Hatır Meselesi | Barış Alper Yılmaz

yirmi beş ~ Kaybolan Hayatlar

"Kırmızı gül , demet demet
Sevda değil , bir alamet.
Bala'm nenni , yavrum nenni..."

~

İki elim ile kavradığım yastığı , duyduğum heyecan ile birlikte dudaklarıma götürdüm.

"Ve şimdi Barış Alper! Barış Alper!"

Spikerin anonsu ile var gücümle birlikte ısırdım yastığı.

Burnumda olan karnım , her ne kadar tribünlere çıkıp bir holigan misali onu desteklemeye izin vermese de evimizin salonunda takip ediyordum maçı.

"Mükemmel bir şut..! Fakat , olmadı..!"

Olmamıştı. İlk yarı çoktan bitmişti fakat durum hâlâ eşitti. Mühim bir maç olduğunu söylüyordu Barış. Eğer bu maçı kazanamazlarsa mutsuz olacaktı...

"Gördün mü oğlum?" dedim , şişkin karnımı severken. "Baba , ne güzel top oynuyor..."

Kurduğum cümle ile karnımda bir hareketlenme oluştu. Gülümsedim. Ona , her Barış'tan bahsettiğimde kıpırdıyordu oğlum. Şimdiden çok seviyordu babasını.

"Şimdi yeniden Barış!"

Duyduğum isim ile birlikte doğruldum yerimden.

"Barış! Barış Alper! Son sürat koşuyor , Barış Alper!"

Karnımdaki ellerim , şimdi de kalbimi bulmuştu.

"Barış Alper Yılmaz ve gol! Mükemmel bir gol , sayın seyirciler!"

Barış'ın topu , ağlarla buluşturması ve aniden ayağa kalkıp televizyona koşmam bir olmuştu. Sanki yanımda gibi sarıldım koca ekrana. Attığı golün ardından görüntüsü yakın çekime gelmişti. Öptüm sarı kafasını.

"Aşkım benim!"

Golün tekrarı geldi ekranlara. Birazdan maç kaldığı yerden devam edecekti. Oturduğum yerden güçlükle doğruldum.

"Ah!" Siktir!"

Amansız bir ağrı saplanmıştı karnıma. Yalancı sancı diye tabir ediyordu doktorum , bu sancıyı. Son günlere girmiştik , doğum yakındı.

"Annecim?" diye sordum , bir cevap alacakmış gibi.

"İyi misin?"

Yeniden hissettim karnımda o keskin ağrıyı. Son zamanlarda sıklıkla tekrar ediyordu bu ama ilk kez böyle art arda vuruyordu beni.

"Ne oluyor amına koyayım?"

Altımda , tam da kadınlığımın olduğu bölgede bir ıslaklık hissettim.

'Altına mı işedin?!' diye dehşetle sordu iç sesim.

Altıma işemiş olamazdım , değil mi? Elim , ıslaklığa gitti. Gözlerim ise ıslaklığa değen elime.

'Kan...'

Kan vardı ellerimde.

"Siktir!"