Oy ve yorumu unutmuyoruz kardeşler
😻😘"Düşürür isen koyucam bir tane götüne"
Jeongwoo pür dikkat oyunu yıkmadan taşı almaya çalışıyordu.
Sabahtan beri takım arkadaşı olan junghwan mızmızlayıp duruyordu.
Sebebi ise jeongwoo nun hep riskli yerlerden taşı çekmesiydi.
Yavaşça çekmeye çalıştı taşı Woo taşlar sallanınca herkes bir an nefesini tuttu.
Ama taşları yıkmamış ve taşı düzgünce çıkarmayı başarabilmişti.
Woo elleriyle 'yes' yapıp sabahtan beri susmayan arkadaşının dudaklarına götürdü işaret parmağını.
"Kim kime koyuyor görücez so junghwan. "
Haruto sehpanın yanından ani bir şekilde kalkınca sehpaya değmiş ve taşları yıkmıştı.
Jeongwoo ile junghwan ise ilk önce düşen taşlara sonra ise gözlerini ciddi ciddi onlara bakan harutoya çevirdiler.
E tabiki doyoungda ona şaşkınca bakıyordu.
"Şey ben biraz nefes alıp geliyim" diyip hızla odanın balkonuna yöneldi.
Jeongwoo ile hemen arkasından kalktı.
"Bende bir nefes alıyım" dedi ve arkasından ilerledi.
Doyoung ve junghwan ise jeongwoo balkona çıkana kadar onu izlemişlerdi arkasından.
Jeongwoo gözden kaybolunca ikisi de aynı anda bir birlerine baktılar.
İkisinin de aklına demin olanlar gelmiş ve ikiside aynı anda patlamıştı.
"Değişikler cidden" diyerek sohbet başlattı hwan.
Doyoung ise dirseklerini sehpaya koyarak karşısında oturan hwanın yüzüne daha da yaklaştı.
"Sen bunlara değişik diyorsan bizim evdekileri görmemişsin"
Junghwan kaşlarını çattı ve sorar gözlerle doyounga baktı uzun uzun.
Doyoung ise derin nefes almış ve anlatmaya başlamıştı.
"Ya bak jaehyuk abim var haftada en az bir kez mutfağı yakıyor"
Duraksadı ve dudağını nemlendirip devam etti.
"Birde öz abim var biliyorsun junkyu oda odadan hiç çıkmıyor çıktımı ders çalış diye zorbalayıp duruyor beni"
Junghwan usulca anlatmasına devam etmesini bekledi.
Doyoung karşısındakini sıkmamak adına yavaş yavaş anlatıyordu.
"Mashiho abim var birde en deli abimdir kendisi. Her akşam onun istediği dizileri izleyip çekirdek yememiz için bizi zorlar. "
Junghwan bir kahkaha daha patlattı.
Doyoung ise ona eşlik edip güldü.
Junghwan elini çenesine koyup uzunca doyounga baktı.
Ve dudaklarını araladı.
"Sen peki sen nasılsın?? "
Doyoung göz devirdi.
"Ah tabiki onlara ayak uydurup sesini çıkarmayan biriyim bende"
Doyoung hafif bir şekilde tekrar yüzüne gülümseme yerleştirdi.
"Ama ben eğleniyorum ya eğlenceli oluyor onlarla vakit geçirmek"