~ 𝐦𝐮𝐭𝐥𝐮 𝐬𝐨𝐧𝐬𝐮𝐳 ~

715 77 52
                                    

"Son aşkım , ilk yarim , can bildiğim...
Vefalı sevdiğimsin!
Derdimi derdinle böldüğümde,
Ömrümü verdiğimsin..."

~

"Anne! Biz geldik!"

Neşeli sesiyle , kulaklarıma kısa bir süreliğine bayram ettiren oğluma , kocaman gülümsedim.

"Annecim! Hoş geldiniz aşkım!" diyerek kollarımı küçük bedenine doladığımda yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.

"Bugün seni çok özledim , anne..."

Çantasını özenle yerine asıp ayakkabısını yerine yerleştirdiğinde , küçük yaşında bu kadar düzenli oluşu taktirimi kazanmıştı.

Düzen ve temizlik konusunda , kesinlikle annesine çekmişti!

"Bende çok özledim , oğlum." deyip bir kere daha öptüm , onu.

Kısa süren koklaşma merasimimiz ardından , ellerini yıkayacağını söyleyip yanımızdan ayrılmıştı.

Merdivenleri tırmanıp gözden kaybolduğunda Barış'la baş başa kalmıştık.

"Karım..."

Ellerini , belime dolayıp başını , boynuma gömdüğünde huzurla gözlerimi kapayıp belime sarılan ellerini tuttum.

"Kocam..."

İster istemez cilveli bir tonda çıkan sesime karşılık belimdeki eller sıkılaşmıştı.

"Bende çok özledim seni , bana öpücük yok mu?"

Küçük bir çocuk edasıyla sorduğu soru , bünyemde onu alıp içime sokma isteği uyandırmıştı.

Kolları arasındaki bedenimi Barış'a doğru çevirip yüzlerimizin karşı karşıya gelmesini sağladım.

Ellerim , erkeksi yüzünü bulup okşadığında gözlerini kapadı. Burnunun ucuna , gözlerine , çenesine ve dudaklarına minik öpücükler bıraktım.

"Uykum geliyor sen böyle yapınca..."

Sessiz ve uyuşuk çıkan sesi , yüzümde kocaman bir gülümseme büyümesine sebep olmuştu. Onu , çok seviyordum. Her şeyden çok...

"Uyku vakti değil ama..." demem ile ela gözlerini açtı. Gözleri , ezbere bildiğim tüm renklerden daha güzeldi.

"Kim demiş?" diye sordu.

Gülümsedim. 'Ben.' der gibi , kendimi işaret ettim.

"Sen , öyle mi..?"

Kısık ve erkeksi sesi , şartları eşit kılmıyordu. İstemsiz bir şekilde ona çekiliyordum...

"Şimdi alsam seni..." dedi , kalın dudaklarını sol kulağıma dayarken. "Götürsem odamıza... Öpsem , koklasam , sevsem uzun uzun... Sonra da bir güzel uyutsam koynumda... Kim engel olabilir buna?"

İçim eriyordu. Evet , başka bir açıklaması yoktu. İçim , Barış'a eriyordu...

Şimdi , şuracıkta dudaklarına yapışıp onu delice öpmemek için kendimi çok zor tutuyordum.

"Söylesene , karım. Bana , kim engel olabilir?"

"Anne!"

İşittiğimiz ses ile , Barış'ın sorusuna tabii hızlı bir cevap bulmuştuk. Minik evladımın psikolojisini bozmaya hiç niyetim olmadığı için hızla uzaklaştım , Barış'tan.

Fakat kocam , bundan pek memnun olmamış olacak ki kendi kendine söyleniyordu.

"Efendim annecim?"

Hatır Meselesi | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin