bir ~ Yeni Hayat

3.7K 108 9
                                    


" Bir vahayı , deniz sandım. "

~

Nefesimin kesilmesi ile üzerimdeki gelinliği çekiştirdim. Biliyordum ki beni sıkan gelinlik değil , içinde bulunduğum bu durumdu...

Son bir saattir burada , aynadan kendimi seyrediyor ve verdiğim kararı sorguluyordum.
Tazecik yaşımda , aptal bir gelinliğin içinde kocamın gelip beni almasını bekliyordum.

Kocam... Böyle söyleyince garip gelmişti fakat doğru olan buydu. En son çocuk yaşımda gördüğüm herif , birkaç saat önce kocam olmuştu.

Neydi benim bu çektiğim?

Efsun , ben. Hayatın sillesini birkaç saat önce yememiş gibi , burada kendi kendime konuşuyor olmam şahidimdir ki , akıl sağlığım yerinde değil!

Belki şu an değil ama bir ay öncesine kadar hayatım normal akışında devam ediyordu.

İzmir'de Fizyoterapi okuyor , eş zamanlı bir kafede çalışıyor , bu şekilde harçlığımı çıkarıyor ve hayatıma devam ediyordum. Sınavlarım bitmiş ve üzerimden koca bir yük kalkmıştı. Kendi kendime tatil yapacağım diye sevinirken kız kardeşim beni aramış , Rize'ye gelip onu yalnız bırakmamam için yalvarmıştı. Her ne kadar ara ara kafasını duvara sürtme isteğim ağır basıyor da olsa , ablalık duygularım atağa geçmiş ve ilk otobüs ile Rize'ye gitmiştim.
Şehir merkezinde , annem ve kız kardeşim ile geçirdiğim günler güzel geçmişti. Birlikte eğlenmiş , Rize'yi gezmiş ve annemin özlediğim yemeklerini yemiştim. Her şey , sevgili dedemin bizi yaylaya çağırması ile başlamıştı. Ondan nefret etmiyordum. Nefret hayatıma kolay kolay aldığım bir duygu değildi fakat bayılıyor da sayılmazdım. İçimde bir huzursuzluk vardı ve kendimi övmüş gibi olmak istemem hislerimde kolay kolay yanılan birisi değildim.

Doğru da çıkmıştı. Dedem , babamın asla kabul etmediği evliliğinden olan çocuklarını görmek için değil , hayatımın orta yerine sıçmak için çağırmıştı bizi yanına.

Ben , babamı kaybedeli uzun yıllar olmuştu. Yakalandığı hastalığın her aşamasına bir bir şahit olmak bende derin bir travma bırakmış da olsa , kız kardeşim ve annem için güçlü durmak zorunda kalmıştım. Annem dağılmıştı. Kız kardeşim yaşının getirdiği saflık ile o zamanlar pek bir şey anlamıyor olsa da zaman içinde onun da belini bükmüştü babasızlık.
Babamızdan geriye kalan tek şey ise Rize'de oturduğumuz ev ve dedemiz olmuştu. Babam , babası her ne kadar annemi istemese ve ona sırt çevirse de severdi babasını. Bir kez olsun annemin elini bırakmamış fakat babasını da silip bir kenara atmamıştı. Bize her zaman onu iyi anlatır , saygı duymamızı söyler ve sözünün kendi sözü olduğunu vurgulardı. Ölmeden birkaç dakika önce de yine söylemişti aynısını...

Bu yüzden olsa gerek , istemeye istemeye de olsa giymiştim dedemin uzattığı minnet hırkasını. Yıllar önce bir söz vermiş , şimdi de o sözü tutmak için evlenmemi istemişti.

Yelkenleri suya indirip hemen kabul etmemiştim tabii! Koca bir Rize'yi ayağa kaldırmış , tüm çirkefliğimi konuşturmuş ve bana evlilik îmâsı yapan herkesin haddini bildirmiştim. Ben bunları yapmıştım yapmasına da dedem de pes etmemişti... Beni yakaladığı her fırsatta bu evliliğe ikna etmeye çalışmış , Barış Alper güzellemesi yapmıştı. En son çocukluğumda gördüğüm , daha sonra nadiren maçlarını izlediğim adam şimdi kocam olacaktı...

Ünü , şöhreti umrumda bile değildi. Ben , onun serinlemek için bahanesi ile göle girip işediğini bilirdim... Dedemin , beni ne dese ikna edemeyeceğini düşünürken en sağlam kozunu sona saklamıştı.

Babam... Babam ile Barış'ın babasının düğünde çekilmiş eski bir videosu. Şakalaşıp gülüyorlar , birbirine sarılıp duruyorlardı. Net olmayan da birkaç konuşma vardı videoda.
Babam , Barış'ın babasına ileride kızını oğluma alacağım , babamın sözünü ben tutacağım diyordu. Yüksel amca ise gülüyor , ne biliyorsun belki benim oğlum olur diyordu.

O videodan sonra olan olmuş , bir ay sonra kendimi burada bulmuştum işte...

Ben , kendimi derin düşüncelerin arasından çekip çıkarmaya çalışırken kapım çalındı. Kısık bir gel sesi ile komut verdim. Annem , kapının arkasında durmuş bana gülümsüyordu.

"Kızım , hazır mısın?"

🃏

Selam! Nasılsınız? Kiminle konuşuyorum acaba? Uzun zamandır süre gelen bir Barış Alper hayranlığı var bende. Dedim ki neden bende bir kurgu yazmıyorum... Okunacağını ya da sevileceğini düşünmüyorum zaten böyle de bir beklentim yok. Okuyacak B.A.Y kurgusu kalmadı maalesef benim için çünkü hepsini okudum... Kendi kendime gelir , konuşur , sonra da giderim ben! Hoşça kalın!

Hatır Meselesi | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin