"Tadım , tuzum lezzetim.
Vazgeçilmezim benim!
Güneş seni görmese,
Düşer kalırdı yere...
Sen , beşinci mevsimsin! "~
"Yolunuz açık olsun kızım." deyip yanaklarımın iki yanına öpücükler bıraka anneme , sıkıca sarıldım son kez.
Dönmek konusunda kararım kesin değildi ya da acelem yoktu ama Barış Alper , süslü cümleleriyle yine aklımı çelmişti.
Sabah , hızlı bir kahvaltı yapıp eşyalarımı toplamış ve ailemle vedalaşmıştım.
Kız kardeşim Aleyna , gerçekleri bilen taraf olduğu için gitmemi istemiyordu. Barış geldiğinden beridir de laf sokuyor , ona öldürücü bakışlar atmayı ihmal etmiyordu.
Hatasının farkında olan sevgili kocamsa hiç sesini çıkarmıyor, başı önünde mahçup bir biçimde kabulleniyordu kardeşimin bu tavrını.
Veda etme sırası Barış'a gelmişti. Önce annemin elini öpüp helallik istemiş , daha sonra kız kardeşime sarılmıştı. Aley , kendini geri çekmek istese de bakışlarımla uyarmıştım onu.
Yolculuk başlamıştı. Arkama bakmadan , kapıyı çekip çıktığım ve terk ettiğim İstanbul'a geri dönüyordum.
'Buna tükürdüğünü yalamak derler!' dedi iç sesim. Ne istediğini tıpkı benim gibi bilmiyordu... Dün , Barış'ı dinlemem gerektiğini o bana söylemişti.
Dinleyecektim. Yıllardır konuşamıyor oluşumuzdu şikayet ettiğim şey. Bu sefer , sonucu beni üzecek olsa bile konuşup dinleyecektim onu...
🥂
Yolculuğumuz en olağan şekilde devam ediyordu. İstanbul'a varmamıza az kalmıştı. Yol boyu , düşünüp durmuştum. Barış'sa bu düşünceli halimi anlamış , beni eğlendirmek için türlü şebeklikler yapmıştı.
Her şeyi bir kenara bırakıp onu izlediğimde , gülümsememe engel olamıyordum. Onunla konuşmak , şakalaşmak güzeldi.
'Tabi seni aldatmasaydı...'
🪁
"Evimize yeniden hoş geldin yavrum!" diyerek açtığı kapıdan içeriye doğru adımladım.
Gördüğüm manzarayla kan beynime sıçramıştı.
"Barış , bu ne?" diye hayret ve kızgınlıkla sordum.
Her yerde birbirinden farklı alkol şişeleri duruyordu...
'Evin içine sıçmış , kalas!'
"Efsun ya , özür dilerim... Öyle aceleyle çıkınca toplamaya vaktim olmadı ama söz yarın kendi ellerimle toplayacağım." dedi. Yüzünde mahçup bir ifade vardı.
Sinirle baktım ona , "İstemez!" dedim ve mutfağa yönelip bir çöp poşeti aldım elime. Bir yandan yerdeki çöpleri topluyor , bir yandan da söylenmeye devam ediyordum.
"Hayır yani , ne vardı bu kadar içecek?" dedim sinirle.
"Ne vardı bilmiyorum ama sen yoktun." dedi. Kurduğu cümleyle ayaklarım yere mıhlanmış gibi kalakaldım.
Durumu fark eden Barış Alper , elimdeki çöp torbasını alıp koltuğa oturmamı sağlamıştı.
"Efsun , bak ben seni aldatmadım." dedi , büyük bir ciddiyetle. "Evet , benim Didem'le bir ilişkim vardı ama evlilik kararı aldığımız gün bitirdim ben bu ilişkiyi."
Bir taraftan bana kendini açıklarken bir taraftan da telefonundan bir şeylere bakıyordu. Sonunda aradığı şeyi bulmuş olacak ki ekranı yüzüme doğru çevirdi. Didem'le konuşmalarından bir kesitti bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatır Meselesi | Barış Alper Yılmaz
FanficYıllar önce , dedelerinin verdiği söz nedeni ile istemeyerek de olsa evlenmeyi kabul eden Barış Alper Yılmaz ve Efsun Göktepe. Bu istenmeyen evlilik ile açılan geçmişin tozlu sayfaları ve bir türlü silinmeyen çocukluk anıları... Telafisi olmayan hat...