım şoför bey gidelim.

-Peki hanımefendi.

       Yolculuk boyunca birçok şarkı dinledik.Hepsi de en sevdiğim şarkılardı.Sonuçta benim hazırladığım cd.Sonunda piknik alanına yani Belgrad Ormanları'na geldiğimizde içimi hiç hissetmediğim bir his oluştu.Sanki buraya daha önce gelmişim gibi bir his.Ama daha önce gelmediğimden eminim.Yine o silinen dönem sanırım.Ama Barış'a söyleyip boşuna heyecanlandırmak istemedim.Sonuçta bir anı canlanmadı.Aracı park ettiğinde 3 park yeri uzakta olan araba bana bir yerlerden tanıdık geldi.Ah...Bu araba Berke'nin arabası.Ve onun yanındaki araba da Güralp'in.

KAYIP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin