"Uyusun da büyüsün anne
Şıkır şıkır yürüsün anne
Elinden geleni yaptın, daha ne?
Hadi şimdi uyu güzel anne"~
Günler , haftaları ; haftalar , ayları kovalıyordu. Karnım , her geçen gün biraz daha büyüyor ve içimdeki minik canlıya her geçen gün biraz daha bağlanıyordum.
Tabii , büyüyen yalnızca karnım değildi. Karnım ile birlikte , ben ve umutlarım da büyüyordu.
Her şey , bir rüya gibi geliyordu bazı zamanlar. Hiç uyanmak istemediğim , ömrümce sürmesini dilediğim bir rüya idi bu.
Hamile olduğumu Barış'a söylediğim günün , ertesi sabahı hiç zaman kaybetmeden hastaneye gitmiştik. Test , bizi yanıltmamıştı. Hamileydim.
Bu güzel haberi önce ailemiz , daha sonra ise Barış'ın takım arkadaşları ve onların ailesi ile paylaşmıştık.
Ailelerimiz , bu habere deli gibi sevinmişti. Öyle ki Barış'ın babası Yüksel Amca ; Rize'nin yarısı için adaklar kesmiş , onları yoksula ve muhtaç insanlara dağıtmıştı.
Barış'ın ikinci ailesi yani takımı ile de güzel bir yemek yemiş , hamileliğimi kutlamıştık. Birçok tavsiye almıştım o gece , tecrübeli annelerden. Hepsi , bu süreçte ellerinden geldiği kadar bana yardım edeceklerini söyleyip yetersizlik korkusu ile sıkışan yüreğime su serpmişlerdi.
Bir ayın sonunda ise , Barış çektiği bir fotoğrafım ile hamileliğimi "Çekirdek Ailem!" notu ile paylaştığı fotoğraf ile duyurmuştu.
Bu haber ile sallanmıştı futbol camiası. Galatasaray'ın jokeri Barış Alper Yılmaz , baba oluyordu. Sosyal medya ikiye bölünmüştü. Kimisi bizim için iyi dileklerde bulunup tebrik ediyor , kimisi ise Allah korkusunu unutup bebeğim ve benim hakkımda kötü yorumlar yapıyordu.
Bir süre sonra okumayı bırakmıştım tabii bu mesajları. Barış , sağ olsun bir şekilde bana bir uğraş buluyor ve beni o yorumları okumaktan uzak tutuyordu.
Zaten , biraz daha Barış'ı dinlemeyip o yorumları okusaydım psikolojim bozulurdu...
Sorunsuz , sıkıntısız bir hamilelik geçiriyordum. Bu süreçte , en büyük destekçim tabii ki Barış'tı.
Antrenmandan en erken olacak şekilde geliyor , yorgun olmasına rağmen aksattığım işleri yapıyor ve geriye kalan zamanının hepsini bana ayırıyordu.
Kendimi çirkin hissettiğim , yetersiz hissettiğim , ağladığım , isyan ettiğim her an sarıp sarmalıyordu beni.
Bu dönemde , doğal olarak çok kilo almıştım. Zaten açık olan iştahım , hamilelik ile daha da çok artmıştı.
Aldığım kilolara karşı ettiğim her isyanda , Barış beni bir şekilde sakinleştiriyor ve telkin ediyordu...
"İstiyorsan yüz elli kilo al , fark ederse amına koyayım ya yavrum! Sen , benim gözümde hep dünya güzeli kalacaksın..."
Böyle zamanlarda , ona olan aşkımın daha da arttığını hissediyor ve ona daha da çok bağlanıyordum.
Burada olduğum süre boyunca birkaç tane arkadaşım olmuştu. Ara sıra onlarla görüşüyor , bazen uzaktaki dostlarım ile araşıyor , kimi zaman da kendimi dışarıya atıp yürüyüş yapıyordum.
Bir şekilde geçip gidiyordu zaman...
Üçüncü ayın sonunda bebeğimizin cinsiyetini öğrenmiştik. Onları aynı noktada toplayan ne olmuştu bilmiyorum ama Selin , Sıla , Ayça ve Leyla bir şekilde bir araya gelmiş ve bizim için bir baby shower düzenlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatır Meselesi | Barış Alper Yılmaz
FanfictionYıllar önce , dedelerinin verdiği söz nedeni ile istemeyerek de olsa evlenmeyi kabul eden Barış Alper Yılmaz ve Efsun Göktepe. Bu istenmeyen evlilik ile açılan geçmişin tozlu sayfaları ve bir türlü silinmeyen çocukluk anıları... Telafisi olmayan hat...