"Son aşkım , ilk yarim , can bildiğim...
Vefalı sevdiğimsin!
Derdimi derdinle böldüğümde,
Ömrümü verdiğimsin..."~
"Anne! Biz geldik!"
Neşeli sesiyle , kulaklarıma kısa bir süreliğine bayram ettiren oğluma , kocaman gülümsedim.
"Annecim! Hoş geldiniz aşkım!" diyerek kollarımı küçük bedenine doladığımda yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.
"Bugün seni çok özledim , anne..."
Çantasını özenle yerine asıp ayakkabısını yerine yerleştirdiğinde , küçük yaşında bu kadar düzenli oluşu taktirimi kazanmıştı.
Düzen ve temizlik konusunda , kesinlikle annesine çekmişti!
"Bende çok özledim , oğlum." deyip bir kere daha öptüm , onu.
Kısa süren koklaşma merasimimiz ardından , ellerini yıkayacağını söyleyip yanımızdan ayrılmıştı.
Merdivenleri tırmanıp gözden kaybolduğunda Barış'la baş başa kalmıştık.
"Karım..."
Ellerini , belime dolayıp başını , boynuma gömdüğünde huzurla gözlerimi kapayıp belime sarılan ellerini tuttum.
"Kocam..."
İster istemez cilveli bir tonda çıkan sesime karşılık belimdeki eller sıkılaşmıştı.
"Bende çok özledim seni , bana öpücük yok mu?"
Küçük bir çocuk edasıyla sorduğu soru , bünyemde onu alıp içime sokma isteği uyandırmıştı.
Kolları arasındaki bedenimi Barış'a doğru çevirip yüzlerimizin karşı karşıya gelmesini sağladım.
Ellerim , erkeksi yüzünü bulup okşadığında gözlerini kapadı. Burnunun ucuna , gözlerine , çenesine ve dudaklarına minik öpücükler bıraktım.
"Uykum geliyor sen böyle yapınca..."
Sessiz ve uyuşuk çıkan sesi , yüzümde kocaman bir gülümseme büyümesine sebep olmuştu. Onu , çok seviyordum. Her şeyden çok...
"Uyku vakti değil ama..." demem ile ela gözlerini açtı. Gözleri , ezbere bildiğim tüm renklerden daha güzeldi.
"Kim demiş?" diye sordu.
Gülümsedim. 'Ben.' der gibi , kendimi işaret ettim.
"Sen , öyle mi..?"
Kısık ve erkeksi sesi , şartları eşit kılmıyordu. İstemsiz bir şekilde ona çekiliyordum...
"Şimdi alsam seni..." dedi , kalın dudaklarını sol kulağıma dayarken. "Götürsem odamıza... Öpsem , koklasam , sevsem uzun uzun... Sonra da bir güzel uyutsam koynumda... Kim engel olabilir buna?"
İçim eriyordu. Evet , başka bir açıklaması yoktu. İçim , Barış'a eriyordu...
Şimdi , şuracıkta dudaklarına yapışıp onu delice öpmemek için kendimi çok zor tutuyordum.
"Söylesene , karım. Bana , kim engel olabilir?"
"Anne!"
İşittiğimiz ses ile , Barış'ın sorusuna tabii hızlı bir cevap bulmuştuk. Minik evladımın psikolojisini bozmaya hiç niyetim olmadığı için hızla uzaklaştım , Barış'tan.
Fakat kocam , bundan pek memnun olmamış olacak ki kendi kendine söyleniyordu.
"Efendim annecim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatır Meselesi | Barış Alper Yılmaz
FanfictionYıllar önce , dedelerinin verdiği söz nedeni ile istemeyerek de olsa evlenmeyi kabul eden Barış Alper Yılmaz ve Efsun Göktepe. Bu istenmeyen evlilik ile açılan geçmişin tozlu sayfaları ve bir türlü silinmeyen çocukluk anıları... Telafisi olmayan hat...