Temas

719 45 3
                                    

Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar ♡
________________________

Yine dolu dolu geçecek olan bir günün sabahında Defne, kendisine ve gelişmeleri konuşmak için gece evinde kalan arkadaşı Tuğçe'ye kahvaltı hazırladı.

"Kalk bakalım uykucu, geç kalıyoruz!"

Defne kahvaltıda biraz da Yunus'tan bahsederek arkadaşını sıkıştırdı ve gülüşmelerle evden çıktılar.

İkisi de arabalarına bindiler ama Defne arabasını çalıştırmayı başaramadı. Sorunu neydi de bir anda çalışmamaya karar vermişti ki? Bir sorun olduğunu anlayan Tuğçe arkadaşını işe bırakmayı teklif etti:

"Defo uğraşma şimdi geç kalacaksın! Gel ben bırakayım çıkışta çekici tamirci buluruz bir yolunu." Haklıydı. Geç kalmamak için acele etmesi gerekiyordu.

"Teşekkür ederim Tuğçe'm, günü kurtardın"

Şarkılarla geçen yolculukları kısa sürmüştü. Otoparka geldiklerinde Barış ve Yunusla karşılaştılar. Tuğçe Defne'nin ısrarıyla selam vermek için arabadan indi.

"Günaydın çocuklar, nasılsınız?" Yunus Tuğçe'yi görmek için bahaneler ararken bu sabah onu karşısında görmek neşelenmesini sağlamıştı.

"Selam Tuğçe. Defne seni gördüğüm iyi oldu antrenmandan önce biraz konuşalım mı?" Barış, arkadaşını Tuğçe'yle konuşabilmesi için yalnız bırakmaya çalışıyordu. E kendisi de Defneyle yalnız kalacaktı. Bir taşla iki kuş!

Ne yapmaya çalıştığını anlayan Defne arkadaşıyla vedalaşıp Barışla içeri girdi.

Defne, Barış'a arabasının arızasını anlattı.

"Sabah arabamın motoru arızalandı ve büyük ihtimalle ciddi bir sorunu var. O yüzden Tuğçe'nin yardımıyla işe geldim," dedi, üzgün bir şekilde.

Barış, "Üzgünüm bunu duyduğuma. Eğer istersen, iş bitiminde seni evine bırakabilirim. Belki arabayı servise götürme konusunda da yardımcı olabilirim," teklifinde bulundu. Bu fırsatı da tabi ki kaçırmayacaktı.

Defne memnuniyetle kabul etti. Barış'la biraz daha vakit geçirme fikri fena gelmiyordu.

Çalışmalardan sonra Barış hızlıca duşunu alıp giyinmiş, Defne'nin odasına gelmişti. Kapısını tıklatıp içeri girdi:

"Hey, hazır mısın? Çok bekletmedim değil mi?"

"Hayır yeni bitirdim işlerimi zaten. Çıkalım mı?" Barış'ın aklında Defne'yi eve bırakmadan önce yemek ısmarlamak vardı. Fırsatı varken biraz daha vakit geçirmek istiyordu. Arabaya doğru ilerlerken biraz da oyunculukla sordu:

"Defo ya ben çok acıktım. Eve gitmeden önce bir şeyler mi yesek?" Karışındaki kadının gözlerindeki ışık, yüzüne yayılan gülümseme ve hafif kızaran yanakları içini yakıyordu.

"Defo mu?"

Barış hitap şeklinin farkına yeni varıyordu. "Özür dilerim arkadaşların öyle hitap edince alışkanlık oldu sanırım, bilmiyorum. Neden öyle dedim ki? Eğer rahatsız olduysan tekrar söylemem."

"Sakin ol, sadece şaşırdım. Rahatsız olmadım tabi ki. Ve ben de çok acıktım. Ama geç olmadan arabaya baktırmam lazım. İstersen benim eve gidelim. Tamirciyi beklerken de sana yemek hazırlarım. Yardımın için de teşekkür etmiş olurum." Bu teklif planları arasında yoktu. Ama Barış'la vakit geçirmek için fazlasıyla hevesliydi. Gece yatmadan önce evi topladıkları için şükretti. Yoksa hayatta davet edemezdi. Gece Tuğçe ile sohbet ederken tatlı yapmış, film izlemiş ve evi fazlasıyla dağıtmışlardı.

His / BARIŞ ALPER YILMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin