1.7

15 4 0
                                    

Oy ve yorum atmayı unutmuyoruz arkadaşlar😻

Junkyu okuldan çıkmış yavaş bir şekilde yürüyordu.

Hava kararmak üzereydi ve sokak lambalarını yavaş yavaş açmaya başlamışlardı.

Kafasının içinde sınavlar vardı.

Bu gün ki sınavında kaç yanlış yapmış onları düşünüyodu.

O pür dikkat sınavı düşünürken yanında duran havalı arabayı ilk başta fark etmedi.
Ama araba sahibi korna çalıp camı açınca junkyunun dikkati dağılmış bir şekilde bakışlarını yerden çekip arabaya yöneltti.

Arabadan ona bakan jihoonu görünce kalp atışları aniden hızlanmaya başladı.

"Merhabalar, bu yakışıklı bey bu saatte nereye gidiyor acaba? "

Junkyu gülümsedi.

Cevap verecek iken arka koltuktaki haruto alay edercesine konuştu.

"Sırtında okul çantası olduğuna göre bence pavyona gidiyor"

Haruto'nun yanındaki hwan burnundan gülmüş junkyu ya dönmüştü.

"Bizde bir yere uğrayıp eve geçicez hadi bizle gel"

"Şey aslında ben yürürü-"

Jihoon junkyunun lafını kesip sert bir tonda konuştu.

"Bin arabaya kim junkyu"

Junkyu kafa sallayıp jihoonun yanındaki boş koltuğa oturdu.

"Aferim" diyip yanağından makas alıp direksiyona döndü jihoon.

Junkyunun kalp atışları hızlandıkça yanakları o kadar kızarıyordu.

"Benim sergide bir kaç işim var onu halledip eve geçeriz hem seni sergiye götürmek istiyordum junkyu karşılaşmamız iyi oldu"

Junkyu gülümsedi hafifçe "merak ediyorum çektiğin fotoğrafları"

Jihoon kafasını yoldan çevirmeden konuştu.

"Eminim seviceksin junkyu"

'Bir insan ismimi bu kadar güzel söyleyemez' diye geçirdi içinden.

Haruto telefonunu cebine koyup junkyu ya baktı.

"Ya junkyu okul filan çok sıkıcı nasıl her gün bu çileye katlanıyorsun"

Harutoya gülümseyip konuştu.

"Sınavlarım var sınavlar bitince her gün gitmem"

Jihoon göz devirerek konuştu.

"Ah sınav mı? "

Junghwan arkadaki koltukta konuşmaya başladı.

"bizimde sınavlar yaklaşıyor off"

"Ya Junghwan doyoung sınavlara hiç çalışmıyor bütün gün mashiholar ile dizi izliyor ona kızar mısın"

Dedi junkyu gülerek.

Junghwan da cevapladı onu.

"Şimdi elime düştün kim doyoung" diyerek sinsice güldü.

"Sanki kendisi çok çalışıyor"

Jihoonun dediğine gülüp önüne döndü kyu.

Kısa bir yolculuğun ardından mükemmel bir mekanın önünde durdular.

Haruto ve hwan önce indi arabadan jihoon ise junkyu ya döndü junkyu bakışları hissedip ona dönünce jihoon göz kırpıp arabadan indi tabiki junkyuda hemen arkasından indi.

Beraber sergiye girince o mükemmel manzara fotoğrafları dikkatini çekti.

Aralarında kendi oturdukları sokağın manzarası da vardı.

Resimlere hayran hayran bakarken fotoğraf makinesini alıp junkyuyu çeken jihoon dan habersizdi.

Haruto bunu görüp jihoona baktı ve junkyuyu kaşlarıyla işaret edip güldü.

Jihoon göz devirip junkyu nun yanına ilerledi.

"Beğendin mi?? "

Junkyu jihoona dönüp gülümsedi.

"Evet hepsi çok hoş"

Jihoon fotoğraf makinesinde ki resmi göstererek konuştu.

"Bunu beğenir misin? "

Junkyu gözlerini jihoonun kahvelerinden ayırıp fotoğraf makinesine çevirdi.

Onu fotoğraflara bakarken çekmişti.

Junkyu yüzündeki gülümsemeyi genişletti.

Gülümsemekten ağzı yırtılacaktı.

"Ya çok güzel çekmişsin"

Jihoonda ona gülümseyerek cevap verdi.

"Beğenmene sevindim"

Junkyu tekrardan gözlerini jihoonun kahvelerine çevirdi.

O bakışları yakında kalbini durdurucaktı.

Onların aşk dolu bakışmasını bozan şey ise jihoonu arayan babasıydı.

Jihoon gelen ses ile ortam bozulduğu için ağzından bir küfür savurmuştu.

"Siktir.. "

Dedi ve telefonunu eline aldı.

Babasının aradığını görünce göz devirmiş junkyu ya dönmüştü.

"Bekle ben konuşup geliyorum"

dedi ve tekrar yanağından makas alıp telefonu açmak için junkyu ve kalp çarpıntısını tek bırakıp uzaklaştı.

Junkyu ise kızarmış yanakları ile onun gidişini arkasından izledi.

Veee bölüm sonu
Arkadaşlar biz bu aralar VPN ile çok içli dışlıyız😔😔
Neyse ya bir daha ki bölüm kiss yazıcam o yüzden acil kiss okumam lazım.
Ben kaçanziii😻💋

My little star -jikyu-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin