~ GÜNLÜK ~

24 8 0
                                    

Okuduğunuz tarihi not düşmeyi unutmayın Canlar..🙈

Bölüme geçmeden önce küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum bölüm sonunda oylamayı ve satır arası yorumlar yapmayı unutmayın canlarım 😊
Bu konudan da bahsettiğime göre artık bölüme geçebiliriz canlar keyifle okuyun. 🧡

"İçimde muhakkak bir yer paramparça olmuştu ki, ağlayamıyordum. "

Sait Faik Abasıyanık

Elimdeki fotoğrafla bir süre bakıştıktan sonra yatağa doğru yöneldim ve yatağın kenarına oturdum. Bu fotoğrafın babamda ne işi vardı ve en önemlisi neden yıllarca benden saklamıştı. Kafam gittikçe karışmıştı. Neler olduğunu anlayamıyordum. Elimi tekrardan kutunun içine uzattım ve günlüğü elime aldım. Üstünde hiçbir şey yazmayan günlüğün ilk sayfasını açtım. Yıpranmış ve sararmış halinden de anlaşılacağı üzere bu günlüğü yazan kişi yıllar önce yazmış olmalıydı. Daha fazla düşünmeden okumaya başladığım. Giriş cümlesi ile bu günlüğün öz annemin kaleminden olduğunu anladım. Yatakta geriye doğru yaslandım ve ilk sayfasını merakla okumaya devam ettim.

"Bugün yüreğimdeki ağır yükü kelimelere dökmek için bu günlüğe başlıyorum. Hayatım boyunca ne annemden ne de babamdan sevgi göremedim, beni kız olduğum için hiç ama hiç sevmediler. Yalnızlık benim tek arkadaşım oldu. Sırf onlar istediği için belki beni birazcık da olsa severler diye istemediğim bir adamla evlendirildim, bir umut onlar beni sevmese de belki evlendiğim adam beni sever korur kollar dedim ama öyle olmadı. Asıl en büyük darbeyi ondan yedim. Bunları şu an anlatacak gücü kendinde bulamıyorum ama zamanı geldiğinde bunları da nefretimle birlikte anlatıp kurtulmak istiyorum. Hayallerim paramparça oldu. Bu sayfalarda acılarımı, umutsuzluğumu ve içimdeki boşluğu bulacaksınız. Belki bir gün küçük bir ihtimal bile olsa özgürlüğe kavuşurum, belki de bu karanlık gölgeler beni sonsuza dek sarar ve benliğimi yok eder bilmiyorum. İçimdeki fırtınaları durdurabilecek bir umut ışığı arıyorum, belki de bu günlük benim için bir kurtuluş olacak. Bu evde yaşadığım acılar gözlerimdeki yaşlar son bulacak."

Annemin acı dolu günlüğünü okuduktan sonra içimde hissettiğim duygular birbirine karıştı. Annemin yaşadığı acıları ve hüznü günlüğün daha ilk sayfasından hissetmem, yüreğimi derinden sızlattı. Belli ki bu günlük annemin geçmişteki zorluklarıyla yüzleşmemi, kendi duygularımı ve hayatımı daha derinlemesine sorgulamama neden olacaktı. Belki de bu günlük, annemin yaşadıklarını anlamamı ve onunla daha derin bir bağ kurmamı sağlayacak. Düşüncelerimde daha fazla boğulmadan günlüğün ilerleyen sayfalarından okumaya devam ettim. Genel olarak günlerinin sıradan ve yalnız geçtiğini yazmıştı annem. Peki ya babam, o neredeydi neden annemi yalnız bırakmıştı? Kafam gittikçe karışıyordu. İlerleyen sayfalardan bir tanesini rastgele açtım ve okumaya devam ettim.

"Bugün acının en derinine düştüm. İçimdeki yangın, yüreğimi yavaş yavaş yakıyor. Gözyaşlarım titreyen ellerimle birleşti, bedenim alev alev yanıyor. Her adımda acının pençeleri daha da sıkı sarıyor beni. Sesim titriyor, kalbim ve bedenim kırık bir enkaza dönüşmüş durumda. Bugün, gözyaşlarımın tuzlu acısıyla dolu. Her nefes alışımda acı daha da derinlere işliyor sanki. İçimdeki fırtına dinmek bilmiyor, ruhumun karanlık koridorlarında kaybolmuşum bir haldeyim. Gözlerimden dökülen her damla yaş, yaşadığım acıyı daha da derinleştiriyor. Bugün, acının gölgesinde titreyen bir bedenle geçti günüm.

Bugün bir umut beni sever diye evlendiğim adamın bedenimde bıraktığı acı ile geçti. Ne yaparsam yapayım izlerinin geçmeyeceği bir acı. Umutsuzca bekliyorum, rabbimin beni yanına alacağı ve bu enkaz hayatımdan huzura kavuşacağım o kutlu günü..."

RUH-U REVAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin