7. Bölüm (Kardeşlik)

186 13 5
                                    

SELAMM YİNE BENN💗

NASILSINIZZZZ BEN İYİYİM 😜 UMARIM SİZDE İYİSİNİZDİR🤍

OYLAYINNNN LÜTFENNNN🙏😭

HADİ İYİ OKUMALARRRR🫶🫶🫶

...

Sabah kalktığımda Barışın evindeydim. Onun misafir odasında. Yatakta yalnızdım.Yeliz'le kalıyorduk. Nerdeydi bu kız? Yeliz'e bakmak için odadan dışarıya çıktım. Ve karşıda Barışın odasını gördüm. Kapısı biraz aralıktı. Odasını merak ediyordum. Zaten göstermişti ama ben yinede bir detaylıca bakmak istiyordum. Hem içeride olsa onadan Yelizin yerini sorma bahanesiyle kurtulabilirdim.

Kapıyı yavaşça açtım. İçeride değildi. İdamana gitmiştir herhalde diye düşündüm. Yatağın üzerinde dağılmış elbiselere baktım. Elime bir tane tişörtünü aldım ve yatağa oturdum. İki saniyeliğine kendimi sorguladım ama sonra yapmak istediğim şeyi yapıp kokladım. Çok güzel kokuyordu. Hangi parfümdü bu tanıdığım başka kimsede yoktu. Kokusunu iyice içime çekerken gözlerimi kapatmıştım.

Sonra bir anda banyonun kapısı açıldı. Korkuyla yerimden sıçradım. Barış bornozu ile dışarı çıktı. Korkudan tişörtünü yere düşürdüm ve gözlerimi sertçe yumdum utançtan. Kendimi kapıya bastırdım kaçmak için.

"Eda?"

"Hıh"

"Ne yapıyorsun sen burda" dedi yavaşça bana yaklaştığını hissetim.

"Şey ben Yelizi şey edicektim... soracaktım evet" doğru düzgün konuşamıyordum bile. Bu sırada meraktan gözlerim biraz aralanmaya başlamıştı. O karın kasları neydi be. O kadar düzgünlerdi ki. Nereye baktığımı idrak ederek gözlerimi tavana diktim. Sonra biraz oda da gezdiridim.

"Tişörtümle?"

"Ne?" Anlamamış gibi yaptım.

"Tişörtümle ne işin vardı peki?" Daha da yaklaşmıştı. Aşağı bakıyordum ama hemen bakışlarımı yukarı çektim yanlış anlamasın diye. Ayy kesin beni sapık zannediyordu. Bütün imajım bozuldu şu an.

"Şey ben öyle yıkanacak mı diye" iyi yalandı bence.

"Hmm" bir adım daha yaklaşarak burnunu gömdü yakama. Derin bir nefes çekti.

"Barış... ne yapıyorsun?"

"Yıkanacak mı diye bakıyorum" diye mırıldandı.
Off öldürecek miydi beni. Kafasını eğdiği için kıvırcık saçları burnuma değiyordu. Çok güzel kokuyordu, çok erkeksi. Nefesimi tuttum zaten kontrol edemiyordum tutmak en iyisiydi.

Parmakları ile belime dokundu. Sonra parmaklarını yukarıya doğru sürtü.

"Sende duş alıcak mısın?" Diye sordu.

"Y-yok ben şey... sonra"

"İyi o zaman ben üstümü değiştireyim"

"İyi tamam hadi görüşürüz!" Diye çıkmak için arkamı döndüm ama beni belimden tutarak kendine biraz bastırdı. Arkamda hissettiğim sertlikle inledim. Ne yapıyorduk biz. Tövbe tövbe.

Sırrıtı. "Gitmene gerek yoktu." Dedi boynuma doğru.
"Yok ben gideyim" diye ısrar edince sonunda kurtuldum. Eğer ona bu kadar bayılmasaydım. Eğer aşık olmasaydım ona tokadı basmıştım ilk temasında. O da bünü bildiği için bu kadar cesaretliydi. Onun için benim ona çıkışmamam ona olan aşkımı itiraf etmemin bir şekliydi. Haklıydı ama ben sözlü bir şekilde asla itiraf etmeyecektim.

Mutfağa doğru ilerledim. Yeliz mutfakta yemek yapıyordu. Yine domates gibi kızarmıştım.

"Aa bende diyordum evdeki domates nereye kaybolmuş" diye iğrenç bir şaka yaptı.

Dengesiz/Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin