İlk Öpücük

657 42 9
                                    

Kerem Aktürkoğlu. Söylenecek çok şey var, burada uzun uzun yazmayacağım tabi ki. Sadece bu adam bu kadar çabalarken böyle bir karşılık alması çok can sıkıcı. Yanındayız Kerem ♡
_________________________

Defne eve gelince kendini adeta duşa fırlatmıştı. Stresten bütün kaslarının ağrıdığına yemin edebilirdi. Geç kalmamak için hızlı hareket ediyordu. Bir yandan dolabını kurcalayıp güzel bir şeyler arıyordu bir yandan da Ekin'in nöbetini satabilmesi için motivasyon konuşması yapıyordu. Tuğçe'yi de davet etmişti, tabi ki gelecekti. Ama Ekin nöbetçi olduğu için bugün katılamayacaktı.

Başarısız sonuçlanan konuşmanın ardından telefonunu kapadı. O sırada önceden gelmiş olan mesajı fark etti.

Alper🐣: Bugün seni almaya ben gelebilir miyim? Birlikte gidersek çok mutlu olurum.

Defne mesajı görünce memnuniyetle gülümsedi:

Defne: "Geç kalma sakın"

Alper🐣:7.40ta kapındayım

Az bir süre kalmıştı o yüzden hızla hazırlandı Defne. Barış tam dediği saatte gelmişti ama Defne onu biraz bekletmişti. Hazırlanması tahmininden daha uzun sürmüştü.

Barış, Defne'yi almak için kapının önüne gelmiş, arabasına yaslanmış halde bekliyordu. Üzerinde şık bir takım elbise vardı ve her zamankinden daha özenli görünüyordu. Birkaç dakika sonra, Defne evden çıkarken Barış'ın gözleri hemen ona kilitlendi.

Defne, beyaz zarif bir elbise giymişti ve saçlarını hafifçe dalgalı bırakmıştı. Takılarından ayakkabılarına kadar büyük bir uyum içerisindeydi. Elinde olmadan onu süzdü. Defne her zamanki gibi ışıl ışıldı. Barış, ona doğru bir adım atarak gülümsedi. "Defne, bu akşam çok güzel görünüyorsun," dedi içtenlikle.

"Teşekkür ederim, sen de çok şıksın." Diye yanıtladı Defne onu. Az önceki görüntüyü unutmak istemiyordu. Elleri ceplerinde arabasına yaslanmış, üzerinde siyah takım elbiseyle kendisini bekleyen bir Barış Alper. Defne aklına kazınmasını istedi bu anın.

"Çok beklettim mi?"

Barış, arabasının kapısını nazikçe açarak, "Benim için bir onurdu." Cevabını verdi. Defne'nin kahkahası da ödülü oldu.

Bara vardıklarında, diğer arkadaşları çoktan gelmişti. Herkes keyifli bir şekilde sohbet ediyordu. Yanlarında yerlerini aldılar ve keyifli geceye dahil oldular.

"Defne, Okan hoca 'bu çalışmanın karşılığını alacaksınız,' derken neyden bahsediyordu sence?"

"Bilmiyorum Efe, umarım yeni bir araba falandır," verdiği cevaba kendisi de gülmeden edemedi.

"Eğer böyle söylediyse kesin aklında vardır bir plan" Kerem düşünür gibi yaptı. Ne olabileceği üzerine birkaç mantıksız fikir yürüttüler.

"Sizin bu karaoke iddialaşmalarınız ne bize de anlatır mısınız?" Barış'ın sorusuyla gözler Defne ve Tuğçe'ye dönmüştü.

"Yıllardır yaptığımız bir gelenek. Kendi aramızda ufak iddialara giriyoruz ya da oyunlar oynuyoruz. Kaybedene seçtiğimiz şarkıyı söyletiyoruz." Tuğçe bu açıklamayı yaparken aklına gelen onlarca anıyla gülümsedi ve arkadaşına döndü.

"Bazen sadece shot atma yarışı yapıyoruz ve kaybeden hep Tuğçe oluyor."

"Hey!" Arkadaşının ikazıyla gülerek açıklamaya devam etti:

"Ama genelde sessiz sinema, vampir köylü ya da tabu oynuyoruz. Çocukça biliyorum ama şarkı söyleme kısmına geçtiğimizde buna değdiğini anlıyorsunuz."

His / BARIŞ ALPER YILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin