"Son pişmanlık neye yarar?
Her şeyin bedeli var.
Olmadı yar..."~
Efsun gideli , beni terk edeli tam iki gün olmuştu. İki koca gün... Kimisi için bu zaman aralığı kısa gibi görünse de benim için bir ömür boyu sürmüştü.
Efsun , kendisi ile birlikte ruhumu da götürmüştü.
Tüm uzuvlarım bağlanmış gibi hissediyordum. Çöküp kalmıştım olduğum yere.
Yemek yiyecek gücü bile bulamıyordum kendimde.
Hiçbir yaşam belirtisi göstermiyordum şu iki günde. Kulüpten izin almış , antrenmanlara da gitmemiştim. Her ne kadar arkadaşlarım yanıma gelip bana destek olmaya çalışsa da , benim dermanım yalnızca Efsun'daydı.
Ona öyle çok alışmıştım ki... Neşeli sesine , evdeki gürültüsüne , pişirdiği yemeklere... Ettiğimiz kavgaları bile köpek gibi özlemiştim.
Efsun , beni dinlememişti. Öyle çok kırmıştım ki güvenini , içinde biriken kin yaşadığımız bu son olayla birlikte gün yüzüne çıkmıştı.
Ağır konuşmuştu. Önünü , arkasını düşünmeden çok ağır konuşmuştu... Geçmişin izleri , bir bir gün yüzüne çıkmıştı.
Bir yerde haklıydı. Ben korkak bir adamdım. Yıllarca kaçmıştım tüm gerçeklerden , saklanmıştım... Fakat koşarak kaçtığım tüm her şey , yıllar sonra Efsun tarafından kucağıma bırakılmıştı.
Etrafa saçılmış alkol şişelerine baktım. Bir halı gibi kaplamıştı evin parkesini. Efsun , görse çok kızardı. Her gün büyük bir özenle temizlediği evi kirlenmişti. Ben , kirletmiştim. Her şeyi batırdığım gibi bunu da batırmıştım...
Onu , bu iki gün boyunca yüzlerce kez aramıştım ama açmamıştı. Ya meşgule atıyordu ya da geri dönmüyordu aramalarıma. Bir sürü de mesaj atmıştım ama görüldü bile olmamıştı.
Onu çok özlemiştim. Saçlarını , gözlerini , kokusunu , yanımdaki varlığını çok özlemiştim!
Günlerdir , Efsun'u aramak dışında hiçbir şey yapmadığım telefonumu elime aldım. Efsun'un fotoğrafı bana gülümsüyordu. Rize'de , gittiğimiz düğünde kardeşim Yelda çekmişti bu fotoğrafı.
Belindeki ellerime baktım. İncecik belini sarmıştı ellerim. Onun elleri ise sırtıma dokunuyordu.
Gözümden bir damla yaş süzülmüştü. Çok özlemiştim onu. Güzelliğini , fotoğraflardan görmek yetmiyordu artık... Efsun , bu dünyadaki en güzel kadındı...
Çoğu zaman sinirlerimi bozardı bu güzelliği. Öyle güzel bir yüzü vardı ki köpek gibi kıskanırdım onu. Hakkında yapılan yorumlar , giydiği kısacık etekler , yanına yanaşan ve ondan etkilenen erkekler deli ederdi beni!
Bu en başından beri böyleydi. Çocukluğumuzdan beri... Efsun hep çok güzeldi ve ben onu hep kıskanırdım...
Birlikte büyümüştük biz. El kadar olduğu halini bilirdim , tabii o da benim... Çok eskilerden beri , Efsun'a karşı anlamlandıramadığım bir şefkat vardı içimde... Narindi Efsun. Sert ve sinirli tavrı yüzüne taktığı bir maskeydi her zaman. Onun ne kadar kırılgan bir yapısı olduğunu yalnız ben bilirdim...
Lanet ettim , tüm her şeye! Aramıza giren insanlara , mesafelere lanet ettim...
Rize'den taşındığım gün , söz vermiştim Efsun'a... Onu arayacağıma , asla bırakmayacağıma dair bir söz idi bu fakat tutmadım , tutamadım sözümü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatır Meselesi | Barış Alper Yılmaz
FanficYıllar önce , dedelerinin verdiği söz nedeni ile istemeyerek de olsa evlenmeyi kabul eden Barış Alper Yılmaz ve Efsun Göktepe. Bu istenmeyen evlilik ile açılan geçmişin tozlu sayfaları ve bir türlü silinmeyen çocukluk anıları... Telafisi olmayan hat...