20. Bölüm (Doğum günü hediyesi)

240 17 1
                                    

SELAMM YİNE YİNE YİNE BENNN🫶🫶🫶

BU SEFERKİ OY SINIRLAMASI: 10⭐️

NOLUR ATIN ŞU OYLARINIZI

İyi okumalarrrr❤️

...

Sabah kalktığımda Barışla göz göze geldim. Kendisi benden önce kalkmış beni izliyordu. Bu tatlı suratına güldüm.

"Günaydın!" Dedi hiç olmadığı kadar neşeli bir sesle.

"Günaydın" dedim bende normalde olduğu gibi sinirli olmayarak.

"Nasılsın?" Diye sorduğunda ilk başta neyi kastettiğini anlamamıştım ama ayağa kalkmaya çalıştığımda kasıklarımda hissettiğim ağrı anlamama yardımcı olmuştu. Acıyla inlediğimde Barış endişeyle bana dönmüştü.

"Çok mu acıyor" dedi ellerini belime götürerek. İkimizde hâlâ çıplaktık ve çıplakken bana dokunuyor oluşu içimi kıpır kıpır etmeye yetiyordu. Yavaşça elleriyle kasıklarıma masaj yaptığında yerime uzanarak bunun tadını çıkardım. Bir yandan kasıklarımı okşuyor diğer yandan yüzümde öpülmedik yer bırakmıyordu.

Bana verdiği ilginin hiç bitmemesini dilerken ona daha fazla sokuldum. Çıplak sıcaklığı o kadar huzur vericiydi ki. Beni sarmaladığında benim aksime onun iç çamaşırını giydiğini anladım. Kolları belimi sararken göğüslerim onunkilere değiyordu ve bu beni çok yanlış yerlere çekiyordu.

Üstümdeki çarşafı daha çok kendime sararak konuştum "Barış sen çıksan ben üstümü giyinsem" dedim utangaç bir tavırla. Bu dediğime güldü.

"Dün her şeyini gördüm yavrum ama" dedi sırıtarak. Düne vurgu yapması beni hiç iyi etmiyordu. İyice utanıyordum.

"Barış" dedim onu uyarır bir tonda.

"Tamam bir şey demedim" dedi elleriyle teslim olmuş işareti yaparak. Sonra çıktı odadan.

Bende hızlıca üstümü giyinip lavaboya gittim.

...

"Eda" duyduğum sesle kendime geldim. Gözlerimi zorlukla açtığımda gözlerini bana dikmiş sırıtan Barışı gördüm. Daha yolculuğa çıkmadan uyuya kalmıştım. Barışla Rize'ye gitmek için hazırlanıp arabaya binmiştik ki Barış unuttuğu bir şeyi getirmek için eve dönmüştü. O ara bende uykuya dalmıştım.

"Dün gece yorucu geçti herhalde" dediğinde neyi kast ettiğini anlayarak utandım. Ve evet yorucu geçmişti bunu kasıklarımda hissettiğim ağrıdan anlayabiliyordum.

"Hayvan gibisin Barış ben ne yapayım" dediğimde bir kahkaha patlatmıştı.

"Ben seni daha çok yorardımda kıyamadım" dediğinde korkmuştum bu adamın enerjisinden.

Şoför koltuğuna geçtiğinde bende eski uyku pozisyonuma dönmüştüm.

Nerdeyse bütün yolculuğu uyuyarak geçirdim. Kalktığımda bir benzinlikçide durmuştuk. Barış kendine ve bana yiyecek bir şeyler aldı. Sonra yiyip yolumuza devam ettik. Uyumamaya özen gösterdim bu sefer.

...

Sonunda Rize'ye vardığımızda İkimizinde yüzünde güller açıyordu. Bizimkiler Barış gilde toplandığından ikimizde Barışın evine doğru gittik. El ele tutuşmayı biraz düşünsekte belkide yanlış bir tepki verirler diye riske atmamıştık.

Heyecanla yerimde kıpırdanıp kapıyı çaldım. Barışa bir bakış atıp güven veren gülümsemesini gördükten sonra içimdeki heyecan biraz dinmişti.

Dengesiz/Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin